GENÇLİK TESİSLERİNİN BAŞINA GELENLER…

ABONE OL
11:26 - 23/10/2020 11:26
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Çocuk ve gençliğinizde anılarınızı inşa ettiğiniz yerler vardır.

Yakın çevreden başlarsak dedemizin köydeki evi, büyükbabamızın bahçesinde incir ağacı olan tek katlı yer evi, yakındaki dere, köydeki mera, içinden ürkerek geçtiğiniz koruluk, saklambaç oynadığınız meşelik, tırmandığınız bir dağ, içini merak ettiğiniz mağara, çocuk kulübü yaptığınız kömürlük, bilyelerinizi sakladığınız ve üstünü taşla kapattığınız hazine oyuğu, sevgilinizle ilk buluştuğunuz bir deniz kenarı, bir tahta bank sizin anılarınızı saklarlar. Oralara gidip bastığınız her taş veya kapısını gıcırdatarak açtığınız her kapı sizin için çok değerlidir.

Okulunuz, tırtıklı ders sıraları, sınıfın tebeşir kokusu, ders anlatmak için çıktığınız kara tahta. Voleybol oynadığınız bahçe. Gövdesine isim kazıdığınız çınar ağacı. Ağzınızı dayayıp su içtiğiniz tarihi çeşme…

Yazın büyük bir heyecanla beklediğiniz kamp zamanı. Ranzalı odalar. Yastık savaşları. Son gece uyuyanların yüzünü boyama şakaları… Yemekhane sırası. Self servislere konulan çatal kaşığın sesleri. Yemek duası, yüzmek için komut beklediğimiz kumsal sırası, kürek çekmek için duyduğumuz heyecan. Son gece kamp ateşi gösterisi için yaptığımız hazırlıklar. Sabahları bayrak töreni için toplandığımız tören alanı.

Şimdi bunlar yok artık…

***

Türkiye’de 1968 yılında başlayan, çocuk ve gençlerin yaz aylarını değerlendirdikleri İzcilik ve Gençlik kamp tesisleri kaderine terk edilmiş durumda. Geçtiğimiz günlerde sosyal medyaya düşen Bursa Gemlik Hasanağa’da ki Gençlik ve İzcilik Kamp tesisinin talan edilmiş hali doğrusu ziyadesi ile içimizi sızlattı.

O yıllarda devlet çocuk ve gençleri kötü alışkanlıklardan uzak tutmak, din tüccarlarının, uyuşturucu çetelerinin, seks kölelerinin, bölücü akımların eline düşmemeleri, İyi insan ve İyi vatandaş olmaları için eğlenirken eğitilmelerini sağlamak için, devletin bütçesini zorlayarak 17 adet izcilik ve gençlik kamp tesisi yapılmasını ve işletilmesini organize etmiş, milyonlarca çocuk ve genç buralardan yararlanmışlardı.  AKP iktidarı ne yazık ki önce okullardaki İzcilik teşkilatlarını kapatarak Atatürk ilke ve devrimleri doğrultusunda gençler yetiştiren önemli bir kurumu yok ederek bu görevi kendi kontrolünde ki bir federasyona devretti. 150 bin çocuk ve genç ile sayıları 10 bini bulan öğretmen veya okul dışı izci liderleri  oyun dışı bırakıldı.  Mevcut federasyonun iktidarın izciliği kendi arka bahçesi yapmak için kullandığı biliniyor.

Peki, tesisler kullanılıyor mu?

Maalesef hayır.

***

-Türkiye’nin en güzel ve rantı yüksek yerlerinde bulunan tesislerin bir kısmı Gençlik ve Spora, bir kısmı Belediyelere devredildi. Mesela Bursa’nın en güzel koylarından birinde yer alan Gemlik Karacaali Gençlik ve İzcilik kampı yıkılarak belediyece bir sosyal tesis yapıldı.

-Hasanağa koyundaki Gençlik ve İzcilik kamp tesisi ise sapa bir yerde olduğu için belediyece içindeki eşyaları ile birlikte kaderine terk edildi. Ne kapı kaldı, ne çerçeve ne koltuk, ne mobilya, ne de hizmet teknesi…

-İzmir Buca’da Hasanağa bahçesinde bulunan Atatürk İzcilik Eğitim Merkezi önce gençlik merkezi haline getirildi, sonra isminden izcilik lafı çıkarıldı, şimdi ise Atatürk ismini de yok etmek için  Gençlik ve Spor ilçe hizmet binası yapılacak şekilde yıkılmaya hazırlanıyor.  Oysa burası Türk İzciliğinin 1965 li yıllarda lider ve izci yetiştirilmesi için yapılarak uzun yıllar hizmet etmiş bir yerdi. Dünya izciliği için çok önemli bir İzcilik müzesi vardı. Materyallerin ne olduğu bilinmiyor. Belediye önce kamu hizmeti bahanesi ile botanik bahçesi niteliğindeki bahçeyi gasp etti. Sözde halka açık yer haline getirdi. Oysa Hasanağa bahçesi kızılaya bağışlanmış, oradan da izcilik çalışmalarına tahsis edilmiş bir yerdi.

-Ankara Çamkoru tüm izcilerin anılarında yer alan 1950 li yıllardan bu yana kamp yeri olarak kullandıkları, bir zamanlar savaş zamanı Genelkurmaya Ankara dışında karargâh olarak ev sahipliği yapmış bir bina idi. Özellikle Türk izcileri burayı kış kamplarında çokça kullanıyorlardı. Şimdi boş ve kaderine terk edilmiş.

-Bolu Aladağ’da bulunan Türkiye’nin ilk izcilik tesisi olan kamp merkezi uzun yıllardır Gençlik ve Sporda. Daha çok güreşçi ve Futbolcuların milli takım kamp merkezi oldu. İzciler ve gençler paraları ile bile kalamıyorlar. Ama turizm şirketleri çokça yararlanıyor.

-Mersin Silifke Akkum’da bulunan mükemmel tesis ayni durumda çürümeye terk edilmiş.  Bunlara daha birçok örnek ekleyebilirim.

-Mesela Kapızlı tesisi, mesela Cem Uzan dan alınan çiftlik gibi…

***

Hadi devletin bu tesisleri ayağa kaldırmaya, işletmeye gücü yetmiyorsa İzcilik derneklerine, yeni kurulan federasyonlara, sivil toplum niteliğindeki kuruluşlara buraları kiralamak ve hayata döndürmek istediklerinde neden tahsis edilmiyor?

Ortada dönen dedikodu aynen şu. Buralar eski bir iç işleri bakanının oğlunun şirketine hazırlanıyormuş. Binalar tamamen yıkılınca toptan bir turizm firmasına kiralanacakmış.

Zaten Gençlik ve Sporun çocuk ve gençlere yönelik bir hizmeti yok. Sadece inşaat müdürlüğü olarak çalışıp,  yıkıp yapmakla meşgul. Yarışmalar, festivaller, izcilik, kamp kurs gibi şeylerle ilgilenmiyor.

En son örnek ise Burs Atatürk Kapalı spor salonu ve yüzme havuzunun yıkılarak millet bahçesine dâhil edilmesi eylemi…

Bekleyelim görelim bakalım. Bu gidişata Türk gençliğinin haklarını korumak adına kim dur diyecek?

 

Taner Tümerdirim

[email protected]

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.