DOLAR

32,3169

0.2%
EURO

35,1436

0.03%
ALTIN(gr)

2.294,23

0,75%
BİST 100

9064.45

0,75%
En Fazla Yoksul Hane Şanlıurfa ve Diyarbakır’da

En Fazla Yoksul Hane Şanlıurfa ve Diyarbakır’da

ABONE OL
17:10 - 28/04/2022 17:10
En Fazla Yoksul Hane Şanlıurfa ve Diyarbakır’da
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre Türkiye’de en fazla yoksul hane Şanlıurfa ve Diyarbakır’da bulunuyor.

TÜİK, bu bölgedeki yoksul hane oranını yüzde 16 olarak açıkladı. Bu durumu genç nüfusun fazlalığı ve işsizlikle ilişkilendiren iş dünyası, yatırım yapılması halinde bunun avantaja dönüşebileceği görüşünü paylaşıyor.

TÜİK’in yayınladığı İstatistik Araştırma Dergisi’nin son sayısında “Türkiye’de Hane Halkı Yoksulluğunu Etkileyen Faktörlerin Belirlenmesi” başlıklı araştırmanın sonuçlarına yer verdi.

Araştırmanın sonuçlarına göre, Türkiye’de en fazla yoksul hane yüzde 16 ile “TRC2” olarak adlandırılan Şanlıurfa, Diyarbakır bölgesinde bulunuyor.

Dergide, araştırmaya ilişkin şu bilgilere yer verildi:

“Yoksul hanelerin yüzde 70,8’i müstakil konutta, yüzde 15,1’inin apartmanda, yüzde 9,4’ünün fazla daireli apartman (10 daireden fazla) ve yüzde 4,6’sının ise ikiz ya da sıralı evde oturdukları görülmektedir. Yoksulların yüzde 48,7’sinin oturduğu konutun yaşı 20-49 yıllık iken, yüzde 21,6’sı 10-19 yıllık binalarda oturmaktadır. Yoksul hanelerin yüzde 74,7’sinin yaşadığı çevrede, hava kirliliği, çevre kirliliği, toz, hoş olmayan koku, kirli su veya diğer çevresel sorunlar görülürken, yüzde 25,3’ünde ise böyle bir problem yaşanmamaktadır. Yoksulların yüzde 65,5’inin hanelerinin genellikle gerekli harcamalarını zor yapabildiklerini, yüzde 33,7’sinin ne zor ne kolay ve yüzde 0,8’inin ise gerekli harcamaları kolay yapabildiklerini beyan ettikleri görülmektedir.”

Yoksulluk avantaj olabilir mi?

Araştırma sonuçlarını VOA Türkçe’ye değerlendiren Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Mehmet Kaya, bu durumun bir türlü çözülemediğini söyledi.

Yoksulluğu genç nüfusun fazlalığı ve işsizlikle ilişkilendiren Kaya, “Aslında bir türlü çözülemeyen bir sorun. Bölgenin sanayi istihdamının düşüklüğü, çok fazla genç nüfus olmasına rağmen, aynı zamanda genç nüfusun eğitime ve istihdama katılımında, her iki il de Türkiye’nin en geri illeri. Yani gençlerimiz ne eğitime ne de istihdama katılamıyorlar. Yoğun bir dış çalışma göçü veren kentlerden gerek Diyarbakır gerek Urfa gerek mevsimlik işçilerin anlamında olsun, bahsediyoruz. Çalışan genç nüfusunun fazlalığı ve yerinde istihdam edilememesi ister istemez kalabalık hanelere giren gelirin düşük olmasına neden oluyor. Bu da ister istemez hem yoksulluk sınırının altında hatta bazen açlık sınırının altında mı kalan önemli sayıda insanımızın olmasını getiriyor” diye konuştu.

Kaya’ya göre genç nüfus, bölge için bir avantaja dönüştürülebilir.

Genç nüfusun avantaj olabilmesi için doğru adımlar atılması gerektiğine dikkat çeken Kaya, “Bölgede genç nüfus anlamında bir avantajımız var. Son dönemlerde gelişen sektörlere baktığımız zaman, genç nüfusa çok ihtiyaç var. Genç nüfus kabiliyeti, çalışma azmi anlamında ihtiyaçları var. Doğru programı yaparsanız bir avantaj olur. İş alanlarına yönelik teşvikleri artırırsanız bir avantaj olur. Alt yapıyı ayarlarsanız, kısa bir sürede olmaz ama yapılacak desteklerle çok hızlı yol alınabilecektir” dedi.

“Hükümetin adım atması gerek”

Diyarbakır Sanayici ve İşinsanları Derneği (DİSİAD) Başkanı Nurullah Edemen de tablonun nedenin genç nüfus ve işsizlik olduğunu söyledi.

VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Edemen, Avrupa ülkelerini örnek göstererek, Avrupa’da yatırım olduğunu ancak çalışacak genç nüfusun az olduğunu vurguladı.

Genç nüfusun avantaj olması için hükümetin adım atması gerektiğine dikkat çeken Edemen, şöyle konuştu:

“Avrupa bugün neden rahatsız? Ciddi anlamda iş hacimleri kapasiteleri var sanayileşmeleri var ama genç nüfusları yok. Bizim genç nüfusumuz var. Biz bunları sokakta bırakıyoruz. Bunu üretime döndürmek, ülkenin gayri safi milli hasılası da çok ciddi katkı sunacağını düşünüyorum. Bölgede işsizlik artmışsa bu bölgeye gelen gayri safi milli hasılanın düşük olmasındandır. İş insanları olarak bizler de yatırım yapamıyoruz. Çünkü hükümetten yeterli destek alamıyoruz. Bunu artı yönde pozitif anlamda kullanıyor olabilmemiz lazım. Ama birinci aşamada genç nüfusa iş hacmi yaratacağız ki üretim arttırabilirim. Diyarbakır’ın altyapısında müsait kentin coğrafi konumu müsait. Ama tek eksik kalan taraf hükümetin destek vermesi. Bunlar olmayınca oturup hesap kitap yapalım, bunu nasıl pozitif çevirebiliriz diye sadece masada ve kağıt üzerinde kalır. Teşvik ve uygulamalarında bölgemizde pozitif ayrımcılıkta bulunmadıkları sürece gençler bu şekilde kalır, işsizlik sayısı artarak devam eder.”

“TRC 2 bölgesi” nedir?

1999 yılında yapılan Helsinki Zirvesinde, AB adaylık sürecinin başlamasıyla, Türkiye’nin AB’ye uyum sağlayabilmesi için ulusal bir program düzenlendi.

2002 yılında hem hazırlanan ulusal kalkınma programı hem de AB’nin isteği ile Türkiye, Avrupa ülkelerine benzer 3 seviyeden oluşan bir bölge sistematiği geliştirdi. İstatistiki bölge birimleri sınıflandırması (İBBS) ile Türkiye 3 bölüme ayrıldı. Türkiye; nüfus, coğrafya, bölgesel kalkınma planları, temel istatistiki göstergeler ve illerin sosyo-ekonomik gelişmişlik düzeyleri baz alınarak, Düzey 1’de 12 bölge, Düzey 2’de 26 alt bölgeye ve Düzey 3’te 81 bölgeye ayrıldı.

Bu bölgelerden biri de Diyarbakır- Şanlıurfa’yı kapsayan TRC2 Bölgesidir. TÜİK’e göre en az yoksul hane ise yüzde 0,5 ile Zonguldak, Karabük ve Bartın’ı kapsayan TR81 bölgesindedir.

VOA tarafından geçilen En Fazla Yoksul Hane Şanlıurfa ve Diyarbakır’da haberinde ha-ber.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi yoktur. En Fazla Yoksul Hane Şanlıurfa ve Diyarbakır’da haberi web sayfamıza otomatik olarak VOA sitesinden geldiği şekliyle yer almaktadır. Bu alanda yer alan En Fazla Yoksul Hane Şanlıurfa ve Diyarbakır’da haberinin hukuki muhatabı haberi geçen web siteleri ve ajanslardır.

Inal

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.