0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

1

İster tüccar olun ister tacir, makbul olanı budur. Önce Hesap, sonra helallik…

Çok yazıldı, çizildi, ancak öyle basit bir mevzu değil ki… Hemen es verelim.

Yani siz tüccar değil, tacir değil, komşu Mehmet abi değil, okey arkadaşımız hiç değilsiniz…

Siz bizim canımızın, malımızın, vatanımızın, milli servetimizin, evlatlarımızın geleceğinin teminatı olarak ordasınız.

Öyle hesapsız helallikle kapanabilecek bir mevzu musunuz…?

Yasalarla, kurallarla belirlenmiş bir yolda yürüyorsanız, helalleşme, işin hesap faslının ardından sizin manevi huzurunuz ve vicdanınızla alakalı kısmıdır. Bu kısmında kuralları malum aslında.

Maneviyatı ya da vicdan hukukunu anlamak için doktora yapmaya gerek yok ki…

Çünkü İnsanoğlu yaradılış itibarıyla şeref kavramını bilen bir varlıktır. Hürriyeti, onuru, şerefi gibi manevi hukukuna yönelik haksızlıklar ve canına, malına getirilen zararlar beraberinde ağır sorumluluklar gerektirir.

Manen düşündüğünüzde, bu tür hukuksuzluklar cereyan etmişse, yaşarken bu hakları telafi etmenin çaresini aramak zorundasınız. Eğer yaşadığınız sürede, bu hakkı ödemenin bir çaresini bulamadıysanız, bu hak öteki tarafa kalmış olur, orda nasıl hesap verilir, işte onu bizim bilmemiz mümkün değil. Bu hakkı bu dünyada telafi etmeden giderseniz, O hakkı ödemek (Eğer Maddi ise) ya da telafi etmek, varislerinize miras olarak kalır….

Sonuçta vicdani olarak da önce hesap, sonra helallik kuralı geçerli…

Kaldı ki, siz devletin yönetiminde iseniz bu hesapsız helallik hiç mümkün değil. Kanunlarla güvencedeki hak ve hukuku korumak için, şerefiniz üzerine söz de vermişseniz, vicdan borcunuz daha da ağırdır… Usulen hak helalliği mümkün, ancak nerde, nasıl geçerli, biz onu da bilemeyiz…

Kıyaslamak ihtimal dahi olamaz, ancak daha net fark edelim babında, maksatlı eklemeden geçemeyeceğim bir muhteşem örneğimiz de var bizim. İçinde bulunduğumuz hafta Kuruluş ve kurtuluşumuzun yıldönümü haftası…

Bitmiş, paylaşılmış, artık yok olmak üzere olan ülkesini, kurtarmak için bir başına büyük bir cesaretle kurtuluş mücadelesini başlatan Atatürk, mucize gibi bağımsız bir Cumhuriyet devleti kurdu. Verdiği mücadele, başardığı işler O’nu bugün dahi yüzyılın lideri yaptı. Bu başarı ve kurtuluş mücadelesinin sahibi, devletimizin, ülkemizin varlık sebebi.

Atatürk dahi, hiçbir zorunluluğu olmamasına rağmen, tüm yaşananlar, milletinin ve dünyanın gözü önünde gerçekleştiği halde Milletine hesap vermiştir. Hem de 36,5 saat boyunca Meclis kürsüsünde sözlü olarak tüm mücadelesini yapılanları ve yaşananları tek tek anlatmıştır.

Nutuk Atatürk’ün halkına verdiği hesaptır ve devlet adamlığının gereğidir…

Helallik ise sizin kişisel vicdan bağınızdır… Siz sorumluluğunuzu başarı ve dürüstlükle yerine getirdiyseniz, yani hesap ortada ise, zaten bu millet size, siz istemeden canı gönülden helallik verir…

Yani kısaca, dünya hukukunda da ahiret hukukunda da önce hesap, sonra helallik…

Hiç kaçarı yok..