TÜRK İSTİHBARATI YENİDEN YAPILANMALIDIR

ABONE OL
19:02 - 01/10/2020 19:02
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Türkiye’de ciddi anlamda istihbarat zafiyeti var mı yok mu tartışmaları yapılmaktadır. Bunda MİT, Emniyet ve askeri istihbarat yapılanmasının ayrı birer kurumsal statüde olmalarının önemli rolü vardır.

Türk istihbaratı bir noktada siyasal iktidarın denetimine yürümekle beraber siyasi amaçla manüple edilebilmekte bu da güvenlik alanında ciddi sorunlar doğurmaktadır.

Birçok ülkede siyasi iktidar muhaliflerini etkisizleştirmek üzere istihbarat örgütlerini kullanır. Devlet ciddiyeti içinde olan ülkelerde siyasi iktidarların, istihbarat örgütleriyle oyun oynamalarına izin verilmez. Her şey millet iradesidir diyip devlet kurumlarını her gün eleştiren zihniyet, iktidarda ise güvenlik ve istihbarat zafiyeti kaçınılmazdır.

AKP; Yargıyla kavgalı, Silahlı kuvvetlerle kavgalı, ve istihbarat örgütleriyle ise uyum içinde . Bu nasıl demeyin. Asıl garabet burada zaten..

Bakın; İngiliz, Amerikan ve Türk İstihbarat Sistemleri’nin karşılaştırılması yapıldığında farklı sonuçlar çıkıyor.. Bilgi çağında diplomasi; artık istihbarat faaliyetlerinin çok yönlü kapsamlı oluşu ile yürümektedir. Antlaşmaların doğrulanmasında enformasyon teknolojilerinin kullanımı konusunda bir çok görüş var.

Dış İstihbarat yeterli donanımda değildir.
Türkiye’de MİT’in dışında Emniyet, Jandarma ve Askeri istihbarat birimleri de var. Teknik ve dış istihbarat toplanması alanında ayrı kurumlar yok. Dış istihbaratın MİT’in içindeki bir birim ve profesyonel olmayan Dışişleri bakanlığı ile yapılmaktadır.

Türkiye’de bütün istihbarat faaliyetleri tek bir kurum çatısı altında yapılmaktadır. Bütün istihbarat türlerinin analizi ve toplanmasında MİT sorumludur. Doğal olarak da bu dış istihbaratın gereklilikleriyle, gerçek ihtiyaçlar arasında büyük bir açığa neden olmaktadır.

Eğer ayrı bir dış istihbarat örgütü olsaydı, Türk dış politikasının uygulanması ve oluşturulmasında daha başarılı olunurdu. İç tehditler MİT’in birinci önceliğini güvenlik istihbaratına ağırlık vermesini gerektiriyor. Dış politikada, politik, ekonomik, teknolojik istihbarat ve değerlendirmesi yapacak birim eksikliği boşluk doğurmaktadır.

Türkiye’nin, dış, ekonomik ve askeri politikalarını belirlemek ve uygulamak için, gerekli istihbaratı sağlayacak bir istihbarat teşkilatına ihtiyacı vardır. Soğuk Savaş dönemindeki cömert istihbarat paylaşımı artık beklenemez. Türk istihbarat sisteminin, güçlü bir dış istihbarat teşkilatına ihtiyacı vardır. MİT ve diğer istihbarat kuruluşları güvenlik konusunda kendi görevlerini sürdürmeye devam edebilirler. Ancak, bunlar, dış istihbarat ihtiyaçlarını tam olarak karşılayamazlar. MİT’in güvenlikle birlikte dış/stratejik istihbarat da ürettiği düşünülür. Aslında, MİT, ABD’nin FBI, Britanya’nın M5’i gibi bir iç güvenlik istihbaratı haline dönüşmüştür. Bunlar genellikle kendi ülkeler içinde operasyonlar düzenleyen kuruluşlardır.

Ulusal Çıkarlar için…
Türkiye’de dört istihbarat birimi vardır; ancak yalnızca MİT’in bir kolu dış istihbarat toplar. Hatta bu da güvenlik endişeleriyle toplanır. Türkiye’nin, yakın çevresiyle ilgilenmek, yurtdışındaki Türklerin haklarını korumak, ulusal çıkarlara karşı yükselen tehditleri erken saptamak, dünyanın her yerindeki Türk yatırımlarını ve işadamlarını korumak ve Türk dış politikasının planlanması için güçlü ve kesin istihbarat sağlamak için güçlü bir dış istihbarat ajansına ihtiyacı vardır.

Dışarıdan ve bağımsız bir denetleme ve performans gözetimi geleneği, Türk sistemi içinde başlatılmalıdır. Bu yalnızca, cumhuriyetin değil; güçlü ulusal güvenlik yapısının korunması için de gereklidir. Türk sistemi içinde yer almayan, modern istihbarat yapıları için önemli bir başka element de ayrı bir elektronik istihbarat toplama teşkilatıdır. ABD’de NSA, Britanya’da, GCHQ, Kanada’da CSE, bunların örnekleridir.

Kısaca; Türk istihbarat sistemi
– Türk diplomasisine destek
– Anlaşma ve sözleşmelerin izlenmesi
– Savunma planlamalarının yapılabilmesi
– Ekonomik istihbarat yapılması
– Türkiye’nin çıkarları aleyhindeki dış tehditlerle mücadele
– İlgili kurumların desteklenmesi
– Çevresel bilgilerin toplanması ve analizi
– Bilgi savaşı konusunda destek
konularında yeniden yapılanmalıdır.

Günün SöZü: Bilginin anlamını bilmeyen bilgiyi doğru kullanamaz.

Prof. Dr. Nurullah Aydın
Gazi Ü. İletişim Fakültesi Radyo-Televizyon ve Sinema Bölümü Öğr. Gör.

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.