0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

İslam Ülkelerinin yeraltı zenginlik kaynaklarını görevlendirdikleri sözde Prens ve Kralların katkısıyla sömüren Emperyalizm, Türkiye’nin bağımsız Laik bir Cumhuriyet rejiminden hiç hoşnut olamadı.

Sovyetlerin dağılmasından sonra Emperyalizmin Lideri konumundaki ABD,  kendi yeraltı kaynaklarını sömürdükleri İslam Ülkelerinin Türkiye’yi örnek alarak bağımsızlık hareketlerine yönelmesinden korkuyordu.

Bu nedenle Türkiye’yi Siyasal İslamcı bir ülke şekline dönüştürmek için TSK içindeki ve iktidar olma hırsı karşılığı darbecilerle, Neo Liberallerle Laik Cumhuriyete hasar verseler de istedikleri hedefe ulaşamadılar.

Laik Cumhuriyeti hırsları, servet düşkünlüğü karşılığı dönüştürecek bir işbirlikçi arayışına girdiler.

Solun ve merkez sağın bölünmüşlüğünü fırsat bilerek aradıkları kişiyi buldular.

ABD’nin CİA Şefleri, Büyükelçilerinin– Daha eğitimli, birkaç dil bilen Siyasal İslamcılar, Liberaller varken Recep Tayyip Erdoğan’ı tercih etmeleri bugüne kadar anlaşılamadı!

-Çocukluğunda bayat simitleri ucuz fiyatla alıp annesine buharda ısıtıp taze diye satması dışında

-Askerlik görevi yaptığında kantin subayı olması yanında

-Altıncı Filoyu Kıble sayanların desteğiyle sucuk imalatı, Ülker bayiliği yapma dışında

Bir ekonomi deneyimi olmadığı halde bugün kasıla kasıla ‘’Ben Ekonomistim!’’ Diyebilmişti.

İmam Hatip Okulu dışında bir diploma bile gösteremeyen Recep Tayyip Erdoğan’ı seçmelerinin rastlantı olmadığı ancak yirmi yılın sonunda ancak anlaşılmıştı.

Marmara Üniversitesinden aldığını savladığı diploma ile bugünkü ‘’Asrın Lideri’’ ilanı yapılıp dosta-düşmana gösterilmek için kasıla kasıla ekranlarda gösterilmesinin ertesinde:

Hem yargıçlar hem de eğitimciler tarafından bu diplomanın SAHTE olduğu açıklanmaz mı?

Marmara Üniversitesinden alınan diplomanın tarihi 1981 yılını gösteriyordu.

Hâlbuki Marmara Üniversitesi 1983 Yılında açılmıştı.

İşte asrın liderinin bütün siyasi yaşamı bu olmayan diploma ile bugünlere geldi!

Ergun Poyraz’ın belgelerle açıkladığı İmam Hatip okulunda Kuran ve Arapça Derslerinden iki yıl zayıf not aldığı için Belge verilerek okuldan diploma alamadan ilişkisi kesilecekken, bir öğretmenin önerisi üzerine Öğretmenler Kurulu kararıyla İmam Hatip diploması almıştı.

Türkiye’de önce İstanbul gibi, Avrupa’nın en büyük şehrini yönetirken yığınla yolsuzluk soruşturmaları yanında Siirt konuşmasında amacını açıklayınca yargı kararıyla muhtar bile olması ülke için sorun olacağı nedeniyle siyasetten men edilmişti.

Devreye Beyaz Saray girerek önce Erdoğan’a icazet verirken, onun önünü açması için Erdoğan’dan sonra Beyaz Sarayda ağırlanan Deniz Baykal’la pazarlık sonucu Siirt seçimlerinin yenilenmesi ve Anayasa değişikliği ile Türkiye, Erdoğan Liderliğinde Siyasal İslamcıların emrine verildi.

Erdoğan, Baykal’a olan borcunu FETÖ ile kaset kumpasıyla siyaset çukuruna gömerek ödedi!

Bugün Türkiye’yi sadece ekonomik açıdan değil ahlaki çöküşün doruk noktasına getiren Erdoğan, 14 Mayıs’ta sadece iktidarını kaybetmekle değil, tüm yolsuzlukların, vatana ihanetin bedelini bağımsız yargı karşısında verme gerçeğini gördüğü için:

Suç ortakları ile tehditler yanında; her türlü ahlaka, devlet adamı ciddiyetine yakışmayan:

Hakaretlerle, tehditlerle, iftiralarla Sarayını, elde ettiği haksız servetini koruyacağını sanmakta.

Hele, uyuşturucu baronları, katilleri, ülke bayrağını, anayasasını, dilini yok edeceğini ilan eden Hizbullah canileriyle kol kola girerek Millet İttifakını ve meydanları dolduran demokrasi sevdalısı halkı korkutacaklarını sanıyorlar.

‘’Erdoğan 14 Mayıstan sonra gelecek biz sizin üzerinizde tepineceğiz!’’

Diye tehdit eden Suçişleri Bakanı Soyluya parmağını sallayarak 

 ‘’Hanedan Özentilerinin son Tepinmeleri

Demesi halk çoğunluğunun ortak sesiydi.

Bu şer cephesini ne Bahçeli, ne Muharrem İnce, ne Hüda Par

Nede beşli çete beleşçileri kurtaracak.

15 Mayıs’ta Her şey çok güzel olacak!

Yıldız AKALIN