0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Irak’ı ve Afganistan’ı işgal eden, kadın çocuk demeden binlerce kişiyi katleden ABD; çirkin vahşi yüzünü, insan hakları demokrasi maskesiyle gizlemeye devam ediyor. ABD başkanı Obama Afganistan’a gidiyor. Orada askerleri ziyaret ediyor.

TV’de Obama’nın işgalci askerle sıcak ilişkilerini görünce, Türkiye gerçeği akla geliveriyor.

Türk halkı; cumhurbaşkanını kendi askeriyle o sıcak görüntüyü göremiyor.
Abdullah Gül cumhurbaşkanı seçilmesiyle birlikte havaalanlarında karşılanmadı. Eli sıkılmadı. Üç yıla yakın oturduğu koltukta askerle bağı, bağlantısı olmadı. Genelkurmay başkanı ile rutin zorunlu görüşmesi dışında ve yine yasa gereği yaverinin asker olması ile sürekli yanı başında bulunmasının dışında bir arada görülmüyor.. Geçen ay düzenlenen Sarıkamış tatbikatına bile gitmedi. Gidemedi demek daha doğru.

Ve Abdullah Gül; cumhurbaşkanı yani anayasaya göre başkomutan. Ama bu sadece görüntü!.

Orduevine gitmeyen, askeri birliklere gitmeyen, askerle birlikte görünmekten kaçınan bir başkomutan!. Böyle bir durum dünyada örneği var mı, yok.

Eski komutanların yeni generallerin subayların birer birer terörist damgası ile gözaltına alındığı, terörle mücadele eden subayları terör örgütü mensubu muamelesine muhatap olduğu ülkede başkomutan, geziyor, görüşmeler yapıyor..

12 Eylül döneminde tutuklu kalan, yurt dışına giden uzun yıllar Amerikan şirketlerinde çalışan sonra Türkiye’ye dönen, siyaset yapan Abdullah Gül, mensubu olduğu kesimle yoğun ilişkileriyle sürdürüyor. Kendi camiası dışında tüm ülkenin cumhurbaşkanı olma görüntüsü veremedi, veremiyor.

Toplumda kendi siyasi, dini düşüncesiyle ne kadar mücadele etmiş kişi varsa onları köşke çağırıyor yemek yiyor, birlikte görüntü veriyor, onların düşüncelerine, kişiliklerine değer veriyor.. Ve halk da kendi değerlerini taşıdığını zannettiği Abdullah Gül’ü hala kendi inançlarının, siyasi düşüncelerinin temsilcisi olarak düşünüyor. İlginç değil mi?

Başbakan iken generaller, Irak tezkeresi oylamasından bir gün önce yapılan MGK’da, hayır çıkmasını sağlamışlardı. O tarihte hayır oyu veren hiçbir milletvekili de 2007’de seçilememişti. Liste dışı bırakılmışlardı.

Kim ya da kimler konu mankenidir. Türkiye fotografında olanlar; iyi görülmeli, anlaşılmalı ve bilinmelidir..!

Türk Silahlı Kuvvetleri komuta kademesine yapılan saldırıların kaynağı doğru görülmelidir…

Bu konu; İçeride iktidar-asker çekişmesi ya da demokrasi isteyenlerle cunta yanlıları cepheleşmesi diye izah edilemez. Bu şekildeki izah tarzı, işbirlikçilerin, efendileri öyle istediği için sundukları bir illizyondur…

Şu anda önemli görevlerde bulunan ve hedefe konulan generallere bakılınca bile saldırının nereden geldiği rahatça anlaşılır.

3. Ordu Komutanı Org. Saldıray Berk, neden hedeftir? 3. Ordu’nun dış stratejik önemi nedir?
1. Ordu Komutanı Org. Hasan Iğsız, neden acil emekli edilsin kampanyalarına muhatap?
Deniz kuvvetleri komutanlığı neden hedeftir? Güneydeniz saha komutanlığında ki generaller subaylar neden suçlanıyorlar, etkisizleştiriliyorlar.
Seferberlik dairesi kozmik odalar neden hedefte?
Yargı neden hedefte? Ne yapılmak isteniyor?

Yargı; bazılarına dokunuyor ama dokunamadığı sadece siyasetçilerle, bölücü teröristlerdir.

Böyle sıralayabilir, sorabilirsiniz!!

Ama artık sormakta bir anlam ifade etmiyor.. Çünkü hukuk da yetkinin, gücün elinde!

Bakmayın siz anayasa değişikliği paketi ile gündemi meşgul etmelerine. Halkın gerçek gündemi sorgulamasını, uyanmasını önlemek için her türlü sinsi hainane konular gündeme rahatlıkla getiriliyor. Getirilmeye de devam edecek.

Siyasetçiler birer illizyonist gibi sözleriyle eylemleriyle her şeyi tersyüz edebiliyorlar.
Ne zamana kadar dersiniz? Karamsarlığa gerek yok. Galiba ufukta güneşin doğuşunun belirtileri ile dinç ve zinde olanlar görülüyor.

GüNüN SöZü: Sen başta kendin olmak üzere herkesi aydınlatmaya devam et.

Prof. Dr. Nurullah Aydın
Gazi Ü. İletişim Fakültesi Radyo-Televizyon ve Sinema Bölümü Öğr. Gör.