1 MAYIS

ABONE OL
18:52 - 01/10/2020 18:52
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Yarın 1 Mayıs, dünyanın tüm ülkelerinde coşku içinde İşçi Bayramı kutlamaları yapılırken, bizim ülkemizde de, Emek ve Dayanışma Günü kutlanacak.

Sendikalar, siyasi partiler, demokratik kitle örgütleri ve emekten yana olan insanlar 1 Mayıs’ı kutlamak için alanları dolduracak. Aslında ülkemizde coşku içinde kutlanacak 1 Mayıs yoktur. Bunun yanında ulusal bayramlarımız bile artık sıradanlaştırılmış ve kutlanmamak için çeşitli bahaneler üretilmektedir.

1 Mayıs, Türkiye’de 1923 yılında, yasal olarak ”İşçi Bayramı” ilan edilmiştir. 1935 yılında ise 1 Mayıs, ”Bahar ve Çiçek Bayramı” olarak kutlanmaya başlamış ve tatil günü ilan edilmiştir. Özellikle 1961 Anayasası’nın özgürlük ortamında 1 Mayıs kutlamaları yurt çapında yapılmaya başlanmıştır. 1 Mayıs 1977 tarihinde İstanbul’da Taksim Meydanı’nda yapılan kutlamalarda, 34 yurttaşımız yaşamını yitirmişti.

1 Mayıs bayram kutlaması 12 Eylül yönetimince, 17 Mart 1981 tarih ve 2429 sayılı ”Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkındaki Yasa” ile ”ulusal veya dinsel herhangi bir yönünün bulunmadığı, anarşik mihraklarca amacından saptırıldığı ve gelecekte de yine kötüye kullanılacağı” gerekçelerine dayanılarak kaldırılmıştır. 1 Mayıs bayram kutlamalarının kaldırılmasından sonra, zaman zaman bayram kutlanmak istenmiş ama birçok olaylar meydana gelmiştir. 1 Mayıs 2008 tarihinde Taksim Meydanı’nda yapılmak istenen kutlama, güvenlik güçlerinin ”orantılı güç kullanımı” sonucunda savaş alanına çevrilmiştir.

22 Nisan 2009 tarih ve 5892 sayılı ”Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Yasada Değişiklik Yapılmasına Dair Yasa” ile 1 Mayıs günü, Emek ve Dayanışma Günü tatili olarak değiştirilmiştir. Bundan sonra yapılan yüz binlerin katıldığı coşkulu kutlamalarda, güvenlik güçlerinin gereksiz müdahalelerde bulunmadığı zaman, kitlesel eylemlerin olaysız şekilde yapılabileceği ortaya çıkmıştır.

Bu yıl da 1 Mayıs Emek ve Dayanışma günü, ekonomik krizin pençesinde boğuşan ve ayakta durmaya çalışan emekçiler tarafından çok zor şartlarda kutlanacaktır. 1 Mayıs, emeğin sömürüldüğü, dayanışmanın yok edildiği bir ”ileri demokrasi” ortamında, evlerinde aç yatan çocukların, tenceresi kaynamayan anaların, çocuklarına harçlık veremeyen babaların, ürünü tarlada kalan çiftçilerin, satış yapamadan dükkanını kapatan esnafların, işsizlikle boğuşanların ve intihar edenlerin gölgesinde kutlanacaktır. Sekiz milyon kişinin işsiz, altı milyon kişinin asgari ücretle çalıştığı ve çalışanların %70’inin yoksulluk sınırının altında ücret aldığı bir ortamda kutlanacak 1 Mayıs’ın değeri olabilir mi?

Terörün sürekli can aldığı, hukuksuzluğun büyük boyutlara ulaştığı, yurtsever insanlara zulüm yapıldığı, siyasi iktidar tarafından yolsuzlukların örtüldüğü, deniz feneri davasının kapatılmak istendiği ve emperyalizmin sahte mutluluk masallarıyla avutulan bir ”ileri demokrasi” ortamında, 1 Mayıs kutlamalarının anlamı olabilir mi?

Emeğin sömürüldüğü ve dayanışmanın yok edildiği toplumlar, emperyalizmin ağına çok kolay düşerler. Emekçiler de, 1 Mayıs birlik, dayanışma ve mücadele gününde bir araya gelerek, birlikte kutlama yapabilmeyi becerememektedirler. Her bir sendika farklı kentlerde, farklı alanlarda kutlamalar yapmaktadır. Birlikte olup, sorunlarla mücadele etmek yerine, birbirileriyle restleşerek, kuyularını kazarak emperyalizmin ekmeğine yağ sürmektedirler.

Birikmiş sorunlar o kadar derin ve ciddiyken, gerçeklerin üzerini örterek, ayrışmak kime, ne yarar sağlayacaktır? Memurların iş güvencesinin ortadan kaldırılması, kıdem tazminatının yok edilmesi, esnek çalışmanın, kiralık işçiliğin, bölgesel asgari ücretin gelmesi, işçilerin köle olması, sendikaların yok edilmesi ancak birlik olarak çözülmesi gereken sorunlardır.
Laik ve demokratik cumhuriyetin yok edilmesi, sosyal, hukuk devletinin ortadan kaldırılması, ülkemizin emperyalizmin maşası olarak komşu ülkelere saldırtılmak istenmesi, ülkemizin bütünlüğünün tehlikeye atılması gibi çok önemli gelişmeler, 1 Mayıs’ın konusu olamazsa gidiş çok karanlıktır. Ülke gündeminden ve tabanından kopan sendikalar için birlik olma zamanı çoktan gelmiştir. Karanlık gidişe son vermek için, bilinçli bir şekilde örgütlenecek sendikaların, dayanışma içinde, birlikte hareket edeceği

1 Mayıslar kutlu olsun.

Suay Karaman
Tüm Öğretim Elemanları Derneği (TÜMÖD) Genel Sekreteri

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.