“İdari Gözlem Heyetleri İhlalleri Arttırdı” 

“İdari Gözlem Heyetleri İhlalleri Arttırdı” 

ABONE OL
23:38 - 30/12/2021 23:38
“İdari Gözlem Heyetleri İhlalleri Arttırdı” 
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

 

Diyarbakır Barosu Cezaevleri İzleme Komisyonu’nun Güneydoğu’dakiler başta olmak üzere Türkiye’nin değişik cezaevlerinde yıl boyu yaptığı incelemelerden elde edilen veriler bir raporda toplandı. Raporun açıklanması amacıyla düzenlenen basın toplantısında konuşan Baro Yönetim Kurulu Üyesi Diyar Çetedir, pandemi süreci ile birlikte cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerinin arttığını söyledi. İncelemelerde öne çıkan sorunun hasta mahkumlar olduğuna dikkat çeken Çetedir, hükümete düzenleme çağrısı yaptı. Çetedir, “Adli Tıp Kurumu’nun taraflı raporlarından vazgeçilmesi gerekiyor. Hasta mahpusların yaşam koşullarının düzeltilmesi ve tahliye edilmesi için yasal düzenlemelerin bir an önce yapılarak ölümlerin önüne geçilmesi gerekiyor” dedi.

Komisyon üyesi Gizem Miran tarafından okunan raporda, hak ihlalleri 9 başlıkta toplandı. Bu başlıklar şöyle: Dış Dünya ile iletişim, işkence ve kötü muamele, Covid-19 önlemleri kapsamında karşılaşılan ihlaller, avukat görüşmeleri sırasında yaşanan sorunlar, cezasızlık, açlık grevleri, sağlık ve tedavi hakkı ihlalleri, çocuk mahpusları, kadın mahpuslar.

Barodan hak ihlalleri için çözüm önerileri

Avukat Miran tespit ettikleri sorunlarla ilgili şu önerilerde bulundu:

“-Mahpusların tedavilerinin düzenli bir şekilde uygun koşullarda yapılması sağlanmalı; tedavisi yapılmayan hasta mahpusların hekime ve sağlık birimlerine ulaşmada hızlı ve etkin bir şekilde hareket edecek kurumsal mekanizmalar oluşturulmalıdır.

-Hasta mahpuslarla ilgili acil durumlarda sağlık hizmeti derhal ve gecikmeksizin gerekli tedbirlerle yerine getirilmelidir.

-Mahpusların tedavi ve kalan yaşam süreçlerinin hastanelerin mahkum koğuşlarında geçirilmemesi ve yakınlarıyla son dönem temasların sınırlandırılmaması için gerekli düzenlemeler ve tedbirler ivedilikle ele alınmalıdır.

-Kadın mahpuslar, çocuk mahpuslar hasta mahpuslar, LGBTİ+ mahpuslar, engelli mahpuslar, yaşlı mahpuslar gibi özel ihtiyaçları bulunan mahpuslara infaz kurumlarında uygun koşullar ve özel bakım standartlarısağlanmalıdır. Dezavantajlı grupların başında gelen çocuk mahpuslar da ivedilikle ele alınmalı ve çocuk cezaevleri kapatılarak çocukların yüksek yararını gözetir şekilde düzenlemeler yapılmalıdır.

-Mahpus olan anneleri ile birlikte cezaevinde kalmak zorunda olan çocukların ihtiyaçları ve ruhsal iyilik halleri gözetilerek gerekli önlemlerin alınması ve çocuğun dış ortam bağının (kreş̧ vb. sosyal ortamlar) engelsiz ve koşulsuz olarak sosyal devlet ilkesi gereği sağlanması gerekmektedir.

-Cezaevlerinde kötü muamele, işkence yasağına ve yaşam hakkı ihlallerine yönelik iddialara karşı adli ve idari pasiflikten vazgeçilmeli, şeffaf ve etkin soruşturmalar yürütülmelidir.

-Mahpusların ailelerinden kilometrelerce uzak hapishanelerde tutulması hem kendilerine yönelik hem de ailelerine yönelik bir dizi hak ihlalini beraberinde getirmektedir. Aile ve mahpus yakınlarının mahpusları ziyaret etmek için uzun yollar gelmek zorunda olması sebebiyle ziyaretlerini asgariye indirmek durumunda kalmışlardır.

-OHAL ile yoğunlaşan ve sonrasında da devam eden, özellikle siyasi mahpuslara yönelik kötü muamele ve ayrımcılığın aracı haline gelen zorunlu sevkler bu dönemde de uygulanmıştır. Bu haliyle aile ve özel yaşama saygı hakkının ihlalini oluşturan sevkler aynı zamanda yargı yetkisi dışındaki kilometrelerce uzaktaki hapishanelerde tutulması savunma hakkı bakımından da sorunlar doğurmakta avukata erişim noktasında yaşanan eksiklikler kişinin adil yargılanma hakkını ihlal etmektedir.

-Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) yakın zamanda bu uygulamayı sözleşmeye aykırı bulan kararına rağmen devam eden bu uygulamaya derhal son verilmelidir. Yine anadilde savunma hakkının etkin şekilde kullandırılması sağlanmalıdır.”

Türkiye cezaevlerinde kaç mahkum var?

Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nün 30.11.2021 tarihli verilerine göre cezaevlerinde 246 bin 585 erkek, 9 bin 780 kadın 585 çocuk bulunuyor. Cezaevlerinde 256 bin 950’si hükümlü, 38 bin 804’ü tutuklu olmak üzere 295 bin 754 kişi bulunuyor.

“Hapishanelerde yer kalmadı”

Raporu ve cezaevlerindeki durumu VOA Türkçe’ye değerlendiren İnsan Hakları Derneği Diyarbakır Şube Başkanı Abdullah Zeytun, evrensel hukuka uygun yasaların yerine cezaevleri yapıldığını söyledi.Yıllardır uygulanan güvenlikçi politikalar nedeniyle cezaevlerinin dolduğunu savunan Zeytun, “Yıllarca uygulanan katı, otoriter, güvenlikçi politikalar nedeniyle siyasetçisinden, hak savunucusuna, gazetecisine kadar çok sayıda insan gözaltına alınıp, tutuklandı. Bu tutuklamalar nedeniyle hapishanelerde gerçekten yer kalmadı. Bunu çözümünün evrensel hukuka uygun yasalar yapmak mevzuatı ona göre düzenlemek. Bunun yerine kampüs hapishaneleri yapmaya başladılar. Kampüs hapishaneler dediğimiz yer, yüksek güvenlikli ve kapalı hapishanelerdir. Buralar tecrit ve izolasyona uygun bir şekilde yapılmış, sosyal etkinliklerin tümü ile kısıtlandığı ya da askıya alındığı bir hapishane ortamı. Bir sağlıklı bireyin bile o hapishanelerde bulunması sağlık sorunlarına yol açabilecek bir ortamdır. Eski hapishaneler de hakeza öyleydi. Yeni yapılan hapishanelerde bireyin sahip olduğu hakların kullandırılmaması politikası uygulanıyor” dedi.

Cezaevlerindeki en önemli sorunun hasta mahkumlar sorunu olduğuna dikkat çeken Zeytun, “Bizim tespitlerimize göre 604’ü ağır, bin 605 hasta mahkum var. Hasta mahpusların tedavisi ve yeterli tıbbi bakımının yapılmasını önünde engel olunması sorunu var” diye konuştu.

“İdari gözlem heyetleri ihlalleri arttırdı”

Cezaevlerinden çıkanların tedavi ve rehabilitasyonunu sağlamak amacıyla kurulan Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) cezaevleri konusunda tecrübe sahibi bir kurum. VOA Türkçe’ye konuşan TİHV Diyarbakır Temsilcisi Murat Aba, cezaevlerinden en çok, fazla sayıda mahkum ve hasta mahkumlar konusunda şikayet geldiğini söyledi. Aba’nın dikkat çektiği sorunlardan biri de idari gözlem heyetleri oldu. 2020 yılında yapılan düzenlemeyle hükümlülerin durumlarına uygun kurumlara dağıtılması ve uygulanan iyileştirme faaliyetleri ile tutum ve davranışları sonucunda haklarında iyi hal değerlendirmelerinin yapılmasına ilişkin hükümleri kapsayan – bir yönetmelik çıkarıldı. Bu yönetmeliğe göre, şartlı tahliye hakkı kazanan bir hükümlünün durumuna idari gözlem heyeti karar veriyor.

Aba, yönetmeliğin ardından ihlallerin arttığını savundu. İdari gözlem heyetlerinin kararları nedeniyle birçok kişinin şartlı tahliye olamadığını vurgulayan Aba, “İnfaz süresi bittiği için çıkması gereken mahpuslar son dönemde, bu sürece yaklaşıldığında oradaki infaz koruma memurlarının tehditlerine maruz kalıyor. Örneğin ‘Bizim dediklerimizi yapmazsanız infazınızı yakarız, son güne kadar kalırsınız’ gibi cezalar çıkarmaya çalışıyorlar. Çoğunun zamanında yaptığı davranışlar, söylediği bir söz şartlı salıverme dönemine doğru suç olarak karşısına çıkarılıyor. Bununla ilgili idari cezalar veriliyor, idari ceza olduğu için iyi halli olmadığı kabul edilip cezaevlerinden çıkmaları gereken sürede çıkmamalarından neden oluyor. Cezaevleri aldıkları ceza dışında da cezalandırmaya dönüşmüş durumda. Cezaevlerinde ihlalleri her zaman vardı ama idari gözdem heyetlerinin keyfi şekilde, mahpusun şartlı salıverilme hakkı olduğu halde, idari cezalar vererek, uzattıklarını biliyoruz. Bu noktada ciddi bir artış var” şeklinde konuştu.

VOA tarafından geçilen “İdari Gözlem Heyetleri İhlalleri Arttırdı”  haberinde ha-ber.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi yoktur. “İdari Gözlem Heyetleri İhlalleri Arttırdı”  haberi web sayfamıza otomatik olarak VOA sitesinden geldiği şekliyle yer almaktadır. Bu alanda yer alan “İdari Gözlem Heyetleri İhlalleri Arttırdı”  haberinin hukuki muhatabı haberi geçen web siteleri ve ajanslardır.

Inal

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.