2008 Avrupa Futbol Şampiyonası yaklaşırken

ABONE OL
19:06 - 01/10/2020 19:06
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

2006 yılında geride bıraktığımız İtalya’nın Şampiyon olmasıyla biten dünya şampiyonası güzel ve çirkin yönleriyle hafızamıza yer etti. Futbolda olmaması gereken çirkinlikleri unutmadık. Umarız, yaklaşan Avrupa şampiyonasında bu tür olayları yaşamadan mükemmel bir organizasyon izleriz.

Önce, bu şampiyonanın A grubunda yer alan 4 takıma baktığımızda alınan önlemlere karşı duyulan kuşkuların çok yersiz olduğunu burada ifade etmek isterim. Neden mi ? Örnek olarak İstanbul’da oynanan Türkiye-İsviçre maçında çıkan olayları ve bu olayların sonucunda özellikle ülkemizin içine düştüğü zor durumu hatırlayabiliriz…

2008 Avrupa Şampiyonasında öncelikle sporda güvenlik ve taraftarların denetlenmesi ön planda yer almaktadır. Artık bir yarışmayı izlemek için bilet alabilmenin ne kadar ayrıntılı işlemlerden geçtiğini ulusal federasyonların internet sayfalarından rahatlıkla okuyabilirsiniz. Bir bilet için artık kesinlikle futbol adına hiç bir şekilde şiddete başvurmamış olmanız ve hiçbir tatsız olaya karışmamış olmanız gerekmektedir aksi halde yanlış insanlara bilet veren federasyon bu seyircilerin tutum ve davranışlarından kesinlikle sorumludurlar. Bu yüzden de taraftarların tüm kimlik bilgileri alınmaktadır.

Organizasyonu gerçekleştiren Avusturya ve İsviçre’nin yaptığı “Fanexperten” yani taraftar uzmanları toplantılarına katıldım ve tüm toplantılarda maçlara gelecek taraftarların “fan projeleri”ni yürüten tüzel kişiler aracılığı ile denetlenmesi talep edildi ve bu çalışmanın bir kaç yıldır Avrupa Fan Ağı aracılığı ile zaten yürütüldüğüne de dikkat çekildi.

Bu arada Türkiye’nin kendi fan projelerini kuramadığını ve “Avrupa Fan Ağı”na da üye olmadığını hatırlatmak isterim.

Dört yıla yakın bir süredir bu projenin gerekliliğini savunan ve bu doğrultuda mücadele eden biri olarak tam üç farklı federasyon başkanı ile bu konuyu göndeme getirdim ama maalesef bu güne kadar başarılı olamadım! Bu güne kadar diyorum çünkü; bu arada en son seçilen Futbol Federasyonu Başkanı Sayın Doğan bu konunun çok önemli olduğunu ve bu şampiyonada mutlaka bir mobil Fan ekibinin oluşması gerektğini bana dolaylı olarak iletti ve sanıyorum önümüzdeki günlerde konunun ayrıntıları üzerine konuşmak için kendisiyle bir araya geleceğiz..

Fan projeleri nelerle uğraşır?

Fan projelerinin, gerçekleştirilecek olan Avrupa ya da Dünya şampiyonalarına katılma hakkını elde eden ülkelerin Ulusal Takımlarıyla birlikte Ulusal Fan projelerininde katılması UEFA ve FIFA tarafından desteklenmektedir. Bu projeyi yürütenler, Ulusal Federasyonları ve Ulusal Takımları ile iyi bir iletişim kurarak sampiyonaya gelecek tüm seyircilerine zamanında gerekli bilgileri ulaştırarak ortaya çıkabilecek sorunları önceden önlemekle görevlidir. Projeler ayrıca diger ülke fan çalışanları ile ve organizasyonu yapan ülkenin fan çalışanları ile ortak çalışır, Yerel idareciler ve emniyet güçleri ile sıkı bir işbirliği içinde olur ve dolayısı ile kendi ülkelerinden gelen tüm seyircilerin birlikte ve sorun çıkarmadan hareket etmelerini sağlar.

Sonuç olarak bu çalışmaları yapan tüm ülkeler aynı özveri ile çalıştıklarında örneğin Almanya’da yapılan son dünya şampiyonasında olduğu gibi hiç bir sorun yaşamadan şampiyonayı güvenle bitirirler.

Katıldığım her iki toplantıda karşılaştığım bazı soruları tüm okuyucularımla ve karşılaşmaları izlemek isteyen taraftarlarla paylaşmak isterim. A grubunda; İsviçre, Türkiye, Çek Cumhuriyeti ve Portekiz bulunmaktadır ve kaderin cilvesi bizi İsviçre ile tekrar karşı karşıya getirdi. Bu yüzden bana iki toplantıda da özellikle İsviçreliler’in en çok yönelttikleri sorular şunlar oldu: “Acaba İstanbul’daki olay yeniden yaşanır mı? Taraftarlarınız buraları dağıtır mı?”

Yanıtlarım şöyle oldu: “Böyle bir şeyi beklemek bence çok ön yargılı ve yanlış bir davranış olur, çünkü siz Türk seyircisini çok iyi tanımamışsınız. Türk seyircisi iyi oynayan ve saygılı olan ekipleri baş üstünde tutar ve ayakta alkışlar, ayrıca İstanbul’da oynanan olaylı maç ile ilgili taraftarların herhangi bir olay yaptığını hatırlamıyorum. Olayların tümü maalesef futbol sahasının içinde cereyan etmiştir ve burada da başrolü oynayan kişiler maalesef “Fair-Play”dan yoksun teknik adamlar ve sporculardır. Ayrıca suçlular cezalarını çektikleri gibi sanırım gereken dersleri almışlardır! Bu her iki ülke içinde aynı düzeyde geçerlidir.

Tüm sporseverlere ha-ber.com aracılığıyla bir de hatırlatma yapmak istiyorum; Siz siz olun “Fair-play” kurallarının dışına çıkmayın. Dünya Şampiyonasına katılamamıştık ama şimdi Avrupa Şampiyonası’ndayız. Kaybetmek de kazanmak kadar önemlidir, kaybedince dünyanın sonu gelmez sadece kazanabilmek için oturup neden kaybettiğimizi iyice düşünebilmeyi öğrenebilelim!

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.