0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

New York Times gazetesi ve The Intercept adlı internet sitesi İran ve Irak’ın gösterilerle sarsıldığı bir dönemde İran’ın Irak’ta nüfuzunu istihbarat oyunları üzerinden nasıl arttırdığını anlatan belgeleri eş zamanlı olarak yayınladı. Her iki yayın kuruluşu tarafından gerçekliği doğrulanan 700 sayfalık belgeleri kimin sızdırdığı ise bilinmiyor.

New York Times ve The Intercept’in yayınladığı belgeler çoğunlukla 2014 ve 2015 yıllarında Irak’ta sahada faaliyet gösteren İran İstihbarat ve Güvenlik Bakanlığı yetkilileri tarafından yazılan yüzlerce telgraf ve rapora dayanıyor.

New York Times’ın kapsamlı haber, Irak Savunma Bakanlığı’nın askeri istihbarat komutanlarından Tuğgeneral Hatem El Maksusi’nin İranlı bir yetkiliye ilettiği “Irak ordusunun tüm istihbaratı sizin istihbaratınız sayılır. Neye ihtiyacınız olduğunu söyleyin, gerekeni sağlayayım” mesajıyla başlıyor.

Haberde, sızdırılan belgelerin, “Tahran’ın Irak’ta sahip olduğu nüfuzu, bunu sağlamak için İranlı casusların Iraklı yetkilileri kendileriyle çalışmaya ikna amacıyla gösterdiği çabayı, Amerikalılar için çalışan Iraklı ajanlara para vererek saf değiştirmelerini sağladığı ve bu şekilde İran’ın Irak’ın siyasi, ekonomik ve dini yaşamının her boyutuna sızdığını ayrıntılı bir şekilde anlattığı” belirtiliyor.

İran’ın Irak’taki istihbari faaliyetleri kapsamında, “karanlıkta sokak aralarında ya da alışveriş merkezlerinde buluşmalar, doğum günü kisvesi altında yapılan görüşmelerin yapıldığı, şam fıstığı, kolonya, safran paketleriyle Iraklı yetkililere rüşvet verildiği” iddia ediliyor.

ABD’nin 2011 yılında Irak’tan asker çekme kararının ardından İran’ın daha önce CIA’ye çalışan muhbirleri kendi tarafına çekmek için hızla harekete geçtiği iddia ediliyor. Haberde, “CIA kendisine çalışan ajanları sokağa terk etmişti. Parasız kalan ajanların çoğu Tahran’a istihbarat hizmeti vermeye başladı. CIA için çalışan ve kod adı Donnie Brasco olan Iraklı bir ajan saf değiştirerek İranlılara çalışmaya başladı. Irak’ta ABD istihbarat faaliyetlerine ilişkin bildiği her şey satılıktı. CIA’in güvenli evlerinin yerleri, CIA ajanlarının buluştuğu otellerin adları bu bilgiler arasındaydı” ifadeleri yer aldı.

Haberde İran Devrim Muhafızları’nın elit birliği olarak nitelenen Kudüs Gücü’nün silah ve yardım karşılığında Irak’ta petrol, iskan ve altyapı projelerinde nasıl sözleşme bağladığının anlatıldığı bölümde Iraklı bir milletvekiline 16 milyon dolar rüşvet verildiği iddiası yer alıyor.

New York Times ve The Intercept’in sızdırılan belgelere ve raporlara dayanan kapsamlı haberlerinin ardından İran, Irak ya da ABD’li yetkililerden herhangi bir açıklama henüz gelmedi.

Washington Post, Hong Kong’da altı aydır devam eden demokrasi mücadelesinin bu hafta başında yeni bir dönemece girdiğini yazıyor. Gazete, polisin, hükümet karşıtı protestocuların kontrolündeki Hong Kong Politeknik Üniversitesi kampüsüne bu sabah erken saatlerde kısa bir baskın düzenlediğini yazıyor. Habere göre çok sayıda protestocuyu tutuklayan polis, direniş karşısında ateş açacağı tehdidinde bulundu, ancak kampüste çıkan ve giderek büyüyen yangın nedeniyle geri çekildi. Polisle yaşanan bu yüzleşme, gazeteye göre kamuoyunun desteğini de alan genç protestocuların giderek daha radikal bir yola girdiğinin göstergesi. Polis, protestolara son verme niyetinde ısrar ederken çalkantıların ne zaman ve nasıl biteceği, belirsiz. Politeknik Üniversitesi kampüsündeki protestocular, gösterilerin başladığı Haziran ayından bu yana en uzun çatışmalardan birinin yaşandığı hafta sonunda polisin ve polis araçlarının üzerine molotof kokteylleri yağdırırken bir polis, bacağına atılan okla yaralandı. Polisin giriş çıkışları kapatmasıyla yüzlerce öğrenci, kampüste mahsur kaldı.

Washington Post bugün ayrıca gençler arasında salgın gibi yayılan ve ani hastalık ve ölüm vakalarına yol açan aromalı elektronik sigaralara getirilmesi planlanan yasağı ilk önce destekleyen Başkan Trump’ın şimdi fikir değiştirdiğini yazıyor. Habere göre Trump, 30 gün içinde mentol hariç tüm aromalı elektronik sigaraların yasaklanmasına ilişkin planı açıklamadan bir gün önce, 4 Kasım’da, kararından caydı. Danışmanlarından biri, Trump’ın eşi Melania ve kızı Ivanka’nın ısrarları üzerine ilk önce desteklediği plandan, istihdam kaybına yol açacağı korkuları üzerine vazgeçtiğini söyledi. Gazeteye göre Trump’ın karar değiştirmesindeki en büyük etken, 2020 seçim kampanyasının kızışmaya başladığı son dönemde elektronik sigara sektöründe yaşanacak olası iş kayıplarının güçlü ekonomik görünümle tezat oluşturacağı korkusu. Gazete, Trump’ın, silahlı şiddeti sona erdirme, Suriye’den asker çekme, Obamacare olarak bilinen sağlık sigortası sisteminin yerine yenisini getirme gibi konularda geçmişte de tartışmalı taahhütlerde bulunduğunu hatırlatıyor.

New York Times ayrıca Demokrat Parti başkan adaylığı yarışına katılması olasılığı yüksek olan New York eski Belediye Başkanı Michael Bloomberg’ün polisin şüpheli bulduğu kişileri yolda durdurup üzerlerini arama uygulamasını yıllarca desteklemiş olmaktan duyduğu pişmanlığı dile getirdiğini yazıyor. Habere göre Bloomberg, siyah ve Latin kökenli New Yorklular’ı orantısız ve haksız yere hedef alan uygulama hakkında “Hatalıydım, özür dilerim,” dedi. Gazete, 12 yıl boyunca yürüttüğü belediye başkanlığının en çok öne çıkan uygulamalarında biri hakkında pişmanlık ifadesinde bulunmasını, 77 yaşındaki milyarder işadamı Bloomberg’ün verdiği ciddi bir ödün olarak yorumluyor. Siyah seçmenlerin oylarını almak, başkanlık yarışını kazanmak için yola çıkan her Demokrat için hayati önem taşıyor. Bloomberg’ün uygulama hakkında pişmanlık duyduğunu açıklaması, eski belediye başkanlarından Rudy Giuliani döneminde başlayan agresif polis taktikleri hakkında söylenen son söz niteliğinde.

Wall Street Journal ise Avrupa’daki işsizlik oranının bir nesil sonra en düşük seviyeye gerilemesine rağmen çalışanların öfkeli ve memnuniyetsiz olduğunu yazıyor. Habere göre Avrupa’da 2008 mali krizinden önce işsiz olan on milyon insan, bugün istihdam ediliyor. Birlik ülkeleri çapında çok sayıda işveren, eleman aramaya devam ediyor. Hatta asgari ücret uygulaması olan 22 Avrupa Birliği ülkesi arasında Letonya hariç tüm ülkeler, geçen yıl asgari ücrete zam yaptı. Ancak bu olumlu gelişmelerin arkasında Avrupa ekonomisini değiştiren bir kayma yaşanıyor. Yeni açılan iş alanlarının çoğu, Avrupalı çalışanların uzun yıllardır faydalanmaya alışık olduğu sosyal avantajlardan yoksun olan yarı zamanlı, geçici ya da serbest çalışmaya yönelik. Bu da çalışanların sigortadan, emeklilik ya da engellilik haklarından yoksun olması anlamına geliyor. Gazete, bu yeni durumun, işi olduğu halde geçinmekte zorlanan Avrupalı sayısının ve kıtadaki gelir eşitsizliğinin hızla artmasına neden olduğunu kaydediyor. İstihdamdaki bu istikrarsızlıksa marjinal siyasi hareketlere yönelik desteğin artmasına, on yıllardır işçi sendikalarını temsil eden sosyal demokrat partilere verilen desteğinse erozyona uğramasına yol açıyor.

Amerika’nın Sesi tarafından geçilen tüm haberlerde ha-ber.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi yoktur. Haberler web sayfamızda otomatik olarak haber sitelerinden geldiği şekliyle yer almaktadır. Bu alanda yer alan haberlerin hepsinin hukuki muhatabı haberi geçen web siteleri ve ajanslardır.