HDP VE TÜRKİYELİLEŞMEK

ABONE OL
22:17 - 23/07/2022 22:17
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Selahattin Demirtaş 2020’de, kendisine yöneltilen bir soruya şu karşılığı vermişti.

“HDP; Kürt sorunu dışında, Türkiye’nin tüm sorunlarının çözümü için savaşım veriyor, vermelidir.” Türkiye’nin tanınmış gazeteci ve yazarlarından, mavi karanlığa yolculadığmıız Aydın Engin;

bundan 25 yıl önce, T24’te yer alan bir yazısında, o zamanki adı HADEP olan HDP’nin kimi yöneticileriyle kimi gazetecilerin görüş alışverişinde bulunduklarını ve buluşmadaki tek başlığın  „HADEP Türkiyelileşmeli mi ve Nasıl?“ olduğunu yazıyordu.

Türkiyelileşme;  şimdiye değin siyaset yaşamında değişik adlar altında yer alan başlıca Kürt siyasi partileri için önemli bir kavram olarak değer kazandı.

Ancak; her durum, zaman ve koşulda aynı anlamı taşımadı bu Türkiyelileşme kavramı.

Edirne Hapishanesi’nde tutsak HDP’nin Eski Eşgenel Başkanı Seşahattin Demirtaş içinde bulunduğumuz seçim öncesi kaleme aldığı yazılarında ve  söyleşilerinde bu kavramı yeniden siyasetin gündemine taşıdı.

Sayın Demitraş’ın yazdıklarında önemli ve daha değişik değerlendirmeler de var.

Eski Eşbaşkan Demirtaş’ın Türkiyelileşme, Tüm Türkiye’yi Kucaklama adlarıyla dile getirdiği bu kavramları çözümlemeyi deneyelim:

Bu kavramlar uzun süredir tartışıldıklarından değişik anlamlarda yorumlanıyorlar.

Türkiye kamuoyunun önüne, şimdi, yeniden gelen öneri; değişik açılardan ele alınmalı ve salt HDP’nin sorunu olarak görülmemelidir. Ancak o zaman bir değeri olur bu önerinin.

Altıllı Masa için bir yeterlilik ölçütü belirlemek için değil, her etnisite, din, mezhep ve,cinsten emekçi için taşıdığı anlamın da çok açık olması zorunludur.

Türkiyelileşmeyi; içinde HDP’nin de yer aldığı, kendisini salt bir seçim birliği olarak değil, aynı zamanda politik savaşım düzlemi olarak tanımlayan Üçüncü Seçenek güçlerini de bağlayan, etkileyen bir yönelim olarak anlıyorum ben.

Bu durumda Türkiyelileşme kavramının içerdiği anlam konusunda açıklık, seçeneğin geleceği için de yaşamsal önemdedir.

Son çözümde sınıflı bir dünyada yaşıyoruz. Türk burjuvazisiyle Kürt burjuvazisinin özgün çıkarlarını gözeten, sermaye sınıfıyla barışık, emekçileri de kazanan bir Türkiyelileşme olanaklıdır.

Bu yaklaşım Altılı Masa’da da yer bulur kendisine.

Ama; yaşam koşulları altında  ezilenlerin savaşım düzeyinin son ereği bu olamaz, olmamalı.

Bu; böyle analaşılır ve yorumlanırsa, tüm Türkiye’nin niçin kucaklanacağı ya da kucaklanacak bir Türkiye’nin nasıl olacağı sorusu en doğru, en gerçekçi yanıtını bulur.

Bu kavram uygulanabilrlik kazandığında bir anlam kazanır.

Millet İttifakı ve Cumhur İttifakı dışındaki üçüncü seçeneğin programının hazırlandığı masanın yükünü alanda taşıyan emekçilerin çabalarının Türk burjuvazisinin masalarında tartışılan konuların kapsam alanında anılmasının olanaksızlığı da ortadadır.

Çünkü; Üçüncü Seçenek ne ortanın solunda, ne ortanın sağında, ne de ortadadır.

Üçüncü Seçenek soldadır.

Sol da en yüce değer olan emeğin ve alın terinin yanındadır. Siyaset savaşımını onlar için verir. Bu duruşundan geri adım atmaz, ödün vermez.

HDP;  „Çözüm demokrasinin koşuludur“ ya da „Demokrasi çözümün koşuludur“ ikilemi içinde git gellerde bir yerdedir.

Demokrasi olmadan çözümden, çözüm olmadan da gerçek bir demokrasiden söz edilemez.

Fakat; git geller ikilemi partiyi, her durumda, kimlik siyasetine hapseder.

Ondandır ki; Sayın Demirtaş’ın yazılarında ve söyleşilerinde yer verdiği ; Türkiyelileşme kavramın kimi Kürt seçmenler tarafından Türkleşmek, Kürt olmayan seçmenler için de kimlik siyasetinden çekilmek olarak anlaşıldığı ortadadır.

HDP kendisini bu ikilemden soyutlayamamaktadır bir türlü.

Selahattin Demirtaş; her ne denli,  HDP’nin kendisini daha iyi anlatmasıyla (nasıl olacaksa) bu sorunun çözüleceğini düşünse de; Türkiyelileşme kavramının  doğru anlatma ve doğru anlamayı aşan siyasi bir boyutunın olduğu göz ardı edilemez, edilmemeli.

HDP; bir türlü, toplumun bütün ezilenlerinin sorunlarıyla ilgilenen bir parti olarak anlaşılmadı, anlaşılmıyor.

Bunın nedeni, salt, yönetimin HDP’ye uyguladığı yoğun şiddet, partinin önceliklerini belirleyici etkisi değildir.

Partinin en zor zamanlarında, cesaretle yanında duran, destekleyen yoksul Kürt işçi ve emekçilerinin verdiği desteğin, partinin gündeminde hak ettiği yeri almaması da önemli bir nedendir.

Partinin güçlü olduğu kamu emekçileri sendikalarında sendikaların etkinliklerinin  parti etkinliklerinin devamı, siyasî taktiklerinin düzlemi olarak görülmesi de sayılmalıdır nedenler arasında.

Türkiyelileşmek; emekçilerin yaşadıkları ve çalıştıkları yerlerdeki savaşımları, duygu ortaklıkları ve dayanışmalarıyla olanaklıdır.

Ekonomik ve politik istemler, kamunun çalışma ve iş olanaklarından yararlanma, demokratlık, laiklik, inançlara ve cinsel yaşamdaki seçeneklere saygı ve hoşgörü gibi konular için yürütülen ortak etkinlikler ve savaşım bu kavramın gerçeklik kazanmasının olmazsa olmazlarıdır.

Bunın gerçekleşmesi, görüldüğü gibi, oldukça güçtür ve çaba ister.

Toplumun çoğunluğunu oluşturan işçiler ve emekçiler birbirlerinden farklıdırlar.

Aidiyetleri farklıdır, dinleri farklıdır, mehzepleri farklıdır, cinsel seçenekleri farklıdır.

Farklılıklar Türkiyelileşme önünde çok anlamlı ve önemli engellerdir.

Onları aşmak; ne postmodern, ne kimlikçi, ne radikal demokrasi zemininde kolaydır.

Farklılıklar tek kimliğin farklılıkları olmadıkları için aşılmaları kolay olmaz.

Bunların kimlik siyaseti raflarına yerleştirilmeleri çözümsüzlüğü getirir.

Çözüm; farklılıkları aşarak Türkiyelileşmenin önünü açmak, yan yana, omuz omuza  duran, nüfustaki yoğunluklarına göre değil, birbirinin sorununu bir bütün olarak üstlenen emekçi insanların ortak girişimleri sonucu gerçekleştirlebilir.

Türkiye’nin Kürt sorunu da eşitlikçi anlayışla çözüme kavuşur.

Demokrasinin önündeki en temel sorunlardan olan Kürt sorunu çözümlenmeden  demokratik bir yönetime ulaşmak söz konusu değildir.

Bu konu, Türkiyelileşme konusu tartışılarak gerçekleşir.

Mustafa Kemâl; „Barika-i hakîkat müsâdeme-i efkârdan doğar!“ dememiş miydi?

 

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.