GÖRMEZDEN GELMEK

16.09.2023 22:54

Bizi her zaman en çok etkileyen ve ilgilendiren “toplum” ve “insan olmak” değil midir?

Her zaman “insanlar ve onlarla olan ilişkilerin durumu” değil midir, bizi üzen ya da sevindiren...

Kendi çevremizde yaşamımızın içine az ya da çok, uzaktan ya da yakından giren kişiler hep olur.

Bunların bazılarını benimseriz.

İnsanların birbirlerini görmezden gelmesi, yok sayması son dönemlerde çok sık karşılaşılan bir durum.

Özellikle sosyal medya ile ortaya çıkan ilişkiler ağındaki tutum ve davranışlar, beğeniler, yazışmalar… söz konusu olduğunda bu durum çok dikkat çekmektedir.

O ortamda eski tanıdıklar, dostlar arkadaşlar olduğu gibi, medya üzerinden tanınanlar da vardır.

Arkadaş listesi” bazılarında o kadar geniştir ki, şaşırmamak olmaz, binlerce “arkadaş”…?

Bu kişilerden bazılarını ise bir türlü beğenmeyiz, kabul etmeyiz, “yok sayarız”…

İyi ya da kötü, doğru ya da yanlış…

Haklı ya da haksız...

Bunu yapan çok kişi vardır.

İlişkilerin içerisinde yaşanmış olan olaylar, durumlar olmuş olabilir.

“İncinmiş olma” durumu da olabilir.

Gerekçesi olan da vardır, hiçbir akılcı gerekçesi olmayan da vardır.

Görmezden gelmek çok yönlü bir durumdur.

Başkasının başarısını, çalışkanlığını, ürettiklerini GÖRMEZDEN gelmek, YOK SAYMAK nasıl bir duygudur, nedir?

Nesnel ve ilkesel olarak kabul etmediğiniz bir kişiyi önemsememek onunla hiçbir ilişkide bulunmamak anlaşılabilir.

Öte yandan hem bir “tanıyor” olmak, “kabul ediyor” olmak durumu yaşanıyor gibi görünür iken karşı tarafın hiçbir mesajını, sunumunu görmemek, değerlendirmemek, “yok saymak” durumunu da günlük yaşamda görebiliyoruz.

Bunu irdelerken şunu da saptamalıyız:

“İki taraflı” bir gerçektir aslında bu.

Bize yapılan ve bizim başkalarına yaptıklarımız...

Bu tutum “bize karşı” da yapılır ve bu yapılan bizi çok “üzer”.

"O kişi için” neler yaptığımızı biliriz ve onun bunu görmezden gelmesi bizi çok üzer ve kırar.

Karşı taraftaki kişinin yaptığı acımasızlığı, umursamazlığı ve önemsemezliği hissetmek bizi düşündürür.

Ne denli eğitilmiş ve donatılmış olursak olalım, insan olduğumuz için “ruhsal yapımızın çalkantıları” içerisinde öyle çok katı ilkelerle yaşamak kolay olmasa gerek…

Birçok insan işte böyle kendisine yapılmasını “istemediğini” başkalarına yapabilmektedir.

Bazen de bu tür “görmezden gelme”lerin içerisinde gerekçeler aramadan bilmeliyiz ki "içsel" duygular, kıskançlıklar da olabilir.

Kendi “yetersizliğini” bildiği halde başarılı ve çalışkan insanları kabul etmemek, onların çalışmalarını takdir etmemek için direnir.

Peki bir insan başkasını neden “görmezden gelir”, yok sayar?

Bunu daha iyi düşünmek ve iyi irdelemek gerekmez mi?

Eğer bu davranışımız için geçerli bir ahlaksal neden ya da kötü yaşanmışlıklar, anılar var ise tutumumuz haklı görülebilir.

Böyle bir durumda ise “o kişiyle” olan tüm bağlantıları, ilişkileri kesmek daha sağlıklı olmaz mı?

Özellikle de günümüzde “sosyal medya” ilişkileri bu konu için oldukça daha fazla bir önem kazanıyor.

Tüm bu tutum ve davranışların tabanında aslında insanın “kendi öz karakteri”, “ahlaksal yapısı” ve “donanımı” etkili olmakta değil midir?

Yaşam deneyimlerimiz, yaşanmışlıklar, acılar, sevinçler... tüm bunlar bizi “etkilemekte” değil midir?

İnsanların birçoğu diğerlerini ölçüp, biçerken daha çok onların “sosyal ve ekonomik” durumuna, “mevkisine”, “gücüne” bakarak ilgilenir ve değer verir, var sayar.

Bir de o kişiden bir “çıkarı” olabilecek mi, diye bakar.

Güçlü ve de çevresi geniş kişilere yanaşıp, onları beğenip, onların olanaklarından yararlanmak isteyenler oldukça çoktur.

Medyada yer alan kişilere, ünlülere yakın olmak, onlarla dost olabilmek istemek eğilimi çok yaygındır.

İşi gereği çok kişi ile ilişkisi olanların tanınırlığı, çevresi geniştir.

Özel yaşamda karşılaşılan bu durum “toplumsal” yaşamda ve de “siyasette” de görülür.

Yaşımız kaç olursa olsun, sadece insan olmak için, iyi ahlaklı ve görgülü davranabilmek gerekir.

Daha huzurlu, dengeli ve sevgi dolu, adil bir toplum isteği aslında birçok insanda olmalıdır, değil mi?

Bugün bize düşen aslında "İYİ" bir insan olarak yaşamak ve davranmak, sevgi ve saygı ile davranmak değil midir?

En iyi dileklerimle...

.  Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 17 EYLÜL 2023

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yorum Yap

Yazarın Diğer Yazıları