Beklenilen ve tahmin edilenlerin tam tersi gerçekleşti. Seçim sonuçlarına baktığımız zaman Skandal ve Rüşvet iddialarıyla sarsılan AKP ve Başbakan Ringte 12 Raund dayak yiyipte ayakta kalıp maçı koparan Boksör gibidir diyebiliriz.

AKP nin kazandığı bu son seçimde aldığı oy oranı hayli yüksek olmasına rağmen bilmeliler ki % 57 gibi bir oranda kendilerini seçmemiştir. 

Her ne kadar Adil bir yarış olmadıysa da AKP’ yi kutlamak lazım.

Yalnız AKP kazandıkça ne AKP rahatlıyor nede toplumdaki gerilim azalıyor.

Türkiye’deki Sosyal çalkantıların temelinde de zaten AKP nin her seçim zaferi sonrasında kendisini seçmeyenlere tepeden bakması, onlara kendilerinin aşırı Dindar-Muhafazakâr yaşam stilini direkt ya da endirekt dikta etmesi, farklı inanan, yaşayan, düşünen insanlara saygılı olmaması, inanılmaz sosyo-psikolojik baskı yapması, onları yok sayması yatıyor.

Bu nedenle kendilerinden daha az eğitimli insanların seçtiği bu siyasi kadrolar tarafından Özgürlükleri kısıtlanma veya alınma tehlikesiyle karşı karşıya kalan bu daha özgür yaşamak isteyen eğitimli, eğitimsiz yığınlar sokağa, alanlara çıkıyor, isyan ediyor.

Son seçim hileleri iddialarına karşı verilen tepkilerde de görüyoruz ki Türkiye’yi sıcak bir yaz bekliyor. Sokaktaki isyanın alev alev yayılmaması, olası bir iç hesaplaşmaya gidilmemesi için AKP ve Sayın Başbakan önümüzdeki dönemde mutlaka söylem ve eylemlerine dikkat etmelidirler.

Seçim kazandınız diye siz her istediğinizi yapamazsınız. Gerçek demokrasilerde yok böyle bir şey.

Bu nedenle AKP ve yöneticileri ortamı yumuşatmalılar. Ülkenin Kürt ve yoksulluk, Demokrasi, bölgeler arası ve gelir dağılımındaki dengesizlik, iç göç, işsizlik ve Suriye’yle kriz gibi çözüm bekleyen ağır sorunları var. Bunlar ancak birlikle, beraberlikle, toplumsal uzlaşma, mutabakat ve barışla çözülür.

Yerel seçimleri analizde gözden kaçmayan başka bir şeyde Cemaatin bu Kaset hamlesi AKP seçmeninin kenetlenmesine yol açmış rüşvet skandalını ikinci plana itmiş, unutturmuştur.  

Bu defa da  AKP Seçmeni Komplo teorilerine bakarak oyunu öfke ile kullanmıştır.

Muhalefete gelecek olursak CHP ve bu seçimde de başarısız olmuştur BDP ise Doğu ve Güneydoğu İllerinde başarılı olmuştur. Özellikle Bayan Adayların kazanması feodaliteden çok acı çekmiş o coğrafyada bir umut ışığıdır.

CHP ye gelecek olursak CHP nin direksiyonu sağa kırması ve Cemaatin Kasetlerine güvenmesi yanlış olmuştur. 

Türkiye’de orijinali dururken hiç bir sağcı, muhafazakâr seçmen CHP ye oy vermez. Çünkü onlara yıllardır CHP nin dinsiz, dindarlara karşı olduğu anlatılmaktadır ve bir kesimde CHP üzerine ne yazık ki akıl almaz, yanlış bir algı, ön yargı oluşmuştur.

 

Bugün CHP Türk siyasetinde fikir üretemeyen, projesi olmayan, halkının gerisine düşen bir Parti intibaı uyandırmaktadır. 

Bu haliyle CHP AKP ile tek başına mücadele edemez. CHP ancak ülkede sistemin harcadığı, ötekileştirdiği Liberal Kürtlerle, Alevilerle, Sosyalistlerle, Azınlıklarla demokratik bir gönül birliğiyle ve ortak mücadeleyle başarıyı yakalayabilir. 

Bu tabloyu, sentezi, yan yana gelmeyi milyonlarca vatandaşımız istiyor ve özlüyor. 

Bu büyük kardeşlik Projesi gerçekleşirse siyasi iklime yeni bir heyecan katacak, yeni bir umut doğacaktır.

CHP Parti Kadrolarını yenilemeli, gençlere, soldan yeni yüzlere kapılarını açmalıdır.

Bu saydıklarımın hiç biri gerçekleşemezse kitleler artık Türkiye’nin tüm renklerini bağrında barındıran aynı göz hizasında birbirine bakan yurtseverlerin yan yana gelebileceği yeni güler yüzlü bir Sol partinin kurulmasını da açıkça tartışmalıdır.

Bu yeni partide alternatif düşünceler üretmeli, yeni söylemlerle iktidar alternatifi, umut olmalıdır.

Türkiye’de çok kaliteli, eğitimli, Cumhuriyet yanlısı demokrat ama bezmiş, bıkmış, moralsiz, karamsar Milyonlarca demokrasi sevdalısı insan böylesi gerçek bir Önderliği istiyor ve arıyor.

Ben bulunursa ya da yaratılırsa böyle bir Önderliğin ilk seçimde iktidar ortağı olacağına yüzde yüz inanıyorum.

Aynı hatalar yapılmazsa Tabanının tanıdığı, tabandan gelen Adayları isimler seçilecek yerlere aday gösterilirse o partinin başarmaması için hiç bir neden yoktur.

Siyaset insanlar içindir. Uzun demokrasi yolu çilelide olsa gelecek kuşaklar için mücadeleye değer.

Yaralarımızın üstüne hep tuz serpmekten vazgeçmeliyiz çünkü o tekrar tekrar kanadıkça, biz hayatı kendimize daha çok zehir ediyoruz. 

Şu an ağlama ya da suçlu arama zamanı değil toparlanma, mücadele zamanıdır.

Bizler hala demokrasi umudumuzu korumalı, yetişmiş insan gücümüze inanmak zorundayız.

Çünkü her bitiş yeni bir başlangıçtır.

Günün sözü: Bin kapıdan, yüz bin kaleden içeri girebilir sinde küçücük bir gönülden içeri giremezsin… Hz. ALİ

Selam ve sevgilerimle!