KİTAPLIĞIMIZ KİMLİĞİMİZDİR

ABONE OL
22:34 - 23/02/2022 22:34
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Kitapların her biri kendi başına ayrı, apayrı dünyalardır.

İnsan her şeyi tek başına öğrenemeyeceğine göre istediği her şeyi kitaplardan alır, oku, öğrenir.

İnsan yaşamının en genç yıllarında tanışmalı kitaplarla.

Daha ilk adımlarını atmağa başladığında olmalı kitapları, renk renk, resimli, boy boy…

Yaşamı boyunca da hep kitapları olmalı ve onlarla birlikte yaşamalı…

Kitaplarını hep yan yana koymalı, düzenli tutmalı.

Kitaplarını yerleştireceği kitaplığı olmalı.

İğne oyası gibi işlemeli kütüphanesini, yıl, yıl, bir ömür boyu, seve, seve ve hep de merakla, öğrenmeğe doğru, aydınlanmaya doğru küçücük adımlarla…

Dünyayı tanımağa, insanlığı öğrenmeğe, iyiyi, kötüyü, doğruyu, yanlışı, güzeli, çirkini ayırt etmeğe başlamalı okudukça kendi seçtiklerinden…

Günler günleri kovaladıkça, yaşamın ilerlemesiyle birlikte olgunlaşmalı kitaplığı insanın.

Yaşayabilmenin en güzeli de sağlıklı ve mutlu olabilmenin yanı sıra huzurlu da olabiliyor isen bir de yanı başına kitaplığını da eklemelisin.

Yaşamın içinde kendi seçtiğin konulardan çeşit, çeşit kitapların olmalı, hep dost bileceğin, güveneceğin…

Çok sayıda arkadaşın, dostun, sevenin olmayabilir yanında, ama emek vererek yanı başına dizdiğin “kitapların” belki de en iyi “dostların” olacaktır ömür boyu seninle…

Bu bir tutku ya da sahip olma değil aslında, bu bir insanlığı, uygarlığı, çağları tanımak, onları merak edebilmek ve hemen elinin altındaki kitabından öğrenebilmektir.

“Merak” insanı insan yapan en önemli özelliklerden biri ise de bilimi bilim yapan da meraktır.

Öğrenmek ve araştırmak, kendini yetiştirmek ve geliştirmek için de gözlemlemek için de en yakın ve güvenilir olan kitaplardır.

Yüzlerce öncesine gidemeyeceğimize göre o dönemleri ve o zamanların yaşamlarını, düşüncelerini ve özelliklerini de ancak yazılmış olanlardan öğrenebiliriz.

Düşünmek nasıl ki insanı insan yapan bir özellik ise “yazmak” da ona paralel olarak düşüncelerin, fikirlerin gelişmesi ve zamana “miras” bırakabilmek için bir diğer özelliğidir.

Yazının bulunuşu ile başladığını kabul edebileceğimiz “tarih” da en çok yazılmış olanların incelenmesi ile ortaya çıkar.

Kitabın peşinden koşmak, kitabı aramak, günlük gereksinimlerimiz gibi ise çok daha bir huzura kavuşulacaktır.

Her kitap, her yazılmış olan ise ayni değerdedir, demek de çok doğru olmaz.

Kitabın değeri onun içeriğinden, anlatılanların güvenilirliğinden, yazılanların insanlığa olan katkısından ölçülmelidir.

Genelde yapılan bir ezber vardır:

Kitap denilince çoğu kişinin ilk anladığı öykü kitapları, romanlar ve de şiirler olur.

Aslında bunlar sadece birer türüdür kitapların.

İnsana, topluma, kentlere, evrene, bilime, sanata, var olan “her şey”e dair konusu olan kitaplar vardır.

Bunların yaşamın içerisinde ilgi alanlarına göre alınıp, incelenmesi gerekir ki bu da insan için bir varsıllık oluşturur.

Benim küçük yaşlarda okuduğum kitapların içinde Jules Verne romanları olduğu gibi kısa ansiklopedik kitaplar, insanlar alemi, kaşifler alemi, Picasso, Pardayanlar… bile var olmuştur.

Zamanla yaşa ve okul durumuna göre, kişisel gelişime göre, dünyanın gidişatına göre insan ilgi alanlarını geliştirir ve o yönde kitaplar edinir.

Hep kitap peşinde koşan, kitaplar edinen insanlar vardır.

Çok çeşitli ilgi alanlarına dayanan çeşitli kitaplar, sözlükler, ansiklopediler, kataloglar edinmek zamanla bir entelektüel birikime ve de estetik gelişime çok katkıda bulunur.

Kitapların olması, kütüphane oluşturmak her zaman bir kültür ve gelişmişlik öğesi olarak kabul görmüştür.

Çağdaş bir insanın her neyi varsa yaşamında, diğerlerinin yanı sıra bir de kitaplığı olmalıdır evinde.

Gözünün önünde ve her an erişebileceği bir kitaplığı ve kendi seçtiği, emek harcadığı kitapları olmalıdır insanın.

Kitaplığın senin için kendi dünya olduğunda bilirsin, hangi konuda hangi kitabın var, nerede duruyor…

Elin hep bir yerlerde dolaşır çekip almak, okumak için.

Bazen sorarlarsa da hiç önemi yoktur:

– Sen bu kitapların tümünü okudun mu?

Hiç önemli değil!

Kişi ancak kendi bilinç ve kültürel düzeyine göre algılar ve düşünür.

Bir insanı tanımak, onu doğru değerlendirmek istiyor iseniz, “onun kitaplığını” incelemelisiniz.

Ancak o zaman doğru ve gerçek bir tanımağa doğru gidebiliriz.

“O kişinin” özelliklerini, düşünce ve fikir alanlarını, ilgilendiği ve merak ettiği konuları hemen açıkça görebiliriz.

Kısacası şöyle söylenilebilir:

– Kitaplığımızdaki kitaplarımız bizim “kimlik cüzdanı”mızdır.

– Kitaplığımız bizim “gerçek” kimliğimizdir.

Oldukça geniş bir kitaplığı olan ve yaşamında yol almış insanın en endişe ettiği konulardan birisi de kitapları olur:

“Ben gidersem kitaplarım ne olacak?

Çünkü o kitaplar, o kitaplık artık bir tarih, bir zaman ve bir ömür değeri taşımaktadır, üzerinde çok emekler, çabalamalar, anılar, birikimler vardır.

Kitaplarla çok zaman geçmiştir, yeni bilgilere erişilmiştir, yeni ufuklar açılmıştır.

Kitaplarımızı kimselere vermeğe kıyamayız…

Kimseleri onlara layık bulamayız!

Onlar bizim birer paçamızdır, canımızdan birer parçadır.

İstersiniz ki sağlıklı bir yaşamınız olsun ve okunmayı bekleyen kitaplarınızı okuyacak çok zamanınız olsun…

Dijital çağ ile birlikte internet olanakları ve oradan bakmak, araştırmak, incelemek, okumak, kopyalamak, yazmak ve oraya göndermeler yapmak… öylesine inanılmaz bir yeni dünya açtı ki artık kitaplara yer kalmayacak sanıldı.

Doğru, internet çok büyük ve hızlı bir seçenek ve de yararlanmak kullanmak gerekir.

Öte yandan çağlar ötesinden gelen kitap ise elle tutulur, ağırlığı olan bir dost olarak hep yanımızda yerini alacaktır.

Saygılarımla…

Öğretmen Gönen ÇIBIKCI

 

 

 

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.