1,5 YILDA 785 ”ÇOCUK ANNE”

ABONE OL
18:56 - 01/10/2020 18:56
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Başlığı 21 Kasım 2011 tarihli Sabah’ın 8. sayfasında yer alan haberden aldım.

Yasa, 16 yaşından küçük bireylerin nikâh yaparak evlenmelerine izin vermiyor.

16 – 18 yaş arası içinse anne ve babanın onayı gerekiyor.

Küçük yaşta evlilikler, bizde, imam nikâhıyla gerçekleşiyorlar. Yani; inancımız bize, çocuk yaştaki insanların evlendirilebilecekleri bir olanak tanıyor. Neden mi? Şundan:

İslam’ın peygamberinin, ilk eşi Hz. Hatice’yle arasındaki yaş farkı 15 yıldır. Hz. Muhammed 25, Hz. Hatice 40 yaşındadır rivayete göre. İlk eşi 65 yaşında yaşama veda eder. Peygamber 50 yaşındadır. 53 yaşına kadar yeni bir evlilik yapmaz. 53 yaşında, kimilerine göre 9, kimilerine göre 17 yaşında olan Hz. Ayşe’yle evlenir. Aralarındaki yaş farkı ya 44 ya da 36 yıldır. Çocuk yaşta evliliklere olanak yaratan da bu evliliktir.

Şu sıralar yeni bir dizi başladı Türkçe yayın yapan kanallardan birinde. Orada çocuğu yaşında bir kızla evlenen 70 lik dedenin zifaf gecesi çocuğa yaklaşımını ben, midem bularak izledim.

15 yaşındaki Meryem kendisinden 13 yaş büyük bir adama verilir. 31 yaşındaki Meryem 9 çocuğun annesidir şimdi. İşin acıklı yanı Meryem’in eşinin ona ve 9 çocuğa karşın yeni bir kadın arayışında olması…

14 yaşındaki Şanlıurfalı Rahime’nin kocası kendisinden 12 yaş büyüktür. Daha oyun çocuğuyken üç kuruş başlık parasına satılan Rahime 25 yaşında ama 5 çocuk getirmiş dünyaya.

16 yaşında gelin olan Hacer’le eşinin yaş farkı 13 tür. Çeyiz parası karşılığında evlendirilen Hacer’i eşinin ailesi yanlarında istemez. 6 aylık çocuğuyla baba evindedir Hacer. Çünkü kocası kent dışında çalışmaktadır. Eşiyle nikâhı olmadığından oğlu Ömer’e kimlik de çıkaramaz Hacer.

Bir arkadaşım, Alman bir genç kızla beraber yaşayan oğlunu, ”onu bu durumdan kurtarmak” için kız kardeşinin 16 yaşındaki kızıyla evlendirdi. Hala dayı çocukları birbirleriyle evlendiler yani. ”Kurtulamadı” oğlu. Tanımadığı halasının kızı yerine tanıdığı ve sevdiği Alman’la yaşamayı sürdürdü. Zoraki evlilik sona ermekle kalmadı, iki en yakın akraba düşman oldular birbirlerine.

Babam, benim küçüğüm kız kardeşimi kendisinden 8 yaş büyük, ”Maaşı var, kızım rahat eder.” düşüncesiyle bir öğretmenle evlendirdiğinde 14 yaşındaydı daha o. İlk çocuğunu kucağına 15 yaşındayken aldı. Nikâhlarını, annemin zorlamalarıyla, iki ya da üç yıl sonra yaptılar. 5 çocuk doğurdu kardeşim. Ne çocukluğunu yaşayabildi ne genç kızlığını. Rahat da edemedi. Evlendiğinden bu yana şiddet görüyor kocasından. Tanınmaz durumlara düşene değin dayaklar yedi öğretmen eşinden. Ruh sağlığı son derece bozuk doğal olarak. Kimi zaman ne yaptığını ne kendisi biliyor ne de biz anlayabiliyoruz.

Babamla annemin arasında 11 yaş vardı. Babama kaçtığında annem 13, babam 24 yaşındalarmış. Bin kez anlattırdım anneme bu kaçma, kaçırma öyküsünü. Ölen kardeşimi 14 yaşında almış kucağına. Abim iki yaşındayken ölmüş hastalanıp. İki yıl çocuğu olmamış annemin. Çok hastalanmış. Hastanedeyken öldü diye morga kaldırmışlar da dikkatli bir görevlinin uyarısıyla yeniden tutunmuş yaşama. O durumdayken babam annemi köyüne götürüp baba evine bırakmış. Sevinsin diye aldığı elbiselik kumaşı, annem bir türlü sağlığına kavuşamadığından, geri almak istemiş yeniden evleneceği birine verebilmek için.
Annem kumaşı bir güzel doğramış babamın gözlerinin önünde. Anlattığında utanırdı babam başını öne eğerek.

Ben; Bavyera’da öğretmenken gebe bir kız öğrencimiz vardı okulun 9. sınıfında. Karnı burnunda gelirdi okula. Alman meslektaşlarım kızın karnına ellerini koyarak tekmelerini sayarlardı bebeciğin.

Frankfurt’taki okulumun 10. sınıfından ayrılan bir kızımız bir yıl sonra kucağında yavrusuyla geldi onu bize de göstermek için.

Bu çocuklar çocuklarının babalarıyla evlendiler mi? Çocukları sıcak bir aile ortamında mı büyüyorlar? Bir bilinmez denklem…

Toplumumuzun kanayan bir yarasıdır bu.

Bu yaranın nasıl kapanacağı konusunda benim hiç bir bilgim yok.

Sizin?

Hasan Arslan
Türkçe Öğretmeni

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.