27 EYLÜL YAKLAŞIRKEN

ABONE OL
11:55 - 23/10/2020 11:55
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

 Evet…27 Eylül seçimlerine iki aydan kısa bir süre var…Bu seçimlerde yaklaşık 650-700 bin Türk kökenli Alman vatandaşının oy kullanacağı tahmin edilmekte…Geçtiğimiz son iki seçime bakıldığında, Türk kökenli oyların, seçimlerin kaderinde rol oynayacak durumda olduğunu görürüz…Kaldı ki; bu seçimlerde seçmen yaşına girmiş olanların sayısında artış var…Bu demek oluyor ki, bu sefer daha da dikkatli olunması gerekiyor…

Son gelinen noktaya bir bakalım…Avrupa Parlamentosu (AP) seçimleri öncesinde yazdığım yazıda, CDU’nun, kendi çizgisinden daha sağda olan seçmene çengel atabilme  ve birazcık da olsa, ortağı olan CSU ile uygun adım yürüyebilme adına, ciddi anlamda sağa kaydığına değinmiş, bunun CDU gibi bir kitle partisine ek oy getireceği yerde, daha sağdaki partilerin ekmeğine yağ süreceği tahmininde bulunmuştum…Ne yazık ki bu öngörüm, seçime katılım oranlarının da düşük olmasının katkısı ile, doğru çıktı ve AP’da sağ blok güçlendi…Oluşan bu tablonun, kısa ve orta vadede Türkiye’ye yararı olabileceğini söyleyebilmek ise, mümkün değil…Şimdi CDU’nun önünde federal seçimler var ve AP seçimleri öncesi girdiği çizgiden dönmez, ayrıca, istese de dönemez…Zaten onlar da göçmen kökenli seçmenin oylarına “Gelirse gelir, gelmezse can sağlığı” gözü ile bakıyorlar…Ne var ki, bazı popülist girişimlerden de geri kalmıyorlar…Falanca bakan Türk çoçuklarını kabul etmiş, filanca bakan Türk işverenlerle yemek yemiş…Falan, filan..! Acaba siz olsanız, hala kendine gelememiş, azınlık psikolojisinden kurtulamamış bir basını karşınızda bulsanız ne yapardınız..? Oysa ki, bu partinin yöneticilerine sadece iki soru yeter…  
1 – Hiç bir AB ülkesinde görülmeyen ve sadece Türkiye’den gelecek eşlere, Türkiye’de Almanca kursu ve imtahanında belli düzeltmelere gitmeyi düşünüyormusunuz..?
2 – Türkiye’nin AB üyeliği konusunda, partinizin ortaya atığı şu ” İmtiyazlı Ortaklık ” nedir, ne değildir, lütfen açıklarmısınız..? 
Hazır yeri gelmişken, Türk kökenli bir Federal milletvekili ile olan sohbetinizden alıntı yapalım… Konuşma “Off the Record” olduğu için iznini almadan ismini açıklayamıyacağım bu milletvekil çok dertli…Gerekli hukuki girişimleri yapabilmek için, eşlere Türkiye’de Almanca kursu ve imtahanı uygulamasına taraf olan birisini aramışlar hayli zaman…Tüm mahkeme ve avukatlık giderlerini parti olarak üstlenmelerine rağmen, kimseleri ikna edememişler…İnsanlar, başlarına birşey gelir diye korkuyorlarmış…Korkunun ecele faydasının olmadığını, hele böylesi bir hukuk devletinde ve hele Federal Mecliste grup kurabilmiş bir siyasi partinin desteğinde, hala anlayamamış olan toplumların ne kadar kafası, kafasına vurulsa azdır…Bekleyin bakın, hele 27 Eylül seçimlerinden sağ ve göçmen haklarını kısıtlamaktan yana olan partiler galip çıksınlar, daha neler, neler olacak..! 
Konumuza dönersek…Bizim basının “Almanya’nın Barack Obama’sı ” ilan ettiği, Birlik90/Yeşiller’in Eş Başkanı Cem Özdemir’de, diğer Eş Başkan ve son zamanların Türkiye hayranı Claudia Roth’da hiç birşeyi değiştiremedi ve bu parti Türk kökenli göçmenleri adeta dışladı…
Daha önceki yazılarda, FDP’nin ortaya koyacağı programla belki göçmenler için bir adres haline gelebileceğini belirtmemize rağmen, bu parti son aşamada yön değiştirerek CDU/CSU ile koalisyonu hedefleyen bir çizgiye girdi ve ototmatik olarak göçmen kökenlilere mesafeli durur hale geldi…
Sol Parti’nin iktidar olması imkansız olduğu gibi, ne yazık ki, bir koalisyonda yer alabilmesi de güç gözükmekte…. Şimdi gelelim 10 puanlık büyük soruya..! Acaba geriye hangi parti kaldı..? SPD mi dediniz..? Tebrikler..! Bildiniz ve büyük ödülü kazandınız…Şu aşamada, göçmenler ve özellikle de Türk kökenliler olarak, bizlere en yakın siyasi parti olarak SPD gözükmektedir…Ancak; şu anda SPD tüm kamuoyu yoklamalarından CDU’nun bir hayli gerisinde çıkmaktadır…Tüm seçimlerde olduğu gibi, federal seçimlerde de iki ay hayli uzun bir süredir ve olumlu veya olumsuz çok şey değişebilir…Burada önemli olan göçmen kökenli seçmenlerin olabildiğince bu partiye odaklanmaları ve seçime en üst düzeyde katılımlarıdır ve  çok şeyi değiştirebilir…Parti programının içeriğine girmek burada çok yer alacağından, sadece birkaç noktaya değinelim…SPD ve özellikle bu partinin Avrupa politikaları, Dışişleri Bakanı’nın SPD’den olmasına rağmen, son CDU/CSU koalisyonunda büyük yara aldı…Çünkü SPD, Almanya’nın ancak güçlü ve uyumlu bir AB ile dünya politikalarında etkili olabileceği görüşündedir ve bundan ötürü de AB içersinde uyum ve dengeden yanadır…Oysa; Sarkozy’nin dümen suyuna giren Merkel, Fransa ile birlikte diğer AB ülkelerini, özellikle de yeni üyeleri baskı altına alarak, ticaret ve nüfuslarını genişletme yoluna girip dengelere ve uyuma büyük zarar verdiler…Tabii; Müntefering’in önce Başbakan Yardımcılığı görevini bırakması ama bir süre sonra partinin başına Genel Başkan olarak dönmeside, istikrarsızlık gibi algılandığından dolayı, seçmende belli bir tereddüt yarattı…Ekonomik krizle birlikte en fazla zararı çalışan kesim görmesine rağmen, koalisyon bağlantıları ve bağımlılıklarından ötürü SPD, bu kesim için fazla ve göz doyurucu birşeyler yapamadı…
Ama; bütün bunlara rağmen, SPD’nin elinin güçlü olacağı bir koalisyon, şu aşamada, göçmenlerin, her zamankinden daha fazla ihtiyacı olan bir sonuç olacaktır…Bu bir SPD-Sol Parti olabilir ama sıkıntılı olur…SPD-FDP koalisyonu teorik olark mümkün ama acaba FDP’nin oyları bu ikili koalisyona yetecek mi, yoksa bir üçüncü parti mi gerekecek..? Ancak, oy oranları tutar ve  SPD-Birlik90/Yeşiller koalisyonu oluşabilirse, çok daha iyi olur kanısındayım…Dolayısı ile SPD’yi desteklemek bizim açımızdan gerçekci olmakla birlikte, ikinci oylarımıza da çok dikkat etmemiz gerekecek…Bu arada, suyu bulandırmak, siz seçmenleri SPD’den uzaklaştırabilmek için, zaman, zaman saçmalığa varan görüşler ortaya çıkacak…Kanıp, kanmamak size kalmış, sonuçta takdir sizin…
Ne geçmişte SPD’li oldum, ne de şimdi olmaya niyetim var…Ama ortada bir de gerçek ve “Reel Politika”var… 
Kalın sağlıcakla efendim
 
M.Deniz Olcayto

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.