19 MAYIS ŞAHLANIŞI

ABONE OL
18:52 - 01/10/2020 18:52
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

AKP hükümeti kendince ulusal bayramlara yeni bir düzen getirmekte. “İleri demokrasi” anlayışı çerçevesinde resmi törenleri yapmamanın peşindeler. Bayramlara da ayrımcılık tohumunu ekme çabasındalar. Nasıl mı? “Millet isterse ulusal bayramları kutlar.” söylemiyle devlet-millet ayrımcılığını, karşıtlığını oluşturmaya çalışıyorlar. Sanki devleti, Türk Milleti kurmamış gibi bir hava yaratmaktalar.
19 Mayıs yalnızca bir bayram mıdır? Tabi ki değil. 19 Mayıs bir varoluş mücadelesinin ruhu, kararlılığı, bir ulusun özgürlük için ayağa kalkışıdır. Tutsak edilmeye çalışılan bir halkın “Ya istiklal, ya ölüm!” diye haykırışıdır. Türkiye’nin neresine giderseniz gidin, 19 Mayıs’ın dev ayak izlerini görürsünüz.

19 Mayıs’ı silmek, unutturmak için Türkiye’yi toptan yok etmek gerek. Bu ülkenin taşı, toprağı, kurdu, kuşu, ağacı, çiçeği, böceği, ırmağı, gölü, denizi, ovası, köyü, kenti, kasabası, tüten bacası, üreten emeği, alın teri, gören gözleri, işiten kulakları, duyumsayan yürekleri, çağlayan dereleri, dağlarında burcu burcu kokan kekikleri, denizlerinde balıkları oldukça Mustafa Kemal unutulur mu?
Siz niye mi devlet törenlerini istemiyorsunuz? Çünkü korkuyorsunuz Mustafa Kemallerden. Korkuyorsunuz Atatürk’ün çakmak çakmak bakan mavi gözlerinden. Mavi, gökyüzüdür sonsuzluğu çağrıştırır. Özgürlüğü muştular mavinin sonsuzluğu. Onun için korkarsınız sonsuzluktan, maviden. Göklerde kanat çırpmak yürek ister; özgüven, cesaret ister.
Mavi, denizdir. Derinlik olur ılık, soğuk, sıcak sularda. Derinlikten korkar kulaç atmasını bilmeyen. Dalgalarla savaşım uyum ister; kol gücü, yürek ferahlığı, akıl ister. Boğulursunuz mavinin derinliklerinde siz. Onun için bakamazsınız saygı duruşlarında Atatürk’ün mavi gözlerine. Söyleyemezsiniz gür sesinizle İstiklal Marşı’nı, utanırsınız Mehmet Akif’ten, hani o Akif ki “Allah benim ömrümden alsın, Mustafa Kemal’e versin.” diyen büyük ozandan. Bağımsızlık ruhu, özgürlük şarkıları size yabancı. Bunun içindir ki söyleyemezsiniz bağımsızlığımızı anlatan marşları.
Ulusal bayramlarımızdaki saygı duruşlarında koca bir tarihin kahramanlıkları, Samsun, Amasya, Erzurum, Sivas, Ankara, Balıkesir, Alaşehir, İnönü, Sakarya, Büyük Taarruz, Mudanya, Lozan, Kara Fatmalar, İzmir’e giren süvariler, cepheye mermi taşıyan kadınlar, Cumhuriyet, devrim yasaları, Anadolu aydınlanması, dört bir yanda tüten fabrika bacaları, yurdumuza ışık saçan okul bahçelerinden gelen çocukların çığlıkları, demir ağlarla örülen bir yurt, erkeğiyle yan yana yürüyen kadınlar, sürekli ışıldayan ufuklar… bir film şeridi gibi gözümüzün önünden geçer. Mutlu, gülümseyen, bağımsızlığın onuruyla coşan bir ulusun özgür bireylerinin gözleri ışıldar karşımızda.
Sizler ne görüp neler duyumsuyorsunuz, söyleyeyim mi? İhanet içinde bir hükümet, satılmış Damat Ferit, hainlikte sınır tanımayan Ali Kemaller, İngiliz Muhipleri, Anzavurlar, İskilipli Hocalar, işgal kuvvetleri, mandacılar, Mondros, Sevr, Derviş Mehmetler, Şeyh Saitler, İzmir’de denize dökülen düşman, İngiliz gemisiyle kaçan bir padişah… Bunlar insanı huzurlu kılıp mutlu eder mi? Bu kâbusu yaşamamak için kaçıyorsunuz bayramlardan. “Özgürlük, demokrasi” diyerek tarih boyunca bağımsız yaşamış bir ulusun özgürlük ateşini küllemeye çalışıyorsunuz. Yedi düvelin gücünün yetmediğini siz mi yapacaksınız? Arkanızdaki küresel destekçilere fazla güvenmeyin. Sıkıştığınızda hiçbirini yanınızda bulamazsınız. Tarihin çöplüğü, terk edilen işbirlikçilerle dolu. “Ha bir eksik, ha bir fazla” fark etmez emperyalist efendilerce.

Latin Amerika’da Atatürk büstlerini yasaklayabilir misiniz? Hindistan üniversitelerinde Atatürk kürsülerini kaldırabilir misiniz? Çin’deki, Rusya’daki ders kitaplarından, Afrika’daki özgürlük savaşçılarının yüreklerinden Atatürk’ü çıkarabilir misiniz?
Sizler bayramlarımızı tartışmaya açtınız. Uyuyan bir ulusu uyandırdınız. Rüzgârınızla yurdun dört bir yanında yanan bağımsızlık ateşini alevlendirdiniz. 19 Mayıs ruhunu ayağa kaldırıp şahlandırdınız. Şahlanan atın çiftesini yemek üzeresiniz.
“Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir.” diye haykıran Mustafa Kemal’in gür sesini kısmaya kimin gücü yeter? Güneşin doğuşunu engellemek kimin haddine? Atatürk’ün sonsuz aydınlığında Türk Ulusu’nun ve tüm ezilen ulusların 19 Mayıs Bayramı kutlu olsun.

Adil Hacıömeroğlu

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.