0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Para yetmiyorsa nasıl olacak onu anlatayım;

Şimdi sizden daha aç, daha fakir bir komşu bulacaksınız.

Onun açlığına baktıkça sizin karnınız doyacak. Perdenin arasından gizlice komşunun pazardan dönüşünü izleyeceksin. Tane ile patlıcan kabak filan almışsa, turfanda değil de mevsiminde ürünlerle besleniyorsa ucuz olsun diye değme keyfine. Camından balık ya da et kokusu çıkmıyorsa dışarıya, o daha büyük bir zevk. Arada basacaksın ziline, gireceksin evine ziyarete gitmiş gibi. Akşam ne pişmiş ya da dolabında ney var bakacaksın.

Açtın komşunun buzdolabını, kurusundan peynir, ucuzundan zeytin. Birazda salçalı makarna! İşte senin doyduğun an…

Senin durum daha iyi gözükür, komşu ekmeğe muhtaç ise. Yokluktan beslenen bir nesil icat ediliyor. Bakteri, mantar bile üremek için besine ihtiyaç duyarken, yokluktan doymak!

Senin çocuğun işi yoksa, evladı işten atılmış bir komşuyu bul.

Kışın ısınmak için tek odada soba yakıyorsan, komşun hiç sobası olmayan birileri olsun.

Komşunun eski ayakkabılarına bakıp, 10 yıllık ayakkabılarınızla gurur duyacaksınız. Hele birde silip boyadın mı, derisi de çatlamış ama yırtılmamışsa değme keyfine.

Bir pardösü almışsan eşine, içine ne giydiği de önemli değil zaten.

Hoca efendi dedi ki “israf haramdır “sözlerini tekrarlayacaksın senin cemaatte darbe denemesi yapmazsa bir gün.

İsraf fakire de haram mıdır, diyanet bir açıklama yapsa. Fakirin israfı bir dilim ekmek, zaten fazlası yok ki neyi döküp saçsın. Hayatta önemli olan adil paylaşımdır, biri aç biri savurgan olacak şekilde gelir dağılımında adaletsizlik olursa işler karışır.

Fakat sen komşunun yokluğundan beslenmeyi kabul ettiğin sürece bu işler düzelmez.

Sanki parası varda, israf etmiyor. Son model değil de külüstür bir arabayı tercih etmiş havasında.

Alkole gelen zamma seviniyor, “zıkkım içsinler “diyerek. Tamam alkol zararlı da sen içmiyorsan alkole gelen yüksek zamlara sevinerek kafayı bulmayacaksın.

Sigara sağlığa zararlı fakat orantısız vergiye sevinerek duman altı olmayacaksın. Hadi alkolü filan anladık ta ete, süte, sıvı yağa gelen zamlara niye susuyorsun. “Zaten et yemiyorum” diye mi suskunluğun?

Karnı yarıktan kıymayı çıkartıp soğanla yapıyorsun, “böyle daha hafif oluyor” diyerek. Utanmadan paramız yok desene. İnsanca yaşayacak düzeyde maaş vermiyorlar diye bağırsana.

Komşusu açken tok durmayı ayıp sayan bir nesilden, komşunun açlığı ile doyan, komşunun yırtık elbisesinden giyinen, komşunun yoksulluğundan zengin gözüken bir nesil doğacak böyle devam edersek.

Emekli maaşı kaç para bilen var mı? Senelerce prim öde, sonra yaşı bekle ve eline 1700 TL geçmeyenlerden biri olabilirsin.

Bu emekli maaşı ile bir evin geçinemeyeceğini şerefli her insan bilir. Geçinir diyorsa ya da diyenlere destek oluyorsa ya da keşke Yunan kazansaydı diyorsa … Neyse, yazımıza dönelim.

Geçim derdi o kadar eziyor ki bir kısım vatandaşı, kendisinden daha çok çıkmaz içine düşenlerle gezip haline şükretmeyi tek seçenek olarak görüyor. Komşun daha çok açken kendi açlığına şükretmeyi unut artık. Oda doysun sende doy, daha iyi şartlarda yaşarken de şükredebilirsin! Şükretmek için yoklukla savaşmana gerek yok. Son model arabaya bin ona şükret, en iyisini ye ona şükret. Her sene 15 gün tatile git yine şükret. Şükür kapısı varlığa da açıktır, yoksulluk şartı yoktur!

İnsanca bir hayat, eşit paylaşım, her kese iş herkese aş olabilir bu Memlekette.

Milyonluk saat alıp, binlerce liralık çanta kullananların “israf etme “sözüne inanmayın. Hakkınızı arayın, hakça paylaşın ve kardeşçe yaşayın.

Varlığa şükredilen günlerde görüşmek üzere….