EŞCİNSELLİK ÜZERİNE

ABONE OL
00:16 - 27/11/2021 00:16
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

-İslâm ve vahiyle beslenen diğer dinler, kadın ve erkek cinsiyetlerini esas alır-

Mocca Dergisi’nin 37. Sayısı, “Eşcinsellik Özel Sayı” dır. 112 sayfadan oluşmaktadır. Dergimizde yazıları yayınlananlar konunun uzmanlarıdır. Müslüman ve Hristiyan din adamlarıdır. Yazılar Almanca ve Türkçe olarak okuyucusuna arzedilmektedir. Bu dergiyi okumak isteyenler siparişlerini verebilirler. [email protected]

Sonuç yazısını İlahiyatçılar Derneği yazdı. Sizlerle paylaşmak istedim:

Berlin’in nüfusu 3.6 Milyon civarındadır ve bu nüfusun 6.1’i Müslümandır. Almanya genelinde bu sayı 5 Milyon civarındadır.1 Müslümanlar 1500 yıldan beri süregelen bir geleneğin beslediği insanlardır. Gelenekten doğru olarak beslenenler olduğu gibi yanlış beslenenler de vardır. Her toplumda bu böyledir.

Bu gerçekten hareketle, böylesine kadim bir kültüre sahip olan Müslümanlar’ın yumuşak karınlarına, sinir uçlarına dokunmamak lazımdır. Hiçbir inanç topluluğu provoke edilerek eğitilemez. Seyran Ateş sinir uçlarına dokunmuştur. Buradan pozitif bir sonuç elde edilemez.

Eşcinsellik konusuna dergimizde yer vermemizin sebebi Seyran Ateş’in billboardlarıdır. Seyran Ateş billboardlarda reklam aracı olarak Müslümanlar’ı kullanmıştır. Kendisine ulaşmaya çalıştık. Neden böyle bir konuyu gündeme getirdiğini soracaktık. Ulaşamadık.

Müslümanlar sağduyu sahibi insanlar olduğu için ve kimin hangi maksatla ne yaptıklarını iyi bildikleri için bu konuya gülüp geçmişlerdir. Mocca Dergisi de aynı yolu izlemiştir. Ancak Mocca Dergisinin okuyucularına derli toplu bir bilgi sunmak ve tarihe not düşmek gibi bir görevi olduğu için kısa bir araştırma yaptık.

Bizzat eşcinsel olan insanlarla görüşmek istedik. Görüştük de. Ancak konuşmalarının yayınlanmasını istemediler. SOL PARTİ’nin eşcinsel Milletvekili Hakan Taş’a e-Mail aracılığıyla ulaşmaya çalıştık, ona da ulaşamadık. Geri de dönmedi. Sonra değişik dünya görüşüne sahip çevrelerden görüş almaya gayret ettik. Bazı Müslüman ilim adamlarından görüş aldık, bazıları ise, “bizi bu konulara bulaştırmayın” dediler. İslamrat Başkanı Burhan Kesici de ben bu konuya girmem dedi. Berlin Din Hizmetleri Ataşesi’ne e.Mail marifetiyle ulaşmaya çalıştık ama o da geriye dönmedi.

Kiliselerden görüş aldık. Bazı siyasi parti temsilcilerinden geri  dönüşler aldık. Konuyu ciddiye alan ve görüş bildiren duyarlı ilim adamlarına ve siyasetçilere teşekkür ediyoruz. Onların bizlere emanet edilen görüşlerini, kendimizden hiçbir yorum katmadan olduğu gibi yayınladık. Yorumu siz değerli okuyucularımıza bıraktık. Böylece tarihe de bir not düşmüş olduk.

Sonuç olarak şunlar yazılabilir:

 Eşciselliğe yönelik olarak, Musevilik’in  kutsal kitabı Tevrat’ta;

“Kadınla olduğu gibi erkekle yatma, bu tiksindiricidir.”2

“Bir erkek başka bir erkekle cinsel ilişki kurarsa, ikisi de iğrençlik etmiş olur. Kesinlikle öldürülecekler. Ölümü hak etmişlerdir“ ifadeleri yer almaktadır.3

Hristiyanlar’ın kutsal kitabı İncil’de şu ifadelere yer verilmiştir:

”Tanrı insanı kendi suretinde yarattı. Böylece insan Tanrı suretinde yaratılmış oldu. İnsanları erkek ve dişi olarak yarattı. Onları kutsayarak, ‘Verimli olun, çoğalın’ dedi.” 4

”İsa şu karşılığı verdi: ‘Kutsal Yazılar’ı okumadınız mı? Yaradan daha başlangıçta ‘İnsanları erkek ve dişi olarak yarattı’ ve şöyle dedi: ‘Bu nedenle adam annesini babasını bırakıp karısına bağlanacak, ikisi tek beden olacak.’ Şöyle ki, onlar artık iki değil, tek bedendir.’ ”5

Elçi Pavlus Roma halkına yazdığı mektupta şöyle der: “Tanrı’yla ilgili gerçeğin yerine yalanı koydular. Yaradan’ın yerine yaratığa tapıp kulluk ettiler. Oysa Tanrı sonsuza dek övülmeye layıktır! Amin. İşte böylece Tanrı onları utanç verici tutkulara teslim etti. Kadınları bile doğal ilişki yerine doğal olmayanı yeğlediler. Aynı şekilde erkekler de kadınla doğal ilişkilerini bırakıp birbirleri için şehvetle yanıp tutuştular. Erkekler erkeklerle utanç verici ilişkilere girdiler ve kendi bedenlerinde sapıklıklarına yaraşan karşılığı aldılar”.6

Görüldüğü gibi İncil’de doğrudan eşcinselliğin yasaklanmasına yönelik olarak açık bir ifade bulunmamaktadır. Ancak, Hristiyanlık’ın Roma İmparatorluğu’nda yayılması ile birlikte; eşcinsellik bir günah olarak görülmeye başlanmıştır. Bu dönem içerisinde, döllenme/üreme ile sonuçlanmayan ve sadece cinsel haz amaçlı olarak gerçekleşen tüm ilişki biçimlerinin günah olarak görüldüğü teolojik yaklaşıma bağlı olarak eşcinselliğin de dâhil olduğu ilişki türlerinin bütünü şehvet düşkünlüğü olarak nitelendirilerek doğaya aykırı bir biçimde değerlendirilmiştir.

Müslümanların  kutsal kitabı olan Kur’an’da ise;

“Rabb’inizin sizin için yarattığı eşleri bırakıp insanlar arasından erkeklere mi yanaşıyorsunuz? Siz haddini aşan bir topluluksunuz” ifadesi yer almaktadır.

İslam dini, iki cinsiyet yaratılışıyla düşünüldüğünde erkek ve kadın cinsiyetini esas alan bir dindir. Kadın ve erkek birbirine eş olarak yaratılmıştır. İslam’da Allah’ın yarattığı bir sistem vardır ve bu sistemde her canlı, çift çift; yani erkek ve dişi olarak yaratılmıştır. “Ey İnsanlar! Doğrusu Biz sizleri bir erkekle bir dişiden yarattık.”7 ve “İbret alasınız diye her şeyi çift çift yaratmışızdır”8 ayetlerinde de birbirine eş olarak yaratılan iki cinsiyeti görmekteyiz.

“Sizi bir nefisten yaratan ve gönlünün huzura kavuşacağı eşini de ondan var eden Allah’tır. Eşine yaklaşınca eşi hafif bir yük yüklendi ve bu halde bir müddet taşıdı. Hamileliği ağırlaşınca karı koca, Rableri olan Allah’a: “Bize kusursuz bir çocuk verirsen, and olsun ki şükredenlerden oluruz” diye yalvardılar.9

İslam, erkek ve kadın cinslerinin kendine has özelliklerini korumasını ister. Kıyafet, tavır, eğitim gibi konularda farklılıklar vardır.10

Evlilik, İslam’a göre kadın ve erkeğin hayatlarını birleştirmek gayesi ile yaptıkları akittir, nikahtır. Erkek ve kadını esas alan bir din olan İslam dininde evlilik, yaratılış hikayesindeki birbirine eş olsun diye çift olarak yaratılan kadın ve erkek içindir. “İçinizdeki bekarları, kölelerinizden ve cariyelerinizden iyi olanları evlendirin. Eğer yoksul iseler, Allah onları lütfu ile zenginleştirir. Allah lütfu bol olandır, bilendir. Evlenmeyenler, Allah kendilerini lütfu ile zenginleştirene kadar iffetli davransınlar”11 ayetiyle evliliğin İslam’daki önemi özellikle vurgulanmaktadır.

İslam’ın kutsal kitabı Kur’an-ı Kerim’dir. Eşcinsellik konusu Kur’an’da Hz. Lut peygamberin hikâyesi ile anlatılmaktadır.12

Bu hikâyede geçen, ‘peygamberi inkâr etme’ ve ‘zina’, helak edilmeye götüren nedenler olarak yer almaktadır. Burada eşcinsellik ile ilgili hissiyat konusu bahis edilmemiştir. Yani sadece eşcinsel hislere sahip olup zinada bulunmayanlara dair bir konu geçmemektedir. İslam’da zina heteroseksüeller için de eşcinsellere olduğu gibi haram kılınmıştır. Bu açıdan eşcinselliğe de zinanın haramlığı konusunda değinilmiş ve hissiyata yer verilmemiştir. Bu konuda amir olan Nisa Suresi’nin iki ayetidir:

“Kadınlarınızdan eşcinsellik/sevicilik yapanlara karşı içinizden dört tanık getirin; eğer tanıklık ederlerse o kadınları, ölüm canlarını alıncaya ya da Allah kendileri için bir yol açıncaya kadar evlerde tutun. Eşcinselliği içinizden iki erkek yaparsa onlara eziyet edin. Bu ikisi tövbe eder, durumlarını düzeltirlerse onlara eziyetten vazgeçin. Allah Tevvâb’dır, tövbeleri çok kabul eder; Rahîm’dir, merhametine sınır yoktur.”13

Bu ayetlerde üzerinde düşünülmesi gereken iki kavram vardır. Kur’an’ın indiği o dönemde Arap, eve hapsetmeyi ve eziyet etmeyi nasıl anlıyordu ve uygulama nasıl olmuştur? Bu iki kavram ve sonuçları erbabınca masaya yatırılmalı ve günümüzde karşılığı tespit edilmelidir.

Peygamberimiz eşcinselliğe dair şunları söylemiştir:

“Kadının kadına yaklaşması(ilişki kurması) zinadır.”14,

“Erkeğin erkeğe, kadının kadına yaklaşması zinadır.”15,

“Lut Kavmi’nin amelini işleyen melundur.”16,

“Kendi rızası ile üç defa livata yapan alışır, her zaman bu işi ister.”17,

“Erkek erkekle, kadın kadınla yetinmedikçe, kıyamet kopmaz.”18,

“Erkekle erkek, kadınla kadın yetinirse ümmetim helak olur.”19

“Erkek erkeğin, kadın kadının avret yerine bakamaz, helal değildir.”

Rivayete göre, Hz. Muhammed döneminde yaşayan bir transseksüel vardır. Bir adam gelir Hz. Muhammed’e bu transseksüeli öldürmesini söyler. Peygamberimiz ona, ‘La ilahe illallah’ diyen kimseyi öldürmeyeceğini söyler.

Vakıdi, siyerinde Hz. Muhammed’in akrabası Hz. Fahite’nin Mati ve Hit adında iki eşcinsel kölesi olduğu anlatılır. Bu kölelere karışılmaz, normal hayatlarını sürdürürlerdi. Hatta Peygamberi- mizin  ailesiyle görüşmelerine, evlerinde yiyip içmelerine izin verilirdi. Ta ki oradaki kadınların cinsel cazibeleriyle ilgili sohbetlerini dışarıda başka kadınlarla paylaşmaya başladıkları duyulunca eve alınmaları yasaklandı. Medine’den sürgün edildiler. Çünkü kadınların yanında durabilen bu kölelerin sadece erkeklere ilgi duyduğu sanılıyordu ve kadınlara da ilgi duydukları anlaşılınca sorun teşkil ettiler. Sadece haftanın bir günü erzak almaya şehre gelmelerine müsade edildi. Ancak  bu iki eşcinsel köle Hz. Ömer’in hilafeti bitince Medine’ye geri döndüler ve halkın arasına karıştılar.20

“Kitap ve Sünnet’te zinanın cezası belirlenmekle beraber, sapıklık ve çirkinlik sayılarak yasaklanan eşcinselliğin cezası tayin edilmemiştir. Bu yüzden Müslüman âlimler eşcinselliğin cezası hakkında farklı görüşler ileri sürmüşlerdir. İmam Ebû Hanîfe ve diğer bazı âlimler, ta’zîri (hâkimin uygun göreceği öldürme dışındaki bir cezayı) yeterli bulmuşlardır”.21

Günümüz toplumlarında da dini ön kabullere bağlı olarak eşcinselliğin günah şeklinde tanımlanmasının temelinde üreme değil haz amaçlı olarak gerçekleşmesi yer almaktadır. Tek tanrılı dinlerin cinselliğin dünyaya sadece çocuk getirme amaçlı olarak gerçekleştirilebileceği savı, eşcinselliğin de dâhil olduğu tüm hazların günah kategorisinde değerlendirilmesinde etkili olmuştur. Dinin, iktidar erki olarak güç kaybetmesi ve hukuk kurallarının toplumsal düzende etkili olması ile birlikte eşcinsellik zaman içerisinde “günah” yerine “suç” olarak nitelindirilmeye başlanmıştır ve hukuk kuralları çerçevesinde yasaklanmaya çalışılmıştır.22

Eşcinsel insanlardan bahsediyoruz

Allah insanlara mükerremdir der. Mükerrem, saygı görmeye değer, muhterem olan, sayılan, hürmet edilen, aziz olan, demektir. Burada insanlar katagorize edilmemiştir. Yaptıkları yanlışlıklar mutlaka onlara bir gömlek giydirecektir. Eşcinseller de insandır. Onlar da yanlış yaparlarsa yanlışları onlara da bir gömlek giydirecektir. İnsanları hür iradeleriyle başbaşa bırakmak gerekir. Hiçkimse yaptığı yanlışı başkasına kendi doğrusu olarak dayatmamalıdır. Din ve hukuk yanlışların ne olduğunun tespitini yapar. İnsanlar da kendilerine ayrılan alanda bu dinin ve hukukun müsade ettiği kadar yaşamlarını sürdürürler. Böylece yaşam empati yapanlar için çekilmez olmaktan çıkar. Empati yapmayanlar da sonuçlarına katlanmak zorundadır.

İslam’daki homoseksüel yaklaşımdan önce erkek ve kadının esas  sınırları çizilmiştir. Sınırların herkes için geçerli olduğu anlaşılmaktadır. İs lam’a göre avret kavramının, kadın erkek ilişkisindeki sınırları belirlenmiştir. Evlilik ve zina konularının detaylandırılması, dinde heterosek- süeller için de kuralların olduğunu göstermektedir. İnsanlar  iki ayrı cins olarak yaratılmıştır. Müslümanların kutsal kitabında bu iki cinsin özellikleri açık ve net olarak anlatılmıştır. İslam’da, kadın ve erkek ilişkisinde sınırlar bellidir.   Bu durumda, erkek erkeğe ya da kadın kadına olan bir ilişkide sınır ve yasakların olması garipsenmemelidir. İslam’da, cinsel ilişkilerde tüm sınır ve yasaklar zina kavramıyla açıklanır. Cezalar zina yapanlar içindir. İslam’da, cinselliği düşünmenin ve hissetmenin haramlığı konusunda bir yasak getirilmemiştir.

Almanya’da Yaşayan Müslümanlar

Almanya’da yaşayan Müslümanlar, inançlarından kaynaklanan sorunlarını kendileri çözmelidirler. Türkiye’den veya diğer İslam ülkelerinden fetva gelecek diye beklememelidirler. Almanya dışından çare aramamalıdırlar. Almanya’daki din bilginleri bir araya gelerek sorunlarını kendileri masaya yatırmalıdırlar. Türkiye’de veya diğer İslam ülkelerinde pişirilen yemekler Almanya’da yaşayan  veya Avrupa’da yaşayan Müslümanlar’ın damak tadına uygun değildir. Kullanılan baharatlar, hazırlanan soslar Avrupa Müslümanla- rın’ın damak tadına uygun değildir. Onlar Almanya’yı göz önünde bulundurarak çözüm üretemezler. İsabetli karar veremezler, ısmarlama fetvanın tadı yavan olur.

Bu konuda Muaz İbn. Cebel hadisi önemlidir. Peygamberimiz Muaz’a sorar:

„Sana hâlli için herhangi bir dava getirildiği zaman nasıl ve neye göre hüküm verirsin?“

„Allah’ın kitabındaki hükümlerle hüküm veririm.“

„Eğer Allah’ın kitabında onunla ilgili bir hüküm bulamazsan neye göre hüküm verirsin?“

„Resûlullah’ın sünnetine göre hüküm veririm.“

„Resûlullah’ın sünnetinde de onunla ilgili bir hüküm bulamazsan, ne yaparsın?“

„O zaman, kendi görüşüme göre içtihad eder, hüküm veririm.“

Efendimiz bu cevaptan son derece memnun oldu. Bu memnuniyetini şöyle ifade etti:

„Allah’a hamdolsun ki, Resûlullah’ın elçisini, Resûlullah’ın razı olduğu şeye muvaffak kıldı.“23

Kaynak:

1- Wikipedia  16.14, 4 Ekim 2021

2- Tekvin 18:22

3- Levililer 20:13

4- Yaratılış 1:27-28

5- Matta 19:4-6

6- Romalılar 1:25:32

7- Kur’an-ı K. Türkçe Anlamı, “Hucurat Suresi 13”, Hzr. Diyanet İşleri Başkanlığı (Ankara: Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, 1985), 516.

8- K. Kerim ve Türkçe Anlamı, “Zariyat Suresi 49”, Hzr. Diyanet İşleri Başkanlığı, 521.

9-  Kur’an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı, “Araf suresi 189”, Hzr. Diyanet İşleri Başkanlığı 174.

10- Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi ‘Kadın” maddesi. İslam’da İnanç, İbadet ve Günlük Yaşayış Ansiklopedisi, Hzr. Prof. Dr. İbrahim Kâfi Dönmez, 346.

11- K. Kerim ve Türkçe Anlamı, “Nur Suresi 32-33”, Hzr. Diyanet İşleri Başkanlığı, 353.

12- Araf S. 80-83, Hud S. 81-83, Hicr Suresi 72-77, Neml Suresi 54-58, Tahrim Suresi 10

13- Nisa 4/15-16

14- “Mumsema İslam Arşivi”, son güncelleme 5 Aralık, 2007, https://www.mumsema.org/kotu-ahlak-sifatlari/29283-zina-livata-homoseksuellik-escinsellik-ile-ilgili-ayet-ve-hadisler.html.

15- A.g.e.: https://www.mumsema.org/kotu-ahlak-sifatlari/29283-zina-livata-homoseksuellik-escinsellik-ile-ilgili-ayet-ve-hadisler.html.

16- A.g.e.: https://www.mumsema.org/kotu-ahlak-sifatlari/29283-zina-livata-homoseksuellik-escinsellik-ile-ilgili-ayet-ve-hadisler.html.

17- A.g.e.: https://www.mumsema.org/kotu-ahlak-sifatlari/29283-zina-livata-homoseksuellik-escinsellik-ile-ilgili-ayet-ve-hadisler.html.

18- A.g.e.: https://www.mumsema.org/kotu-ahlak-sifatlari/29283-zina-livata-homoseksuellik-escinsellik-ile-ilgili-ayet-ve-hadisler.html.

19- A.g.e.: https://www.mumsema.org/kotu-ahlak-sifatlari/29283-zina-livata-homoseksuellik-escinsellik-ile-ilgili-ayet-ve-hadisler.html.

20- A.g.e.: https://www.mumsema.org/kotu-ahlak-sifatlari/29283-zina-livata-homoseksuellik-escinsellik-ile-ilgili-ayet-ve-hadisler.html.

21- Hayrettin Karaman, “Modernistlerin Marifeti2”, Yeni Şafak, 8 Ekim 2015, http://www.yenisafak.com/yazarlar/hayrettinkaraman/modernistlerin-marifeti-2-2022256.

22- Candansayar, 2011, 154-156

23- Tabakât, 3:584; Müsned, 5:230; ibn-i Kesîr, Sîre, 4:199.

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.