FIRINCI DEYİP GEÇME

ABONE OL
11:27 - 23/10/2020 11:27
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Yeni evlenmişim, işsizim iş kovalıyorum, ara işlerde çalışıyor evi geçindirmeye çalışıyorum, Zaman içerisinde bir şans doğdu sıfırdan yapılan bir binanın altında pekte işlek olmayan bir bölgede, bir büfe buldum, lahmacun tavuk İtalyan pizzası satabileceğim bir büfenin sahibi oldum.

İşin garibi param yok işi de bilmiyorum günlerde iki Almanya’nın birleşmesiyle Doğu Alman iş gücü hem ucuz hem kalifiye elemanı çok, Alman iş yerleri kendi milletine öncelik tanıyor, tazminatı verilen veya tazminatını alan “Türkler hemen gastronomi işine giriyor.

Yabancılar arasında moda olmuştu, işlek yerde dükkân açanlar iyi paralar kazanıyor, benim gibi işi bilmeyen, körelmeye işe dalanlarda batıp elde avuçtakini de kayıp ettikleri gibi birde borçlanıyorlardı.

Belli bir zaman sonra hamur yoğurmayı, İtalyan yemeklerini, Gaziantep lahmacunu yapmayı da öğrendim, etrafta reklam olmaya başlayınca, büfe yavaş; yavaş kendini çevirmeye başladı. Bizim millet bilgisi olsun veya olmasın her konuda fikir yürütmeyi sever, akıl verir, birde üç beş kuruş parası varsa, işi seni aşağılamaya kadar götürür. Böyle bir müşterim vardı, içeri girdimi “usta oradan beş tane lahmacun yapsana” taze olsun, etini nerden alıyorsun?

Helal ‘mi? Antep usulü mü? daha birçok soru? Tabi zaten kısıtlı olan müşteri sayısı, herkesle iyi geçinmeye çalışıyorum, içten içe de adamın içeri girip, ustaaa patlat iki lahmacun; üç dürümü demesine de sinir oluyordum. Bu arada sivil toplum örgütlerinde de fahri olarak görev yapıyorum. Berlin’in en büyük sivil toplum örgütü olan TBB (Berlin Brandenburg Türkiye Toplumu) yönetim kurulu üyesiyim, bize bağlı en az yirmi ile otuz arasında sivil toplum dernekleri var, Danışmanlık, Avukatlık, daha birçok hizmeti ücretsiz veriyoruz.

Yönetim kurulu toplantımızın olduğu böyle bir günde zil çaldı, Arkadaşlara ben açarım siz devam edin dedim, Kapıyı açtım, içeri benim ukala müşterim girdi, hayırdır usta yaaa senin de mi Avukatlık işin var? bunlar iyi… kâğıt kürek işlerini parasız yapıyorlar diye soru yağmuruna tutuldum!

Bozuntuya vermeden, şu odada isim listesi var ismini oraya yaz!

Görüşmek için seni çağıracaklar deyip, onu diğer odaya yönlendirip, ben yönetim kurulu yazan odadan içeri girdim. Neyse bizim işimiz bittiğinde herkes dağılmış, geç saat olmuştu. İkinci gün saat sekiz büfeyi açtım, önlüğümü taktım, başladım hamurumu yoğurmaya o arada benim müşterim meraktan çatlamış ölmüş sabahın köründe damladı.

Amanıın bir kibar, bir kibar, usta patlat iki lahmacun diyen adam gitmiş” yerine bir melek” gelmiş.

Ali bey siz orda ne yapıyorsunuz,

Yönetim odasına girdiniz diye sorunca? Bende yönetim kurulu üyesi olduğumu söyledim, beni bir süzdü, önlüğümü göstererek, fakat siz lahmacun yapıyorsun, nasıl olur deyip yakıştıramamıştı. Bende o işin; bu işime bir engel oluşturmadığını anlatsam da anlamadı, fakat o olaydan sonra bana karşı kibar davranmaya, bazen de bazı konuları danışmaya gelirdi.

Hani o beğenmediğiniz Küba

7,7 depremle sarsılıyor, bir kişinin burnu kanamıyor, üç beş bina zarar görüyor, benim memleketimde 6,4’lük deprem oluyor, sekiz bin hasarlı bina, onlarca ölü, yüzlerce yaralı, memleketti bu hale getirip, deprem vergilerine el koyanlar, har vurup harman savuranlar, Darbe olur milletti sokağa dökenler, Ekonomik kriz olur, yastık altındakilerini çıkarın diyenler, alınan deprem vergileri sorulduğunda? hesap vermeye zamanımız yok diyenler, Kızılay’ın bağışlarını,milyon;milyon Ensari vakıflarına peşkeş çekenler, milyon dolarlar aktaranlar, üstümüzü unlu; ellimizi hamurlu görünce, Siz bizi keriz mi sandınız, benim ukala müşterimden de betersiniz, kendinizi millettin üstünde görüyorsunuz, zamanı gelince yargı önünde hesap vereceksiniz.

 

Ali Sönmez

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.