10 KASIM

ABONE OL
18:51 - 01/10/2020 18:51
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

300 yıldır dünyayı sömüren emperyalizme karşı ilk kez zafer kazanan ve tam bağımsız laik bir cumhuriyet kurarak, aydınlanma devrimiyle yeni ufuklar açan Mustafa Kemal Atatürk, tüm yurtta ölümünün 74. yılında büyük bir özlem, sevgi ve saygıyla anıldı. Ankara’da Anıtkabir büyük bir insan seli ile dolup, taştı. Bu coşku seline benzer görüntüler, diğer illerimizde de sergilendi.

Siyasi iktidarın girişimleriyle resimleri kaldırılan, ders kitaplarından çıkartılan, ilkeleri ve devrimleri ayaklar altına alınan ölümsüz önderimiz Atatürk’e, 10 Kasım 2012 Cumartesi günü yurttaşlarımızın çok büyük ve coşkulu katılımıyla yurdumuzun her yerinde sevgi ve saygı gösterisinde bulunuldu. İzmir’de 2400 kişi tarafından Atatürk posteri oluşturulması, İstanbul’da rüzgâr sörfü yapan gençlerin, saat 9.05’te yelkenleri suya bırakıp, denizde sörf tahtası üzerinde saygı duruşunda bulunmaları, Adana’da trafik kazası yapanların saat 9.05’te saygı duruşunda bulunmaları gibi tüm yurtta nice güzel ve anlamlı övgü dolu eylemlerin olması, Atatürk’ümüze olan sevginin asla yıkılmayacağını göstermektedir. Siyasi iktidar, Atatürk’ü unutturmak için elinden geleni yaptıkça, Atatürk’e olan sevgi ve saygı her geçen gün daha da artmaktadır. Bu sevginin hiç bitmeyeceği ve bitirilemeyeceği siyasi iktidar tarafından da anlaşılmıştır.
“Ata’ya saygı duruşunda sap gibi ayakta durmaya gerek yok” diyenler, sapla samanı birbirine karıştırarak, sultanlık pratiğinde bulunmak üzere Brunei gezisine gitmişlerdir. 1938 yılından bu yana, ilk kez 10 Kasım başbakansız anılmıştır. Zaten Atatürk’ün ilke ve devrimlerine inanmayanların, kişiliğiyle kavgalı olanların, “Cumhuriyet döneminin artık sonu geldi” diyenlerin Anıtkabir’de bulunmaları, Atatürk’e saygı sunmaları hiç inandırıcı olmadığı gibi, anlamsızdır da…
Büyük önderimiz Atatürk bu konuda da uyarılarını çok önceden yapmıştı: “Saygıdeğer ulusuma şunu öğütlerim ki; bağrında yetiştirerek başının üstüne dek çıkaracağı adamların kanındaki, bilincindeki öz mayayı çok iyi incelemeye dikkat etmekten hiç bir zaman geri kalmasın.”
Türk ulusu ne Atatürk’ten, ne de kurduğu laik ve demokratik cumhuriyetimizden asla vazgeçmeyecektir. Bu bilinçte olan ulusumuz siyasi iktidarın her türlü engellemelerine karşın yurdun her yerinde bayrakları ve marşlarıyla sokaklara dökülmüş ve Atatürk’ü unutmayacağını göstermiştir. Ulus olarak, Atatürk’ün ilkelerini, devrimlerini ve manevi mirasını tam anlamıyla sahiplenebildiğimiz zaman, bu karanlıklardan sıyrılacağımızın bilinmesi gerekir.
Eşsiz Atatürk, “Türk bağımsızlığını ve Türk Cumhuriyeti’ni sonsuzluğa kadar korumayı ve savunmayı” Türk Gençliği ‘ne bırakmıştır. Türk Gençliği de, Atatürk’ün kendisine bıraktığı Türkiye Cumhuriyeti’ni sonsuza kadar yaşatacak inançta, kararlılıkta ve güçte olduğunu, 29 Ekim’den sonra, 10 Kasım’da bir kez daha göstermiştir. Türk Gençliği ve Türk Ulusu, Atatürk’ümüzün Gençliğe Hitabesi’ni ve Bursa Söylevi’ni özümseyip, gereğini yapacak azim ve kararlılıktadır.
Dünyada ilk kez emperyalizme karşı zafer kazanan bir ulusun fertleri olarak, bugün emperyalist projelerle sıkıştırılan ülkemizin kurtuluşunun bilinçli ve kararlı örgütlü birliktelikten geçtiğini öğrenmemiz gerekir. Bunu öğrenen ve sağdan, soldan gelen her türlü emperyalist tehlikeleri gören Atatürk’ün gençleri, “Atam sen rahat uyu, yolcusuyuz biz hürriyetin; Atam sen rahat uyu, bekçisiyiz Cumhuriyetin” diyerek, ulusumuzla birlikte yeniden, yeni yeni zaferlere imza atacak güçtedir. Örgütlü gücümüzü bilerek, Kemalist ilke ve devrimlerin ışığında birleşerek, Atatürk’ümüze ve Cumhuriyetimize sahip çıkmalıyız..

Suay Karaman
Tüm Öğretim Elemanları Derneği (TÜMÖD) Genel Sekreteri

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.