0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

2019 yılı verilerine göre; 2,5 milyonu düzenli, 3 milyon 282 bin hane sosyal yardıma muhtaç durumdadır.

Dikkat ediniz; 3 282 000 kişi değil, 3 282 000 hane.

Her haneyi en az 4 kişi olarak var sayarsak 13 128 000 kişinin yardıma muhtaç durumda oldukları gerçeğiyle karşı karşıyayız.

4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 2 219, yoksulluk sınırıysa 7 229 TL.

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) verilerine göre; Türkiye’de 3 400 000 kişinin aylık geliri 852 TL.

Bu 3 477 616 kişi, aylık 852 TL geliriyle 13 600 000 kişinin karnını doyurmak zorunda. Aile onun eline bakıyor çünkü.

Bunun anlamı şudur:

Ülkemizde yaşayan her 7 kişiden biri açtır, açıktadır.

Devlet; 2019 yılı bütçesinden sosyal yardıma 55 milyar TL ayırmış.

Bu rakam, net olmayan ulusal gelirimizin %1, 24 ü kadar bir rakam.

Devede kulak bile değil yani.

Bu yapılan yardımların %93 ü de nakti, yani parasal. Aynî, yani parasal olmayanla ilgili bir bilgiyse şöyle:

2019 yılı içinde toplam 688 bin 507 haneye, yani 2 754 000 kişiye gıda yardımı yapılmış.

Gıda yardımı işin harcanan para 343 000 000 TL.
22 bin 413 haneye, 89 652 kişiye ev yapımı ve onarımı için 80 000 000 TL yardım parası verilmiş.

İşsiz ve çalışmayan yurttaşların karabasanı da şu:

6 945 000 yurttaşımız Genel Sağlık Sigortası’na (GSS) borçlu durumdalar. Onların Genel sağlık Sigortası devlet tarafından ödeniyor. Bu sayı her yıl artıyor. Eldeki rakam 2018 yılının rakamı. “2020’de durum daha da kötüdür.” dersem yalan söylemiş olmam.

Türkiye İstatistik Kurumu, 2019 yılında 330 bin 289 kişinin Türkiye’den yurt dışına göç ettiğini söylüyor.,

Yurt dışından Türkiye’ye gelenlerin sayısıysa 677 042.

Türkiye’den yurtdışına göçenlerin yaşları 25-29 arası.

Burada kendilerine bir gelecek göremeyen gençlerimiz geleceklerini yurtdışında arıyorlar.

Bize dışarıdan gelenler de 25-29 yaş gurubundan. Onlar da geleceklerini bizde arıyorlar.

Gelenlerin çoğu Irak’tan. Türkmenistan, Afganistan ve Suriyeliler de var ülkemizde gelecek arayanların arasında.

Sen ne uman bacından, bacın ölür acından!

Onlar da anlamış olmalılar ki bu gerçeği, Irak’tan gelenler çoğunlukta olmak üzere, İran ve Afganistan’dan gelenler, bir yolunu bulup, terk ediyorlar ülkemizi.

Bizden en çok İstanbullular terk etmişler ülkeyi.

İstanbul’u Ankara, Antalya, İzmir ve Bursa izliyor.

Gençlerimizi yaşadıkları bu büyük kentlerde bir gelecek göremiyorlar kendileri için ne yazık ki!

Ama olsun!

Bizi Ayasofya’yı cami yaptık ya, bu bize yeter!

Yetmemiş olacak ki; yerli otomobilimiz TOGG’un fabrika temelini attık dün alâ-i valâ ile!

Ayranımız yoksa da içmeye, taht-ı revanımız var bizim.

Def-i hacetimiz için.

Bir de tasarruf edemeyeceğimiz, tasarrufu olmayan itibarımız…

Manzara-i umumîsi budur ülkenin kifayetsiz muktedirimizin ellerinde…