0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Ahali Belediye Başkanlarını şehirlerine, kasabalarına, beldelerine Sosyal Belediyecilik hizmeti vermeleri için seçerler.

Belediyelerin bütçeleri ahalinin vergileri ile oluşur. Belediye Başkanları belediye bütçelerini yerel düzeyde yönetirler.

Belediye Başkanlarını vatandaş mı seçiyor?

Hayır!

Partilerin Genel Başkanları belirliyorlar. Vatandaş partisinden genel merkezce belirlenen Belediye Başkanları adaylarını seçiyorlar.  Belediye Başkanları çoğunlukla parti üyelerinin değil, parti genel merkezlerinin belirlediği adaylar üzerinden seçiliyor.  Bazen aday olan, başkan seçilen Belediye Başkanları seçildikleri beldelerde, kasabalarda, illerde ilk defa yaşıyor oluyorlar.

1- Seçilen Belediye Başkanları vatandaşın vergilerinden oluşan bütçeyi kendi yerel yönetimi için adil olarak kullanabiliyor mu?

Hayır!

2- Adil hizmet veriyor mu?

Hayır!

3- Gereken hizmet veriliyor mu?

Hayır?

4- Yerel yönetimlerde israf var mı?

Evet!

Belediye Başkanları bütçeyi kurum, kuruluşlar ile ortak çalışma gurupları oluşturarak yönetmiyorlar.  Hangi derneğe, vakıfa, cemaate, kuruluşa… yardım edileceğine Belediye Başkanı ve ekibi ideolojik partizan tutum ile karar veriyorlar. İmar planlaması, yol, köprü, park, sosyal tesis yapımı kararlarında vatandaşlar müdahil olamıyorlar. Başkan, Başkan yardımcıları, müdürler makam araçları, makam şoförlerine ayrılan bütçenin gerekliliği gereksizliği tartışılamıyor. Madem ki, belediyeler halkı mağdur etmeyen toplu taşıma hizmeti veriyor. Başkanlar, Başkan yardımcıları, müdürler neden toplu taşıma kullanmıyorlar? Madem ki, toplu taşıma ile hizmet veremiyorlar, neden toplu taşımayı düzenli hale getiremiyorlar.

Proje  lansmanı, bitirilen projelere açılış törenleri niye yapılır?

Görevini yerine getirmek, açılış töreni neden gerektirsin. Yol, köprü, kavşak, Park… yapımına başlamada törenler yapılır. Bütün bu işler bitiminde açılışlar yapılır. Bu kadar zaman kaybı, yapılan israf sadece Belediye Başkanlarının kendi reklamlarını halkın parası ile yapmasıdır. Yapılan bu israflar denetlenmiyor, hesabı sorulmuyor.

Belediye Başkanları işçi çıkarma, işçi alma, hizmet sürecinde çoğunluk olarak adil hizmet vermiyorlar.  Partizanlık, yandaşlık hizmeti veriyorlar. Yönettikleri iller, İlçeler, beldeler umurlarında olmuyor. Adaylık için partisine yatırdıkları, seçim kampanyasında harcadıkları paralarının geri dönüşümünü nasıl sağlayacaklarının derdine düşüyorlar. Hal böyle olunca, ihtiyaç dahilinde olmasa da ana mesai, paranın döndüğü kaynağa yöneliyor. İhaleli, ihalesiz, adreslere teslim imar ve müteahhitlik hizmetlerine özel önem veriliyor.  Bu dönemi bitirip ileriki dönem tekrar aday olmak için parti teşkilatı ile uyumlu çalışma dikkate alınıyor. Sıradan seçmen oyları unutuluyor.

Gereken hizmet verilmiyor. Şehir planlaması, imar planı, araç park yerleri, sosyal yaşam alanları, ulaşım, alt yapı, doğa ve çevre… olması gereken ana gövdeyi oluşturan hizmetler verilmiyor.

Belediyelerin tüm çalışma alanlarında israf var. Belediyelerde israfı yazacak olduğumda tutunacak dalı kalmaz. Tek bir kalemden bahsedelim.  Belediye başkanları tüm belediye araçlarının üzerine neden kendi söylemlerini ve isimlerini yazdırırlar, fotoğraflarını baskı yaptırırlar? Binler, on binlerce araç üzerinde belediye başkanlarının isimleri, sözleri yazılıyor, fotoğrafları baskı yapılıyor. Yazım işlerinin finansal gideri oluşuyor. Gelecek seçimlerde mevcut başkan seçilemedi. Bütün araçlardan mevcut başkanın adı sökülüp, yeni başkanın sözleri ve adı yazılacak, fotoğraflarının baskısı yapılacak. Önceki başkanın adının, sözlerinin, fotoğraflarının araçlardan sökülmesi israf, yeni başkanın sözlerinin, adlarının yazılması, fotoğraflarının baskı yapılması ikinci bir israf!

Peki, Belediye Başkanları vatandaşları malı olan belediye araçlarına hangi hak, hukuka dayalı sözlerini, isimlerini yazdırıp, fotoğraflarını baskı yaptırıyorlar?  Halkın vergileri ile alınan Belediye araçları Belediye Başkanlarının babalarının malı mı?Bu işlemleri hangi hak ve hukuka dayalı olarak icra ediyorlar?

İsraf mı ?

İtibar mı?

Bu soru sorgulanmadığında, memleket sahiplenilmediğinde önem arz etmez.

Sorgulayıp, doğru tutum almak insan olmanın gereğidir.

Hadi hayırlısı…