2014 RİTMİK CİMNASTİK DÜNYA ŞAMPİYONASININ ARDINDAN

ABONE OL
11:52 - 23/10/2020 11:52
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

2014 RİTMİK CİMNASTİK DÜNYA ŞAMPİYONASININ ARDINDAN

22-28 Eylül 2014 tarihleri arasında İzmir’de yapılan Ritmik Cimnastik Dünya Şampiyonası Organizasyonuna tekrar değineceğim ancak son yıllarda Türk sporunun gelmiş olduğu yer ve sürüklendiği mecra ve bu sürüklenmeye hizmet eden kişilere değinmek de istiyorum! Bu bağlamda gerek ülkemizde ve gerekse dünyada, yarışma sporlarının en önemli aynası ve belirleyicisi olan Olimpiyat Oyunları ile Dünya Şampiyonalarından alınan sonuçlarla madalya sayılarıdır. 

Kış Olimpiyat Oyunlarına değinme ihtiyacını duymuyorum (Çünkü bu olimpiyatlarda adeta kocaman bir hiçiz!). Ancak, Türkiye son dört Yaz Olimpiyat Oyunlarında her defasında yetkili ve ilgililerin verdikleri demeçlere bağlı olarak, çok büyük umutlarla hazırlandığımızı, ancak hüsranla çıktığımızı ve gittikçe bu hüsranımızin azalacağı yerde maalesef artmakta olduğunu izledim. 
Sene 2000 yer Sydney, Türkiye bu oyunlara, 15 Kadın, 44 Erkek sporcu ile katıldı, Sonuç; 3 altın 2 bronz toplam 5 madalya,  2004 yer Atina 21 Kadın, 45 Erkek sporcu katıldık 3 altın 3 gümüş ve 5 bronz toplam 11 madalya, 2008 yer Pekin, 19 kadın 49 erkek sporcu ile katıldık,  1 altın 4 gümüş ve 3 bronz, toplam 8 madalya ve en son olarak ta; 2012 yılında Londra Olimpiyat Oyunlarına 66 kadın 48 erkek sporcu ile katıldık. (Değinmeden geçemeyeceğim, yanlış okumuyorsunuz, ne gariptir ki kadın sporcularımızın sayısı ilk kez olimpiyatlarda erkek sporcuların sayısından daha çoktu!) sonuç 2 altın 2 gümüş ve 1 bronz toplam 5 madalya ile dönüyoruz ama daha sonra ne yazık ki,  doping skandalı nedeniyle o madalyalardan bir kısmı şaibeli çıktı, yani gittikçe, madalyalarımız ve tabii ki de umutlarımızda azalıyor!

Ve 2014 Dünya Ritmik Cimnastik Şampiyonası yer İzmir açılışta hiçbir üst düzey yetkili, bakan ve genel müdürün gelmediği söyleniyor! TRT Cimnastik sporunun Uluslar arası giysi kurallarını değiştiremediği için, sporcuların çıplak olduğunu açıkça itiraf ederek bu yarışmayı yayınlamayı kabul etmemiş! (Olimpiyat organize etmeye soyunan ülkemin haline bakın!) 
Diğer taraftan İzmirli bir gazeteci kardeşim, İzmir adına kimden özür dilediğini pek anlayamadığım, kaynağı belli olmayan ve pek doğru olmayan bilgiler aktararak bir yazı yazıyor.

Yazısında; Organizasyonun çok öksüz bir şekilde geçtiğini seyircilerin olmadığını ve bakanın, müsteşarın gelmediğini belirtiyor, buna diyecek hiçbir şeyim yok ancak; Genç Federasyon Başkanını göklere çıkarıyor! Gazete yazarı kardeşimin bu konuda daha sağlıklı bir araştırma yaptıktan sonra yazmasını beklerdim! 

Çünkü; Mevcut federasyon başkanı, hala iktidarda olan bir hükümetin başa getirdiği ve bana göre son derece politik ve ilkel olan bir seçim sisteminin ürünüdür (Adama sormazlar mı? Bakanı, o yoksa müsteşarı ve hatta Genel Müdürü oraya getirmek kimin görevidir diye?). 
Bir başka konu; 33. Dünya Ritmik Cimnastik Şampiyonasını yıllar önce daha evvelki başkan Sayın Atilla Örsel tarafından İzmir’e alınan bir organizasyondur,  hatırlatmak isterim (Bu konuda ben dâhil daha başka uluslararası alanda çalışmalar yapan birçok arkadaşımızın emeği ve mücadelesi vardır).

Salonların boş olmasının nedenini değerli İzmirli vatandaşlarımızı suçlayarak değil bunu da organizasyonu yapan federasyona sormak daha isabetli olurdu. 

Bu tür şampiyonaların spor kültürünü yeterli düzeyde algılamamış olan, bizim gibi ülkelerde organize edilmesinin zorlukları vardır ve parayla giriş koyarsanız sonucuna da katlanmanız gerekir. Bu konu bir pazarlama sorunudur. Bu sorunu böyle oturduğunuz yerden çözemezsiniz emek, çaba ve çalışma ister. Federasyon bu konuda neler yaptı bilmiyorum ama bu konuda nasıl bir çalışma yapılacağı sorulsa idi biz İzmir’de yaşayan fosil cimnastikçiler olarak severek katkı koyabilirdik! (Örn. İzmir’de ve İzmir çevresinde Dünya devi birçok firma ve değerli iş adamlarımızla doludur; Her firmaya belirli sayıda biletin pazarlanmasına ilişkin bir çalışma yapılabilirdi? Acaba bu kişilerle bir ön görüşmeler yapılamaz mıydı? Ayrıca yerel yönetimlerle nasıl bir iş birliği yapıldı?). 
Sevgili Gazeteci kardeşim; Bakanlar ve Genel Müdürler genellikle Madalya alabilecek federasyonların yarışmalarını izler ve o etkinliklere uçarak katılırlar,  ülkemizde yapılan sporun, hangi koşullar altında ve nasıl yapıldığı onları pek ilgilendirmez, zaten anlamazlar da! Bu tür kişilerin etrafı çokbilmiş bir yığın danışman adı altında hokkabazlarla doludur ve bu kişiler bazı bilgiler çoktan alıp ilgili beyefendilerine iletmişlerdir bile ve beyefendiler madalya alamayacağımız bu organizasyonlara bu nedenle katılmazlar. Ayrıca yetkili birinin çıkıp bu şampiyonayı canlı olarak yayınlanma emrini de veremez!

Çok görmeyin bu durumu. Biz Mersinde yapılan Akdeniz oyunlarında madalya kazanan bir sporcuya madalyasını takmak için Ankara’dan uçarak gelen ve seremoniyi saatlerce geç bırakan yetkilileri de tanıdık bu ülkede! Bu nedenle yeri gelmişken Federasyonun oturup iyice düşünmesi gerekir çünkü bu konuda da (yani sizin yazdıklarınız doğru ise)  sınıfta kalmıştır. Çünkü bu konuda Bakanı ve Genel Müdürü etkileyecek tek kişi Federasyon Başkanıdır. Ancak önemli olan katılmak ve organize etmekse katılmak ve mutluluğu paylaşmak bir erdemdir.

Bu şampiyonanın İzmir’e alınmasının en önemli nedenlerinden bazıları; İzmir’in Modern, sporu seven ve sosyal bir kent olmasıdır. İzmir ve çevresindeki tüm ilçelere ve tüm yerel yönetimlere kefil olurum ki! Bu şampiyonayı çok daha heybetli çok daha kalabalık ve İzmir’e yakışan bir şekilde kutlayabilirlerdi. Ama asıl sorun bu hükümetin atadığı yöneticilerin, bu yerel yönetimlerle sağlıklı bir iletişime girip girmemesinde yatıyor. Oysa Federasyon başkanları bu kurumlarla sadece seçim zamanı ve sadece oy alabilmek için mi iletişime geçmeliler?

Buradaki başarısızlık, bana göre Federasyonun başarısızlığıdır! Genç nesillerle yola çıkacağını ve bu sporu sadece gençlerle götüreceğini, yaşlıları silip attığını söyleyen sayın başkanın, bu sporun içerisinde yıllarını harcamış deneyim sahibi olan ve fosil olarak adlandırdığı bazı arkadaşları  ötekileştirmekle ne iyi yaptığını görüyorum!

Sevgili Başkanın, Gazeteci arkadaşımızın yazdığı, seni göklere çıkardığı ve aldığın çok önemli madalyalarla ilgili olarak ta söylenecek çok şey var; Aldığın her madalya ve ödülünüzün altında bu fosil dediğin hocaların ve arkadaşların imzası var, sen onları ötekileştirerek günü kurtarabilirsin ama tarihi değiştiremeyeceğini hatırlatmak istedim.  

Bu arada binlerce Spor eğitimi almış insanımızı sokaklarda işsiz bırakan, Spor teşkilatlarını ve tüm spor kurumlarını İmam hatip mezunlarına çıkarları uğruna peşkeş çeken bir anlayışla spora hizmet edilemeyeceği bilinmelidir. Bu olsa olsa ülkenin spor geleceğine dinamit koymaktır, ayrıca bu yetmiyormuş gibi din adamlarını kendi mesleklerinin dışında işlerle meşgul etmekle günah işlenmektedir! 

Sevgilerimle.

Prof. Dr. Seyhan HASIRCI

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.