0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

49 HAREKETİ

Bu adı, 16 Nisan plebisitinde gerçekleştirilen, gerçekleştirilebilen #HAYIR platformuna Orhan Karaveli verdi.
Benim de çok hoşuma gitti bu ad.
Siz ne dersiniz, nasıl bulursunuz bilemem elbette.
Ben; %49 u meşrulaştıranlara “yumurta kafalılar” dedim, diyorum.
O oran, benim değerlendirmeme göre %49 değil, %60 + dır.
Erol Mütercimler’e göreyse %58 +.
Uzlaşılabilecek bir oran hesaplaması ikimizin arasındaki. Sıkıntı yok!
%58 +, ya da %60 +, rakam ne olursa olsun; bu birlikteliğin sürdürülebilir olmasıdır önemli olan.
Soru da şudur: 
Becerebilr miyiz? Sürdürebilir miyiz?
Benim bu soruya yanıtım; “Becermeliyiz, becerebilmeliyiz; sürdürmeliyiz, sürdürebilmeliyiz.” dir.
Neden?
Şundan:
Türkiye; çalınan, gasp edilen oylarımızdan sonra, hedefte 2019 seçimleri olduğundan faşizmi çok daha sertleşmiş olarak yaşayacaktır.
Tek tek ses çıkarmak son derece tehlikelidir bu tarihten sonra.
Birliktelik bu anlamıyla son derece önemlidir.
O nedenle; “Becermeliyiz, sürdürmeliyiz.” diyorum.
Hem yurtiçinde hem de yurtdışında sürdürülmelidir bu güç birliği.
Hiçbirimizin armuda saplı, üzüme çöplü deme lüksümüz kalmamıştır.
Siyasî partiler, sendikalar, meslek örgütlenmeleri, üniversiteler, gezi hareketi, Haziran girişimi, yandaş olmayan basın ve yayın kuruluşları ve benzerleri bir araya gelerek, 16 Nisan öncesi sağlayabildiğimiz bu güç birliğini, güçlendirerek sürdürmeliyiz.
Bu işin öncülüğünü yapmak; beğenirsiniz ya da beğenmezsiniz, seversiniz ya da sevmezsiniz, CHP’nin en önde gelen görevi olmalıdır.
CHP; kiminle en büyük uzlaşmanın sağlanabileceğinin hesabını da yaparak hemen bugün başlatmalıdır bu işi. 
En önemli iş buyken post kavgasını başlatmanın ne zamanıdır ne de yeri!
Kırılan kolu yen içinde bırakmaktır doğru olan.
Ülkenin üstünde siyasî menfaatleri olan müstevlîler şahsî menfaatlerini onların siyasî emelleriyle tevhid eden gafilleri ve dalâlet erbabını bulmuşlar zaten.
Bu durumda birinci görev; bağımsızlık ve cumhuriyetimizi kurtarmak ve korumaktır.
Elimizden alınan, alınmak istenen cumhuriyetimizi önce kurtaracağız, sonra da onu gözümüzü gibi koruyacağız.
Bağımsızlığımızın ve cumhuriyetimizin bizim en temel hazinelerimiz olduğunu unutmayalım.
Gene unutmayalım ki; bu en değerli hazinelerimizi koruyamazsak sonumuz kopkoyu bir karanlıktır.
Karanlıkları aydınlığa çıkarabilmek için güçlerimizi birleştirmek, faşizmin ve faşistin karşısında ulusal bir güç olmak birinci görevimizdir.
Büyük Usta Nâzım’ın da dediği gibi yananlarımız da olacaktır Kerem gibi…
Ama; yanmayı göze alamazsak eğer, karanlıkları aydınlığa çıkarmak olanağı da yoktur. 
Solun tüm yelpazesi, sosyal demokratlar, HDP, libareller, muhafazakârlar, faşizme karşı olan tüm güçler ve örgütlenmeler bu çağrım sizedir.
Sizi faşizme karşı omuz omuza olmaya çağırıyorum.
Tehlikenin ne denli büyük olduğunun farkındasınız. 
Biliyorum.

Hasan Arslan