Mavi Didim Gazetesine yazdığım Açık Mektup yazımda bazı önerilerde bulunmuştum.
Aldığım cevaplar Almanya’da yaşayan, ama Didim’de tatilini geçiren Yurtdışı Türkleri ve Didim’de yaşayan Almanları ilgilendirdiği için okurlarımla paylaşmak istiyorum.
Almanya’ya konuk işçi olarak gelen ilk nesil yalnız Türkçe biliyordu ve çoğu biraz para biriktirip geri dönmek istiyordu. Fakat şimdi 60 yıllık göçmen yaşamı sona erdi.
İkinci nesilden itibaren öğrencilerimin ailelerinde en az üç dil konuşuluyor. Bu nesiller atalarının geldiği anavatanda hoş geldin kültürü görmek ve yaşamak istiyorlar. Yoksa Dünya turizmi onlara açık. Turizm de bilim gibi, saygı ve kabul gördüğü ülkelere gider. İlk nesil bize nasıl davranılırsa davranılsın yine Türkiye’ye gideriz, diyorlardı. Irak savaşında olduğu gibi, döviz sıkıntısını onlar gideriyordu. Şartlar ne olursa olsun tatillerini Türkiye’de geçiriyorlardı. Almancı, Gurbetçi sözlerine katlanıyorlardı.
Artık Almanlara gösterilen Hoşgeldin Kültürünü Yurtdışı Türkleri de bekliyor. Türkiye’ye temsil eden sorumlular, Avrupa’da mevkidaşlarıyla sözlü ve yazılı iletişimde Yurtdışı Türkleri de hoş geldin kültürüne dahil etmelidir.
Didim Ticaret Odası Başkanı Hikmet Bey’in mektupta görüldüğü gibi önerilerimin hemen hemen hepsi Didim’de yerine getiriliyor. Demek ki, duyurma noksanlığı var. Bu yazımla tüm Avrupa’ya duyurma şansını kullanıyorum.
Yurtdışı Türkleri hem Türkiye’de hem de yaşadığınız diğer Avrupa ülkelerinde organize olunuz!
Avrupa’da aşı ve çabuk test neticesinde turizm sektöründe, Dünya Turizm pastasından pay alma yarışı başladı. Korona virüs Yaz tatiline kadar kontrol altına alınılacak gibi görülüyor. Avrupa Birliği üye ülkelerini destekleme ön plânda, bu nedenle Türkiye sevdalıları, turizm sektörü daha etkili tanıtım yapmalıdır.
Elbette Didim için önerilerim, diğer turistik kentler için de geçerlidir. Antalya’da yaşayan Almanlar, Didim’de yaşayan İngilizler organize olmakta örnek çalışmalar gösteriyorlar. Onlara YABANCI demek doğru değildir.
Korona krizinden çıkaracağımız en önemli ders, Yurtdışı Türklerin de iyi organize olması gerektiğini gösteriyor.
Adı üstünde Türkiye’de evi yazlığı olanlar yalnız güneş, deniz ve kum tatili yapmıyor. Turistik kentlere tüketim için gitmiyor, hizmet etmeye de özen gösteriyor.
1970 yılından beri tatillerimi Didim’de geçiriyorum. Emekli yaşıma kadar çalışmamı orada geçirdiğim tatillere borçluyum.
Bu nedenle aldığımın karşılığını vermek için yazıyorum. Çocuk, torun ve öğrencilerimin de Türkiye’de turistik kentlerde dinlenmeleri, enerji toplayarak geri dönmelerini diliyorum.
Orada da ayrımcılığa uğradık, hor görüldük, yanlış ellere düşürüldük diyerek Almanya’ya ve diğer Avrupa ülkelerine dönmesinler.
Hikmet Bey’in mektubunda son madde komisyon kurulma teklifim bu konuda. Okuyucularım gittikleri mekanlarda Belediye Meclisi nezdinde çare ve çözüm düşünebilirler.
Kapımı tamir eden bir işçi bir demir parçasına 2,5 TL ödediği halde benden 22,50 TL istedi. İşin fıkra tarafı fiyatı etiketin üstünde bırakmıştı. Aldığı dükkâna gidip arkasını aradım ve 20 TL’yi geri almak için uğraştım. Neticede işçiyi bana tavsiye edene sitem ettim.
Bu örneği anlaşılması için veriyorum, böylesi ahlâk sona erdirilmeli. Yıllardır Almanca sözlükten ‘getürkt’ kelimesinin silinmesi için uğraşıyoruz. Türk Dil Kurumu bu sorumluluğu almalıdır.
Didim Ticaret Odası Başkanına tekrar teşekkür ediyorum.
Hoş geldin kültürünü içeren mektubunu beğeneceğinizi umuyorum. Yaz tatilinde yolların açılmasını diliyorum.
Hoşça Kalın!
İlter Gözkaya-Holzhey
Sayın İlter Gözkaya – Holzhey,
Mavi Didim Gazetesinde yayımlanan açık mektubunuzu okudum. Önerileriniz için teşekkür ederim.
Alanya da Almanların yaptığı gibi, ayreten Didim de yaşayan Alman, Almanya da yaşayan Türklerin bir kısmı ve İsviçreliler de kendi aralarında bir grup oluşturmuşlar ve çalışmalar yürütmekteler,
Onların çalışmalarına hem yerel yönetim olarak, hem de Ticaret Odası olarak destek oluyoruz, sorunları olduklarında Yerel Yönetim ile bir araya geliyoruz,
Takriben 3 ayda bir Belediye Başkanı ile görüşülüyor ve sorunlar aktarılıyor. Sorunlar gideriliyor. Gerçekten sağlıklı bir diyalog mevcut.
Tahmin edersem 9 kişi katılmıştı ve hepsi de sertifikalarını aldılar. Bu kurslara talep olursa pandemi sonrası devam edilecektir.
Sorunlarını dinledik, nasıl daha iyi yapabileceğimizi konuştuk.
Düzenleyecektik, olmadı, İnşallah bu sene olur. Laubach’ta (Almanya) bizim Kardeş şehrimizdir. Onlarda gelecekti.
Yerinden bilgi aldılar. Belediye Başkanı ile de iyi görüşürler. İhtiyaçları olan her şeyi karşılanmaya çalışılıyor.
Olduğunu yazdık ve söyledik. Yurt dışında Türk Alman İşadamları Derneği (Berlin) yayın organı olan Ekonomistte de bunun ile ilgili Almanca ve Türkçe yazı yazdım. Ve bu dernek ile “Türkisch-Deutsch Unternehmen Vereinigung” TDU çok iyi ilişkilerimiz var.
Teşekkürler
Bilginize
Hikmet Atilla
ALMANYA
1 saat önceALMANYA
1 saat önceALMANYA
4 saat önceALMANYA
5 saat önceEKONOMİ
6 saat önceALMANYA
6 saat önceGÜNCEL
7 saat önce