0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

1

12 Eylül 1980 darbesi Türk ulusunun bataklığa gömüldüğü gündür. Baskıcı yobaz zihniyete ülke teslim edildi Süslümanlar çoğaldı. Uyuyan toplum yaratıldı.

*

Üretken ilerisini gören uluslarda 1980 yıllarında bilgisayar teknolojisi hızla, yazılım, donanım iletişim teknolojisi baş döndürücü bir hızla ilerlerken. Türk ulusu kaderci üretimden yoksul daha çok tüketim malları ithal eden ülke oldu.

*

“Dallas gibi dizilerle ülke uyutuldu. 80 yaşındaki babaannem önce TV’de diz izler, sonrada vakit namazını geç kılardı. Saf ve temiz 99 yaşında öldü. Nur içinde yatsın.”

**

Dizi izleme kültürü 1980lerden sonra Türk ulusunun kanını emmeye başladı. Düşünen insan değil dindar, kindar nesiller yetişip çoğaldı. Çocuklar saat 20 gibi değil saat 24’e kadar TV izler oldu. Sabah uykusuz okula zorla yetiştirildi. Araba servisleri yoktu ama okullar da eğitimin kalitesi düşmeye başladı. Hoca efendinin dershaneleri, özel kolejleri banka gibi para basıyordu rant büyüktü. Liseyi bitirip 8 ay sonra öğretmen olanlar. Bilgi ve pedagojik eğitim tecrübesinden yoksundu. Çocuklara verdikleri eğitim yavan ve eksikti. Çünkü kendileri bile bilmiyordu nasıl iyi bir eğitim verebilirlerdi…!

Dijital BILGISAYAR çağında nasıl öğrenci yetiştireceklerini hiç hayal bile edemediler. Onlarda da gelecek korkusu, sus pus payı, ruhlarına işletilmişti. Kolay değildi diktatör Evren yönetimine uyum sağlamak zorundaydılar. Eğitim’de dünya standartlarında sınıfta kaldılar.

*

1980 yıllarında Endüstri Meslek Liselerine ilgi tamamen azalmaya, fakir ailelerin işçi olacak çocukları gitmeye başladı. Sanat okullarına solcular ironik dille amele okulu derdi.! Gençler imam olmaya kravatlı gezmeye ya da çabuk köşe olmaya özendirildi maşallah.

**

Kenan Evren her gün Atatürk büstü dikerek ve açarak halkın nefretini kazandı, büst heykel açılışları yaparak Atatürk düşmanları yarattı ve hedefine ulaştı. Bazı Atatürkçüler ise dalgın ve saf heyecanla Kenan Evreni alkışladı. Ülkenin kalkınması için iyi bir eğitim, üretken bilimsel tarım ve sanayi dalında kalkınmaya hiç önem verilmedi. İthal mallarla çabuk köşe olan papatyalara zemin hazırlandı.

*

Oysa her gün her il ve ilçe’de imamhatip okulları, Kur’an kursları, görkemli bir şekilde açılıyordu. Fabrikalar açılmıyor enflasyonist bir zihniyet hayatından memnundu. Acımasız Evren zihniyeti bir ülkücü bir solcu eşit olsun diye ülkenin gençlerini bir bir idam sehpalarında harcadı.

*

Halkın yüzde %98 Müslüman olan ülke. Din ticareti ile cemaat ve tarikatlarla gizli gizli bölünüyor, misyonerler de ülkede cirit atıyordu.

Bodrum katlarda, apartman dairelerinde, dindarlar hızlı bir çalışma yaparken Fetöcüler Eğitim, sağlık, güvenlik alanlarında sinsice örgütleniyordu onlara karşı çıkan yazar çizer düşünen vatan sever kişiler katlediliyordu.

*

İnançlı dindar insanlardan zarar gelmezdi. Bunu bilen dindar ve kindarlar. Saf temiz insanların sicili ile sinsice ayı postunu giyindi ülke resmen cemaatlere bölündü. Bir yandan siyasi diğer yandan dini kullananlar her gün anaların ağlamasından rant sağladılar. Üretmeyen Türk milleti gösteriş tüketici sarhoşu oldu.

*

Bir ülkeyi bölüp parçalamak için önce dini ahlaki ve milli inanç ve duygularını körerteceksiniz. Ahlâkın bittiği vicdan-i duyguların işlemediği toplumlarda. Sürekli askeri darbeler, ekonomik krizler, katliamlar olur. Gencecik beyinler ölür.

12 Eylül 1980’den bugüne 39 yılda ülkemize ne çirkin tohumlar ekildi ve dikildi ulus olarak acısını çekiyoruz.

**

Üretmeyen toplumlar üretimin malzemesi aracı ve gereci siyasetinde misketi olur.

Saygı ve sevgilerimle hoşça ve dostça kalın

Necati Aydin