FRANKFURT´UN YENİ BAŞKANI DA SOSYAL DEMOKRAT AMA DAHASI VAR!

ABONE OL
15:47 - 04/04/2023 15:47
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Frankfurt, Almanya’nın beşinci büyük kenti, sadece bu ülkenin değil tüm Avrupa’nın finans merkezi, önümüzdeki altı yıllık dönemde göçmen kökenli genç bir politikacı tarafından yönetilecek. Bu pazar günü gerçekleştirilen büyükşehir belediye başkanlığı ikinci tur seçiminde 40 yaşındaki sosyal demokrat Mike Josef, Hıristiyan demokrat rakibini yenilgiye uğrattı. Sayıları çok az da olsa Almanya‘da göçmen kökenli politikacıların belediye başkanlığına aday olması ve seçilmesi yeni bir şey değil. Almanya’ya siyasi sığınmada bulunmuş Suriye kökenli bir ailenin çocuğu olan Mike Josef’le birlikte şu anda tüm Almanya’da göçmen kökenli beş büyükşehir belediye başkanı bulunuyor. Bunlardan biri yaklaşık dört yıldır Hannover’in başkanlığını yürüten 42 yaşındaki Belit Onay. Önümüzdeki mayıs ayı ortasına doğru yeni görevine başlayacak olan Mike Josef’in diğerlerinden farkı onun Almanya’ya iltica etmiş bir aileden geliyor olması.

***

Böylesi gelişmeler başta Avrupa ülkelerinde de yaşanıyor. Örneğin İngiltere’den sonra İskoçya’nın başbakanı da artık Güney Asya kökenli bir göçmen ailenin çocuğu. Pakistan kökenli bir diğer politikacı da yedi yıldır başkent Londra’nın belediye başkanlığını yürütüyor. Avrupa’da bir yandan siyasetlerinin temelinde ırkçılık ve yabancı düşmanlığı olan aşırı sağcılar güçlenirken, diğer yandan da yürürlükteki demokratik sistem göçmenlerin ve onların çocuklarının da siyasi katılım süreçlerinde yer alıp, ilerlemelerini sağlıyor.

Kimi dostlarımız Mike Josef’le ilgili haberlerimizde onun Süryani kökenli olduğunu da yazmamız gerektiği uyarısında bulunuyorlar. Evet, bu doğru. Mike Josef Suriye Kamışlı’dan Süryani kökenli bir aileden. Dini ayrımcılık ve baskı gördükleri için 1987 yılında Almanya’ya sığınıp, siyasi iltica statüsü aldıklarında Mike Josef dört yaşındaymış. Geçerken Josef’in eşinin de Yunanistan kökenli olduğunu belirtelim. Böylece Almanya‘ya “çok kültürlülük“ (multikulti) kavramını hediye eden bu kentin yönetim hiyerarşisinde de neredeyse yüzde yüz bir “çok kültürlülük“ sağlanmış oluyor.

***

“Türklerin eniştesi“ olarak tarihe geçen eski Başkan Peter Feldmann’ın halkoylamasıyla görevden alınmasının ardından bu göreve vekâlet eden, Yeşiller partisinden Dr. Nargess Eskandari-Grünberg (58), İran kökenli bir göçmen. Siyasi baskı altında olduğu İran’dan 1985 yılında kaçarak Almanya’ya iltica eden Eskandari-Grünberg, vekâleten yürüttüğü Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı Josef’e devrettikten sonra, bizdeki “belediye başkan yardımcılığı“ makamına tekabül eden görevini sürdürecek.

Frankfurt’taki siyasi geleneklere göre “Kentin Birinci Vatandaşı“ olarak anılan İl Genel Meclisi’nin Başkanı da iki yıldır yine Yeşiller partisinden bir başka göçmen. Almanya’ya Yozgat’tan geldiğinde beş yaşında olan Hilime Arslaner (52), kendisini tabii ki Frankfurtlu olarak tanımlıyor, kamuoyu da onu öyle kabulleniyor.

Kendisi olmasa da ebeveynleri göçmen olan bir diğer üst düzey yönetici de Avrupa çapında faaliyet gösteren yeni parti Volt’tan Eileen O’Sulllivan (ön adının okunuşu Aylin – 27). Frankfurt’un dijitalleşme sürecinden ve Avrupa Birliği’yle ilişkilerinden sorumlu encümeni olan ve önümüzdeki dönemde kentin tüm uluslararası ilişkilerini üstlenmesi beklenen O’Sullivan’ın annesi Türk, babası İrlandalı.

Frankfurt metropolünü yönetecek seçilmişlerin başında göçmenler ya da son yılların yeni kavramı “göç geçmişli“ kişiler yer alıyor, ancak üst düzey görevlere atanma yoluyla gelenler arasında göçmen kökenli bir yönetici bile yok. Aslında birkaç hafta öncesine kadar sadece bir kişi vardı. Ancak eski Başkan Feldmann’ın İletişim ve Kent Tanıtımı Dairesi’nin müdürlüğüne atadığı Tarkan Akman belediye başkanlığı seçimi sürecinde görevinden sessizce ayrıldı ve ardından hakkında tıpkı Feldmann gibi makamını suistimal ederek bir yakınına çıkar sağladığı suçlamasıyla soruşturma açıldığı öğrenildi.

***

Yeni başkan Josef, seçim kampanyası sırasında göçmen örgütlerinin üyeleriyle yaptığı toplantılarda Almanya’da göçmenlerin en yoğun olarak yaşadığı bu metropoldeki kamu kurumlarının yönetim kademelerinde geçmişinde göç hikâyesi olan Franfurtluların temsil edilmiyor olmasını büyük bir sorun olarak gördüğünü ve bunu değiştirmek için çalışacağını söylüyordu. Bakalım altı yıllık görev süresinde bunu ne ölçüde başaracak.

Bu seçim başarısının içine Frankfurt’u da alan Hessen eyaletinde, önümüzdeki ekim ayında gerçekleştirilecek eyalet seçimleri öncesinde sosyal demokrasinin yeniden toparlanmasına yol açması bekleniyor. Bu süreç devam ederse, aynı zamanda Federal İçişleri Bakanlığı’nı yürüten Hessen’li politikacı Nancy Faeser’in liderliğindeki sosyal demokratlar yeniden bu eyaleti yöneten bir koalisyonun büyük ortağı olabilirler.

***

Tarihi boyunca bir ticaret, fuar, ulaşım merkezi olmuş, dolayısıyla çok kültürlülüğü sürekli yaşayarak, içselleştirmiş bir metropol olan Frankfurt’taki seçmenlerin göçmen kökenli bir genç sosyal demokratı seçmeleri ilk bakışta normal bir gelişme olarak görülebilir. Ancak son birkaç yılda eski Başkan Feldmann’a yönelik makamını suistimal ve kişisel çıkar sağlama suçlamalarına neden olan “AWO skandalı“ nedeniyle sosyal demokratlar uzun yıllardır en büyük güç oldukları Frankfurt’ta hızla ve büyük ölçüde güç kaybediyorlardı. SPD’nin (Almanya Sosyal Demokrat Partisi) 2021’deki son yerel seçimde Almanya ortalamasının da gerisine düşerek, Yeşiller ve CDU’nun (Hıristiyan Demokrat Birlik) gerisinde kalmışlardı. Halen etkisini sürdüren skandal nedeniyle sosyal demokratların uzun süre toparlanamayacağı tahminleri yapılıyor, yenilenen büyük şehir belediye başkanlığı yarışının da Yeşiller ve CDU’nun adayları arasında geçmesi, ikinci turda da arkasına sol ve sosyal demokrat seçmenleri de alan Yeşil adayın seçilmesi bekleniyordu.

68 hareketinin en önemli merkezlerinden ve Yeşiller’in resmen olmasa da fiilen kurulduğu yer olan Frankfurt’un ilk Yeşil belediye başkanı bir göçmen kadın da olabilirdi. Çünkü seçimin yenilenmesi kararı alındığında bu makama en yakın adaylar, yukarıda adları geçen İran ve Türkiye kökenli politikacılar Eskandari-Grünberg ve Arslaner idi. Ama, parti yönetimi yerel düzeyde tanınan ve uzun yıllardır yerel meclislere seçilen bu iki politikacının yerine, Berlin’den bir bürokrat kadını atamayı tercih etti. Son yıllarda üst üste yaşadıkları seçim zaferleri nedeniyle Frankfurt’u da alacaklarına eminlerdi ve sanki bu fırsatı bir göçmene bırakmak istemiyorlardı. Ama bu hesap tutmadı, bırakın seçmenleri, kendi parti üyelerinin bile tanımadığı bir adayı yarışa sürmelerin bedeli ağır oldu ve birinci turda elendiler. Dolayısıyla başlangıçta kendisine şans tanınmayan genç, göçmen ve sosyal demokrat aday, ikinci turda Frankfurt’taki sol, sosyal demokrat, çevreci seçmenleri arkasına alarak Frankfurt tarihinde çok önemli bir ilki başardı. Kaynak: https://www.birgun.net/

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.