0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Deprem bölgesinden gelen acı haberler, Türkiye dışında da insanım diyen herkesi üzüyor. İnsan olmak çok büyük sanattır, çok emek ister.

Radyo ve yazılı sözlü medyadan aldığımız haberleri, yaşadığımız yerde daha yakından takip ediyoruz. Tüm Avrupa yaraların sarılmasında katkıda bulunuyor.

Türkiye ile dayanışma ve yardım kayda geçmeli, dost acı günde belli olur.

Almanya’da Türkiye ile daima ilişkisi olan üç milyon Türk toplumu örnek davranışlar sergilemiş, Alman görev ve sorumluları harekete geçirmiştir.

Deprem felâket haberi duyulur duyulmaz bireyler, dernek, vakıf ve inisiyatif bütün Türk Sivil Toplum Kuruluşları derhal yardım toplamaya başlamıştır.

Kalben, candan ve gönülden gelen duygularıyla, Alman disipliniyle örnek çaba gösterdiler. Öyle ki Alman dost, akraba ve görevlileri aktif kararlar almaya yöneltmiştir.

Dernek ve diğer Sivil Kuruluş yöneticileri T.C. Başkonsolosluğu, Büyük Elçi Ahmet Başar Şen nezdinde bütün konsolosluklar ve Federal Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser kriz masası oluşturup yardımları organize ettiler. Federal Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius hava koridoruyla askeri uçaklarla Türkiye’ye iletmiştir. Yardım paketleri konsolosluklar tarafından onaylanmış, bir kısmı THY ile taşınmış, yardımların hepsi Türkiye’de AFAD’a teslim edilmiştir.

Federal Almanya’dan giden arama ve kurtarma ekibinden haberler, resmî devlet kanallarında özel yayınlar yaparak vatandaşların haber alması sağlanmıştır. Bir hafta sonra ekip dönerken Frankfurt Havaalanında mutlaka kayda geçecek duygusal anlar yaşanmıştır.

COSMO Radyo’dan dinlerken dünyanın en temiz ve değerli sıvı olan gözyaşları akmaması imkânsızdı. Ekip üyelerini yakın ailelerine ilâveten, Türk toplumu çiçek, çikolata, baklava ve alkışlarla ekibi karşıladı. Alman ve Türk kalbi birlikte atıyordu.

Depremin dokuzuncu gününde Türkiye deprem bölgesinde, hâlâ insanların enkazlardan canlı çıkarılması mucizesi yaşanıyor.

Berlin’de Eğitim ve Bilim Senatörü Astrid-Sabine Busse talimatıyla bütün okullarda saat 11:00’de bir dakika saygı duruşu yapıldı. Daha önce Federal Almanya Meclisi ve Berlin Parlamentosu da saygı duruşunda bulunmuştu. Spor kulüpleri bunu takip etti.

İçişleri Bakanı talimatıyla Almanya’da yaşayan Türk ve Türk kökenli Almanlar, birinci ve ikinci derecede akrabalarını üç ay boyunca yanlarına getirebilecekler. Depremde zarar görenler için çok büyük bir yardım olur.

Depremzedelere ruhsal tedavi yardımı verilecek. Aile yakınlarını kaybedenler için bazı kuruluş ve dernekler psikolojik destek vermeye başladı.

Federal Almanya Tarım Bakanı Cem Özdemir’in çağrısı üzerine tarihî Brandenburger Tor önünde depremzedeler anıldı. Konuşmasında ölenlere rahmet, yaralılara şifa, kurtulanlara sabır diledi. Bu etkinliğe birçok bakan ve milletvekilleri de katıldı. İdare eden Belediye Başkanı Franziska Giffey de konuşma yaptı. Sanatçılar yas şarkıları söyledi.

Bu kadar etraflı, düzenli, koordineli organizede elbette Alman disiplinin payı var. Ama sosyal medyadan yapılan yardım çağrıları da iletişimin kolay ve hızlı olmasını sağladı.

Biz öğretmenler, okullarda sosyal medyayı doğru kullanma ders konularına alındığı gibi, Yüksek Halk Okulları ve STK’nda yetişkinlere ders verilmesini talep ediyoruz.

Tüm Avrupa’dan olumlu yardım, dayanışma ve destek örnekleri duyuluyor. Altı milyon Türk kökenli vatandaşın Türkiye ile candan bağlantıları var. Bu nedenle bu olumlu haberler Avrupa’da yaşayan Türk toplumunu teselli ediyor.

Demokrasisi gelişmiş Almanya’da, demokrasinin aşağıdan yukarıya doğru işlediği bu olayda tekrar teyit edilmiştir.

IKEA, LIDL gibi mağazalar verecekleri bağışları açıkladılar. Kamu TV kanalları ve Sivil Kuruluşlar bankalarda bağış toplamak için hesap açtılar.

Elbette yaralar sarılacak. Devlet hükümet, sivil kuruluşlar, siyasi partiler elele, muhalifleri dışlamadan birlikte çalışırlarsa, Türkiye’de yeni normal hayata dönme zamanı kısalır. Toplanan bağış ve vergilerle devlet yeni, depreme daha dayanıklı şehirler inşa edebilir.

Tartışma olmazsa demokrasi olmaz, yeter ki, kavga olmasın. Politikanın olmadığı hiçbir yer ve şey yoktur. Muhaliflerin görevi noksanları görmek, eleştirmektir. Ancak daha iyisi böyle uygulanabilir. Bu, deprem yangın, sel gibi acil vakalarda hızlı yapılmalıdır.

Avrupa Birliği Parlamentosu düzenlediği oturumda Türkiye’ye nasıl yardım edileceği konuşuldu. Ülkede bir tek Cumhurbaşkanı yaşamadığına, seksen beş milyon halkın yaşadığına vurgu yapıldı.

AB ve Almanya Türkiye politikasında geçmişte çok hata yaptı. Ukrayna savaşı nedeniyle de çok ihmâl edildi. Bu acı deprem olayı ilişkilerde yeni bir sayfa açmasını dilerim.

Zararın neresinden dönülürse kârdır.

Federal Almanya devlet büyükleri, Berlin T.C. Büyük Elçilikte taziye defterine üzüntülerini yazarken, böyle iyi niyet açıklamalarını yapan siyasal bilimciler vardı.

Bu yıl Temmuz, Ağustos aylarında Avrupalı Türkler hakkında Türkiye’de negatif açıklamalar ve davranışlar oldu. Bu olaydan sonra onlar aleyhinde konuşurken genelleme yapılmasa iyi olur.

Genelleme bireyi haklı olduğu bir konuda haksız duruma düşürür.

Yurtdışı Türkleri sınır ötesi ülke halklarıyla Türkiye halkı arasında barışa ve dostluğa giden yolda köprü görevini üstleniyorlar.

İnsan canlı iken kanı bozulmaz. Hitler’in sözüm ona üniversite diplomalı bilim adamları, Yahudi kanının kötü olduğuna inandırmaya çalıştılar.

Kürede nereye gidilirse gidilsin, iki çeşit insan vardır, iyi insan kötü insan. Kötülerin sayısı oldukça azdır, ama işledikleri zarar çoktur. Hiçbir bebek kötü olarak doğmaz. Politikacılar bilim insanlarını dinlerse insan evladı kötü olmaz.

Acı, ağrı, ıstırap, yoksulluk paylaştıkça azalır.

İyi insanlar depremzedelere yardım, destek ve bağışları devam ettireceklerini dile getiriyorlar. Kayda geçsin, insan ölür, ama umut ölmez.

Sabırla kalın!

İlter Gözkaya-Holzhey

eMail: [email protected]

Bu konuda okuduğum makaleler:

Issio Ehrich, Das Beben vor der Wahl; Berivan Aymaz, SMS aus den Trümmern, DIE ZEIT Nr.7 vom 9.2.2023, sayfa 29

Deprem hakkında daha fazla bilgi için sayfa 30.