0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Sanırım anlamının ne olduğunu bilmeyen kalmadı ama, biz yine de şu dilimize pelesenk olan ittifak sözcüğünün ne anlama geldiğine ve dilimiz Türkçede karşılığının ne olduğuna bir açıklık kazandıralım.

Sözlükteki karşılığı uyuşma, bağdaşma bu ittifak sözcüğünün.

Özel ve tüzel kişiler bir araya gelerek, uzlaşmayla bir yeni birlik oluşturuyorlar ve adına da ittifak diyorlar.

14 Mayıs 2023 günü yapılacak cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimlerine, ben bu yazıyı yazarken 49 gün kaldı.

Bu seçimler için partiler ittifaklar kurdular.

Seçimlerin sonuçlarını belirleyecek bu ittifaklar, ABC sıralamasına göre şunlar:

Cumhur İttifakı, Emek ve Özgürlük İttifakı, Millet İttifakı…

Cumhur ittifakı dışında kalan ittifaklarda sorun yok.

Ancak; deyim yerindeyse eğer, yumurta kapıya dayanmışken, Cumhur İttifakı, neredeyse, AKP Genel Merkezi’nin camına İTTİFAKIMIZA ORTAK ARIYORUZ “duyurusu asacak.

Son günlerde ittifaka iki parti daha katıldı.

Biri; işlediği vahşi cinayetlerden tanıdığımız Hizbullah Örgütü‘nün siyasetteki uzantısı olan HÜDA PAR, diğeri Necmettin Erbakan’ın oğlu Fatih Erbakan’ın özel partisi de denilebilecek olan YENİDEN REFAH PARTİSİ.

Her ne kadar Genel Başkan Fatih Erbakan seçimlere “müstakil” olarak gireceklerini açıklamış olsa da, ittifak protokollerinin YÜKSEK SEÇİM KURULU‘na verileceği son günde ağız değiştirdi ve seçimlere Cumhur İttifakı içinde katılma kararı aldığını açıkladı.

Daha önce Erdoğan’a oy vereceğini ilan eden HÜDA PAR da bu ittifakta seçimlerde.

Bu katılımların Cumhur İttifakı‘na sağlayacakları oy oranı ne olur ortada, ama; yüzde değil, binde oranlarında oldukları açık olan bu iki parti kazandılar ittifaka girerek.

Neden mi?

Meclise girmeleri olanaksız olan bu iki parti ittifaka girerek meclise milletvekili çıkarma fırsatı yakaladılar ve onu çok akıllı bir kararla kaçırmadılar.

İttifakın büyük ortağı AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan bu kararı iki nedenle aldı kanımızca.

1- İttifakın oy oranını bir iki puan yukarıya taşımak,

2- İttifakın ikinci büyük ortağı MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ – MHP’ye ittifakın muhafazakâr/tutucu tavrını daha belirgin alırken olarak göstermek.

Konunun uzmanları ya da siyaset mühendisleri YRP seçmeninin çantada keklik olmadıklarının altını çiziyorlar.

Parti tabanı hoşnut değilmiş bu katılımdan. O nedenle de oyların Millet İttifakı içinde yer alan SAADET PARTİSİ’ne gidebileceğini var sayıyorlar.

Evde yapılan hesap çarşıya uymayacak gibi bu durumda…

İttifaka her yeni katılım oy potansiyelinin genişlediği anlamına da gelmiyor.

YRP ve HÜDA PAR yarardan çok zarar verecekler gibi ittifaka.

YRP’nin kadınları koruyan 6284 sayılı yasayı tartışmaya açması, AKP’li kadın siyasetçiler tarafından da tepkiyle karşılandı.

Fatih Erbakan; katıldığı bir TV yayınında bu yasanın kadın cinayetlerinin sorumlusu olduğunu ileri sürecek denli karşı olduğunu açıkladı kadın haklarını koruyan bu yasaya.

Şu sözler onun:

“2 milyon baba bu kanun yüzünden evden uzaklaştırıldı. Bir kısmı cinnet geçirdi; geldi eşini, çocuklarını öldürdü. Belki öldürmeyecekti.”

HÜDA PAR’ı tanıyoruz. Onu uzun uzun anlatmaya gerek de yok sanırım.

Domuz bağı, mezar evler, Gaffar Okkan cinayeti, HİZBULLAH sözcükleri bu partinin eşitidir.

Bir adı HİZBUL VAHŞET olan HİZBULLAH çetesiyle özdeş bir partiden söz ediyoruz.

O parti önümüzdeki seçimlerde CUMHUR İTTİFAKI içinde ve ittifakın protokolünde yer alarak YSK’nın ve seçmenin önünde.

Bunlardan medet uman bir ittifak ülkeyi yeniden ve bir beş yıl daha yönetmeye aday!…

21 yıldır yönettiği ülkeyi, her bakımdan getirdikleri yer ortadayken hem de…

AKP eski bakanlarını bile yanına alamıyor.

Güvendiği her dağa kar yağıyor.

Geminin battığını gören fareler bir bir kaçıyorlar.

Denize düştü AKP.

Yalnız da değil. MHP’yi de düşürdü o denize.

Düştüğü denizden kurtulmak için çabalarken karşısına çıkan yılanlara sarılması da bundandır.

„Ülkenin geleceği açısından AKP, MHP, BBP, YENİDEN REFAH ve HÜDA PAR İTTİFAKI’ndan daha kötüsü olamazdı.“ dersek, yanlış olmaz.

Neden mi?

Bu ittifak, başta kadınlar ve çocuklar olmak üzere toplumun tüm unsurlarını yaşamlarıyla tehdit ediyor da ondan…

Bu ittifakta baskı var. Bu ittifakta şiddet, gerilim, mezhepçilik, kimlik kutuplaşması, hak gaspı ve yoksullaşma var. Yıkım var. Yağma var.  Çürüme var…

Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş, Tahir Elçi’nin eşi Türkan Elçi, Gezi Direnişi sırasında Erdoğan’ın “Camide bira içtiler!” yalanını boşa düşürdüğü için „Kırk katır mı, kırk satır mı?“ cezasına çarptırılan  Müezzin Fuat Yıldırım, CHP’den milletvekili aday adayı oluyorlar.

Neden?

Sol-sosyalist partiler, HDP Cumhur İttifakı karşısında yer alıyorlar bu seçimlerde.

Millet İttifakı’nın cumhur başkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na karşı olduklarını açıklayan kişi ve kurumlar için uçurumdan önce son çıkıştır bu seçimler.

Akıllarını başlarına devşirmenin ve ülkeyi kendileriyle birlikte dipsiz kuyulara düşmekten kurtarmanın tam zamanıdır.

Bu sekter tavırlarından vazgeçmemelerinin sonucu yeniden ve sonsuza değin Tek Adamın ucube yönetimidir.

AKP, MHP, BBP, YRP ve HÜDA PAR koalisyonudur.

Bu tehlikenin farkında olmayanları, kişisel hesap peşinde koşanları, 3 günde 100 000 imzayı toplayamayanları tarih de, halk da bağışlamaz.

Son pişmanlık mı?

Onun ne kişilere ne de ülkeye bir yararı var!

Bilmem anlatabildim mi?