% 49+ YA DA % 25- GERÇEĞİ VE NEDENİ
Sorulması gereken en doğru sorular, bence/kanımca, şunlardır:
AKP’ye ya da Bizim Asrın Liderimiz’e oy veren bu yüzde, partiyi ya da onu sevdiğinden mi veriyor?
Bu yüzde, AKP’nin ve RTE’nin bu ülke için en doğru kurum ya da kişi olduğuna mı inanıyor?
Yoksa AKP’de ve RTE’de aklındaki ve gönlündeki Türkiye için en doğru kurumu ya da kişiyi mi görüyor?
Onun kafasında nasıl bir Türkiye var?
Son soruyu yanıtlayarak başlayalım.
Onun kafasında şeriat hükümleriyle yönetilen, şeriatçı bir islam devleti var.
İran gibi, Afganistan gibi, Suudi Arabistan gibi, Pakistan gibi, v.b. gibi.
Bu yüzde, AKP’de ve RTE’de bu gücü görüyor.
Özlediği şeriatçı islam devletini; o kurumun ve onun başındaki adın emri ve komutasıyla kuracak potansiyele inancı tamdır.
Aksi söz konusu oldaydı, şeriata ve Kuran Hükümlerine bu derece bağlı olduğundan kuşkumuzun olmadığı bu yüzde, aleniyet kazanmış bunca yolsuzluk ve hırsızlığa karşın bu desteği ne o partiye ne de o kişiye verirdi.
Hele; şu, “Bakara-Makara” rezaleti bu yüzdenin bu partiye ve başındakine desteğini sıfırlamasına yeter de artadı bile.
Bu desteğini çekmemesi, tersine artırarak sürdürmesi “Türkiye Şeriatçı İslam Devleti” ne olan özlemindendir.
Bu desteği onlara veren sıradan insanla, eli kalem tutan, ağzım kelam eden mürekkep yalamışları terazinin aynı kefesine koymayalım, koymayalım da, onların özlemlerinin de böyle bir Türkiye olduğu gerçeğini de görelim.
Desteklerini; mollaların, mellelerin yasama ve yürütme, kadıların yargı katında söz sahibi olduklarını görene değin de sürdüreceklerinden benim hiç, ama hiç kuşkum yok.
Bunun, bu tehlikenin farkında olması gerekenlere düşen en önemli görev; mürekkep yalamış şeriatçılara değil, sıradan yurttaşlarımıza bunu, yanlışlıklara yer vermeden ve en anlaşılır bir dille anlatmaktır. Hem de yılmadan, usanmadan… Hem de dillerinde anlatmaktan tüyler bitse de…
Bu görevi yapmak zorunda olan kurumların en başında CHP’nin olduğunun altını kalın bir çizgiyle çizelim.
Ülke genelinde, genel merkeziyle, il ve ilçe başkanlıklarıyla, kadın kollarıyla, gençlik kollarıyla bu görev önce CHP’nindir.
Peki; bu CHP, tehlikenin farkında olduğu izlenimini veriyor mu, verebiliyor mu?
Ben bu soruyu, gönül rahatlığıyla, inançla ve bilinçle “Evet!” diye yanıtlayamıyorum.
Sürekli olarak; ülkeyi “Türkiye Şeriatçı İslam Devleti” ne dönüştürmek isteyen bu yobaz çetenin oyununa gelen, onun kurduğu tuzaklara aptalca yakalanan bir CHP % 25+ yı asla yakalayamayacaktır.
Yakalayamaz çünkü; şeriatçılar onu bir mezhep partisi konumuna düşürmek için kuruyorlar tuzaklarını, o da balıklama dalıyor bu tuzaklara.
Türkiye’de düşmekle kalmıyor, partinin yurtdışı örgütlenmesinde de, aymazlıkla düşüyor bu tuzaklara.
Ne eleştirilere kulak veriyor, ne gösterilen doğru yola itibar ediyor.
Bu da onu % 25+ değil % 25- ye hapsediyor.
Olan da yurduma ve yurdum insanına oluyor.
Ne gam?
Hasan Arslan
