İNSANLARI VE FARELERİ ANLAMAK…

ABONE OL
17:37 - 05/04/2021 17:37
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Karanlık bir mağarada yaşayan insanlar ne güneşi, ne yıldızları ne de Ay’ın sular üzerindeki aksinin güzelliğini bilemezler.

Bazı insanlar karanlığı kendi içlerinde yarattıkları bir mağaraya hapseder, onun dışarı çıkmasına izin vermezler. Ancak bazı insanlarda o karanlıkta yaşamayı, her şeyden korkmayı, her şeyden mutsuz olmayı başarırlar.  Bu içgüdüsel bir davranış olup, fareler ile insanları birbirine benzetir.  Bu tür insanlar basittir ve kolay anlaşılırlar.

Asıl anlaşılamayanlar karşılaştıkları zorluklarla ve karanlıklarla savaşanlardır. Onlar genellikle geç anlaşılırlar. Çoğunlukla da öldükten veya bulundukları görevden ayrıldıktan sonra fark edilirler…

***

Bir zamanlar Bursa’da tabakhaneler diye bir semt vardı. Orada yüzlerce tabaklama ustası derileri son derece olumsuz koşullarda temizler, kullanılacak hale getirir, çıkan atıklarla birlikte yaşarlardı.  Bu koşullarda yaşamak son derece zordu. Her tabakhane sadece koku ve atıklara değil, kedi kadar olmuş farelere de ev sahipliği yapardı.

Tabakhanelerin bu bölgede kurulmuş olmasının asıl nedeni, yaradanın bir armağanı olan sıcak su kaynağının bu bölgede yaygın olması idi. Gelin görün ki bu sıcak suyun birkaç otel ve hamam dışında orada çalışan tabakçı ustalarına deri temizleme dışında pek bir faydası olmazdı.

Sonra bir gün geldi, cesur bir belediye başkanı bu bölgenin termal tesislerle donatılmasına, tabakhanelerin de onlar için yapılacak bir başka yere kaldırılmasına karar verdi. Uzun tartışmalar ve planlamalardan sonra ilk kazma vurulup yıkımlar başladığında ortaya çıkan manzara korkunçtu.

Yıllardır yuvalanmış olan fareler, bir anda insanlara savaş açtılar. Makinelere ve operatörlerine saldırdılar. Binlerce fare çevredeki binalara girdi. Kahvede oturanların ayaklarının arasında dolandı, çay ocaklarına tırmandı.  Çevre halkı ister-istemez savaşa katıldı. Günlerce zehir, kapan, kürek, balyoz keser, süpürge ile meydan savaşlarına katıldı.  Sonunda mağlup olacaklarını anlayan fareler bir gün ansızın ortadan kayboldular. Ancak insanlarda yaptıkları psikolojik tahribat ve evlerdeki kirlilik yıllarca sürdü. Bazılarının ölüleri sandıklardan, sepetlerden, çatı aralarından çıkan kokular sonucu bulunabildi.

***

Bu ibret alınacak olayların baş kahramanları insanlardır.

Çünkü farelerin yuvalanacakları ortamı yaratan yine üç beş kuruşa tamah ederek gerekli önlemleri almayan insanlardı.

Dünya üzerinde fare neslini kurutmak mümkün değil. Dolayısı ile fareler ve insanlar birlikte yaşıyorlar ise onların yaşam ortamlarını paylaşıyor olmalarıdır.  Temizliğe dikkat etmiyorsanız, gerekli önlemleri almıyor iseniz, farelerin yuvalanmasına göz yumuyor ve bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyorsanız sonuçlarına katlanmak zorundasınız.

***

İnsanları anlamak için önce fareleri anlamak lazım.  Elbette onların da faydalı oldukları yerler var. Örneğin yıllar önce ziyaret ettiğimiz bir maden ocağında, yabancı bir ziyaretçi gurubu önünde işçiler ocak içinde fark ettikleri bir Faroe’yi öldürmüşlerdi.

Yabancı bir uzman çok kızmıştı. İşçilere, “İnsan kendisi için önemli olan birini öldürür mü?” diye sormuştu. Sonrada farelerin maden ocağındaki önemini anlatmıştı. Meğerse işçilerin ocak içine bıraktıkları ekmek, helva, kağıt vb. atıkları yok eden, grizu gazı çıktığında ilk fark eden farelermiş. Ocağın içinde tuvalet, çöp, gaz sensoru olmadığı için uzmanlar farelerin hareketlerine dikkat ederlermiş. Fareler eğer bacalara doğru tırmanıyorlar ve insanlara aldırmıyorlar ise grizu gazı birikmeye başlamış demekmiş ve bu durum ocağın hemen terk edilmesini gerektirirmiş. Kısacası canlı sensor olarak görev yaparlarmış.

Fareler ile insanların birbirine benzerlikleri çok. Günümüzde de ne yazık ki bazı insanlar onlarla benzeşiyor da… Ondan yazdım… Kusura bakmayın….

Taner TÜMERDİRİM

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
    Tüm Yorumlar (2)
    • Cemal Çağlı

      Taner Bey saygılar
      Neden -sonuç ilişkisi; anlama ve anlaşılma konusundaki yorumunuz hoşuma gitti.
      Emeğinize ve yüreğinize sağlık.
      En içten saygılarımla

      Yanıtla
      +0
      -0
    • İsmail Çığ

      Eline-kalemine sağlık. Mükemmel bir araştırma…iyi bir izci olduğunu gösteriyor. Gerçi tüm yazıların araştırma sonucu.. zevkle okuyor ve takip ediyorum. Teşekkürler.

      Yanıtla
      +0
      -0