0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Eşsiz lider Mustafa Kemal Atatürk’ün öncülüğünde kurulan Türkiye Cumhuriyeti 89. yılını kutlamaktadır. Sonsuzluğa akıp gidecek, nice aydınlık ve güzel günler cumhuriyetimiz ile taçlanacaktır. 89. gurur yılı hepimize kutlu olsun.

Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını simgeleyen en önemli ulusal bayram olan Cumhuriyet Bayramı, cumhuriyete düşman olanlar tarafından sürekli engellenmek istenmektedir ve kutlanmasına yasaklar getirilmektedir.

Siyasi iktidar, cumhuriyetle ilgili her şeyden korktuğu için, daha önce de ulusal bayramlarımız olan 23 Nisan, 19 Mayıs ve 30 Ağustos’a kutlama yasağı getirmişti. Ancak getirilen bu yasaklar geri tepti ve halk büyük bir coşku içinde ulusal bayramlarımızı kutladı. Siyasi iktidarın, 29 Ekim 1923 tarihinde kurulan Cumhuriyetimizin anımsanmasına, törenlerle kutlanmasına ve Atatürk posterleri ile bayrağımızın asılmasına tahammülü yoktur.

Cumhuriyet ile laikliğe karşı olduğunu açıklamakta sakınca görmeyen ve ülkemizi yoksulluk, işsizlik, terör, yolsuzluk kıskacında yöneten siyasi iktidar, ateşle oynamaktadır. Cumhuriyet değerleriyle çelişen uygulamalar yapılmakta, Kemalist ilke ve devrimlerden hesap sorulmaktadır. Bütün bunlar yapılırken ülkeyi yöneten siyasi iktidarın, laikliğe karşı eylemlerin odağı olduğu Anayasa Mahkemesi’nin kararıyla kanıtlanmıştır. Suçu sabit görülen iktidarın, bu karara karşın, laik ve demokratik cumhuriyetimizi halen yönetmesini ise hukuk açısından açıklamak olanaksızdır. Cumhuriyet rejimine karşı olduğu kanıtlanan siyasi iktidar ile devletimizin bütünlüğü tehlikeye sokulmakta, ulusal birliğimiz bölünmek istenmektedir. Gelinen süreçte hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı ve üniversite özerkliği zedelenmekte, emperyalizmin özerklik, federalizm gibi dinsel, mezhepsel, etnik ayrıştırma oyunları açık açık sergilenmektedir. Ülkemizin biriken sorunları kaderine terk edilmiş, ileri demokrasinin sivil anayasası ile halkımız uyutularak, saltanata doğru gidişin önü açılmak istenmektedir.

Cumhuriyet Bayramı etkinliklerinin tartışıldığı günlerde, Türkiye’de laik sistemin tehlikede olduğunu belirten İngiliz yayın kuruluşu BBC’nin, “Türkiye Cumhuriyeti’ni kuranlar mezarlarında ters dönüyor olabilir. Laik ve ulusalcı bir devlet olan Türkiye’nin vizyonu sorgulanıyor” değerlendirmesinde bulunması önemlidir.

Cumhuriyetimizin 89. yıldönümünde, kendilerini aydın sananlar ile milletvekilleri yapmak istedikleri bölücü ihanet anayasasında “vatandaşlık tanımını” tartışmaktadır. Anayasadaki “Türk devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür” ifadesindeki Türk yerine, ‘Türkiye vatandaşı’ ya da ‘Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı’ kullanılmak istenmektedir. Türklükten rahatsızlık duyanların, laik demokratik cumhuriyetten de, Mustafa Kemal Atatürk’ten de rahatsız oldukları kesindir.

Cumhuriyet, insanları kul olmaktan çıkartarak, birey olmalarına olanak veren büyük bir aydınlanma devrimidir. Bu aydınlanmadan payını alamayan ya da kul olmaya devam etmek isteyenlerin, laik ve demokratik cumhuriyetimizi yönetmeleri, geleceğimizin karanlıklar içinde olacağının habercisidir. Ancak Cumhuriyetimizi ve getirdiği değerleri tartışmaya açanlar, bu topraklardan Mustafa Kemal Atatürk’ün geçtiğini unutmuşlardır.

Kimsesizlerin kimsesi olan Cumhuriyet, Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi’ni okumak, anlamak ve gerekli dersleri çıkartabilmektir. Ülkenin ve bireyin geleceğini güvence altına alan Cumhuriyet, Mustafa Kemal Atatürk’ün Bursa Nutku’nu düşünmek, anlamak ve gereğini yapmaktır. Bunun için cumhuriyetimizin 89. yılında, tüm ulusalcı güçler, tam bağımsızlık ve emperyalizm karşıtlığı çizgisinde bir araya gelerek, Kemalizm’in ışığı altında birleşmeli ve bilinçli bir örgütlenmeye başlamalıdırlar. Güzel ülkemizin aydınlığa ulaşması için ulusal güçlerin, güçlerini bir araya toplama zorunluluğu bulunmaktadır.

Bir an önce gerçekleşmesini dilediğimiz bu zorunluluk için hep birlikte sesleniyoruz:

Yaşasın Cumhuriyet…

Suay Karaman
Tüm Öğretim Elemanları Derneği (TÜMÖD) Genel Sekreteri