0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Hani sizin çok büyük gördükleriniz var ya!

Büyük, ulu, görkemli, heybetli…, bunlar görüldüğünde  fiziki olarak tanımlanırlar.

İnsanlar, ortaya çıkardıkları eserleri, başarıları, becerileri, kariyerleri, yaratıcılıkları ve üretkenliklerinden dolayı aynı sıfatlar ile anılırlar.

İnsanların birikim, beceri ve bilgilerini bilince dönüştürülerek ortaya çıkarılan yaratıcılık her zaman insanlık, doğa ve çevre için olmaz. Bunlara karşı korku, baskı, sindiren güç olarak ortaya çıkmış, hala günümüzde devam etmekte.

Neye göre nasıl yaratıcılık?

Öncelikle sadece akademik eğitim almak ile aydın olunmayacağı konusunda mutabık kalalım.   Bazen yaratıcılık olarak ortaya çıkan nesne doğa, çevre insan dostu olmaya biliyor.

Beceriden, yaratıcıktan veya bilgi donanımından ortaya çıkan yaratıcılığın insanı yok eden silah, doğaya zarar veren zehir, çevreyi kirleten cisimler olarak ortaya çıkabiliyor.

Diğer perdeden baktığımızda: Beceri, yaratıcılık, bilimsel eğitimin çevreye uyumlu, doğa dostu, insanların yaşamlarını kolaylaştırmaya bakalım. Bilimsel eğitimin öne çıkardığı insan, doğa ve çevre bütünlüğü, kendi doğallıkları ile varlıklarını sürmelerine katkı sunan üretimdir.

İnsanlar beden ve beyin gücü ile yaşam sürdürürler. Marangoz, terzi, tamirci, boyacı…, daha çok beden gücü ile yaşamını sürdürürken, akademisyenler daha çok beyin gücü ile yaşamlarını idame ederler.

Günümüzde söylemleri ile güçlü görüntü yayan parti liderleri, parti yöneticileri, bürokratlar, iş insanları, yazar, çizer, TV programcıları…

Hararetli konuşan, beden dilini iyi kullanan karakteristik bir kişilik düşünün.

Burada olması gereken yaşam ve söylem bütünlüğünün örtüşmesi, uyumu, ahengin ortaya çıkması.

Bunlar yoksa, ortaya çıkan özne bir konu, kişi, görüş…, için etkilemek, yanına çekmek için sürdürülen ajitasyon, propagandadır.

Konuştuğunu kendi yaşamında uygulamayan birinin salt güçlü söylemleri kişinin kendi güç olur mu?  Bu güç topluma, doğaya, çevreye…, katkı sağlar mı?

Uzaktan seyrederek, dinleyerek, okuyarak, anlatılanlardan esinlenerek güçlü kişilikler olarak görülenlere yaklaştığınızda mekanik bir kurgu olduklarını göreceksiniz.

O nedenle, sizin yakınızda olan, yaşamlarını ve söylemlerini izlediğiniz, önemsemediğiniz biri, uzaktaki diğer insanlar için güçlülük görsellik yaratabilir.

Milletvekilleri, sanatçılar, yazarlar çizerler…,  yaşadığı şehirde kişiliği yakinen tanındığı için seçmenler açısından bir şey ifade etmezken, farklı şehirlerde yaşayanlar için efsane, idol olabiliyorlar. Bunlar mekanik kurgu donanımlı vitrin mankenleridirler.

Güçlülük:

İnsani duruş: Doğa ve çevre bütünlüğü içinde doğayı koruyan, insanca yaşamı savunan, çevre duyarlılığı yaşamıdır.

Hadi hayırlısı…