FEYZAR

ABONE OL
11:26 - 23/10/2020 11:26
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

(Yazıldığı gibi okunmak – konuşulduğu gibi yazılmamak)

Başlıktaki sözcük ne anlama geliyor diye düşünmeyin.

Dünyanın hiçbir dilinde böyle bir sözcük yok.

Bir öğretmenim için oğlu bulmuş bu mesleği.

“Babanız ne iş yapar?” diye sorulmuş öğretmenimin oğluna, o da; “Benim babam feyzar.” diye yanıtlamış soruyu.

Açıklamadan anlaşılmaz doğal olarak bu sözcüğün ne anlama geldiği.

Çok basit işin özünde.

“Facebook”’un “fey”i, “yazar”ın “zar”ı.

Fey+zar=Feyzar.

Babası, yani öğretmenim facebook sayfasını sıkça kullandığından oğlu bu mesleği bulmuş babasına .

Benim öğretmenim kitaplar yazmış, gazetelerde köşesi, dergilerde yazıları çıkan gerçek bir yazardır ama; oğlu, şakacıktan babasını feyzar yapmış.

Ben; sözü, facebookta Çala kalem yazan, gerçek feyzar olanlara getirmek istiyorum buradan.

Birkaç gün önce bir yazı okudum facebookta.

O yazının feyzarı Türkçenin yazıldığı gibi okunmadığını, örnekler de vererek savunuyordu yazısında.

Her ne kadar beni kendisinin yazdıklarını anlayamamakla suçlasa da iddiası buydu.

“Türkçe yazıldığı gibi okunmaz.”

Yanlış!

Türkçe yazıldığı gibi okunur.

Bölgelerin kendine özgü ağız özellikleri nedeniyle yazıldığı gibi konuşulmaz ama, oralarda da yazıldığı gibi OKUNUR.

Okumakla konuşmayı karıştırınca bu feyzar; ben de karşı görüş belirttim ve “Yazıldığı gibi KONUŞULMUYORSA nedeni ağızdır.” dedim.

Dedim ve başıma gelmeyen kalmadı.

Dediklerim dikkate alınsın diye de 44 yıl Türkçe öğretmenliği yaptığımı belirttim karşı düşüncemi açıklarken.

Hem feyzarın hem de avenesinin bana yönelttikleri eleştiriler içinde en çok canımı yakan da o 44 yılın bana bir şey öğretmemiş olduğu yönünde olandı.

“Şıh/Şeyh uçmaz, mürit uçurur.” özdeyişini de anımsayarak tüm kem sözleri, saygı sınırını aşmadan, sahiplerine geri gönderdim.

Ancak; ben, “ağız” dedim, o feyzar “diksiyon” dedi.

Ağız sözcüğüne diksiyonla yanıt gelince ben; “Siz “Şiveye de diyalekt desiniz” dedim. Diyalekti lehçeyle karıştırdılar.

Tümden kızdım. “Siz adın durumları için yalın yerine nominatif, -i durumu yerine akkusatif, -e, -de ve -den durumu için -e’li datif, -de’li datif, -den’li datif de dersiniz. Size göre isim tamlamasının adı genitiftir.” diyerek belirttim kızdığımı.

Sözlükler ağız için birçok anlamı arasında şunu da yazıyorlar:

“Bir anadilin sınırları içinde, bölgelere ve sınıflara göre söyleyiş özelliği.”

Örnek: “Gidiyor musun?” diye yazılır, İstanbul ağzında “gidiyor musun” diye okunur ve konuşulur. Adana ağzında “gidoyn mu”, Denizli ağzında “gidi miyon”, Kars ağzında “gidirsen mi” Rize ağzında “cidur misun” diye konuşulur.

Ama bütün bu ağızlarda “gidiyor musun” diye yazılır ve okunur.

Okumakla konuşmak aynı şey değildir çünkü.

Ağız ve diksiyon eşanlamlı değildir. Ağız ve şive eşanlamlı sözcüklerdir. Şive söyleyiş özelliğidir.

Diksiyon; seslerin, sözcüklerin anlam ve heyecan duraklarının hakkını vererek söyleme biçimidir. Duru, açık, vurgulamalara ve çıkaklara, tam uyarak, konuşmaktır.

Diyalekt, dilimizdeki lehçe sözcüğünün Yunanca ve Fransızcadaki karşılığıdır. Polonya’da konuşulan dile Lehçe denir. O, özel bir addır. Onu dilimizdeki lehçeyle karıştırmamak gerekir. Örneğin dilimizin Özbek, Azerî ve Kırgız Lehçeleri vardır.

Yineliyorum:

Türkçe yazıldığı gibi okunur. Ağız özelliği nedeniyle yazıldığı konuşulmaz.

Buna karşın, ağız özelliği ne olursa olsun, tüm bölgelerimizde yazıldığı gibi okunur.

Nokta.

Yazımı bir fıkrayla sonlandırayım:

Trabzonlu bir Türkçe öğretmeni Karslı öğrencisinden; gitmek fiilinin şimdiki zamanını çekmesini ister.

Öğrenci başlar; “cidirem, cidirsen, cidir, cidirik, cidirsiiiz, cidiller.”

Kızar öğretmen: “Yanlış!” der.

“Şöyle olacak: cideyrum, cideysun, cidey, cideyruk, cideysunuz, cideyler”

Nerede olursanız olun. Yazdığınız gibi konuşamasanız da, yazdığınız gibi okuyun. Doğrusu budur.

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.