0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

EĞİTİM VE YATIRIM ÜZERİNE DÜŞÜNCELER

İki türlü yatırım vardır. 1’ncisi kafaya yapılan yatırım, 2’ncisi ise bankaya yapılan yatırım.

Beyine, yani bilime yapılan yatırım sizinle birlikte ve sizden sonra da varlığını sürdürür. Oysa bankaya yapılan yatırımın faydası genelde sadece sahibinedir ve günün birinde mutlaka harcanıp, gidecektir.

Almanya gibi gelişmiş ülkelerin bilime yaptıkları yatırım her geçen yıl artmaktadır. Alman Bilim ve Eğitim Bakanlığının bütçesi 2016 yılında 16,4 milyar Euro iken, bu rakam 2017 yılında 7,6’lık artışla 17,6 milyar Euro’ya ulaşmıştır. Alman halkı bilime ve eğitime yapılan yatırımı geleceğe yönelik yatırım olarak görmektedir.
 
Babam hep derdi ki, aileler çocuklarının eğitimi ve öğretimi için ne kadar çok yatırım yaparlarsa, ileride başları o kadar az ağrır.

Bunu söyleyen babam, bize harçlık verirken adeta cebinde yengeç varmış gibi cimrilik ederdi. Ancak okul ve eğitimimiz söz konusu olduğundan maddi olanaklarını adeta seferber eder: ”Beyine yapılan yatırım boşa gitmez!” derdi.

O zamanlar 16 yaşında bıyıkları yeni terlemeğe başlamış bir delikanlı olarak babamın bu sözlerine fazla kulak asmaz, çoğu kez harçlığımı az verdi diye kendisine isyan ederdim. Bence babam hiçbir şey bilmiyordu ve üstelikte cimriydi. Kaldı ki, söylediği şeylerin önemini anlamaktan da çok uzaktım.

Kendimce her şeyi bildiğimi sanıyor ve zorda kalmadıkça hiçbir konuda babama danışma gereğini duymuyordum. Ne var ki, işler çıkmaza girdiğinde, örneğin; derslerimi ihmal edip, kötü notlar aldığımda danıştığım ilk kişi yine o olurdu. Böylesi durumlar da bana: ”Gençler yaşlı insanların bilgisiz olduklarını sanarlar, yaşlılar ise gençlerin bilgisiz olduklarını bilirler’ derdi.

Şimdilerde yaşım altmışa dayandı. Yaşlandıkça   babamın bu konularda ne kadar haklı olduğunu daha iyi anlıyorum Hayatta olsaydı her konuda ona mutlaka danışırdım. Ne var ki, artık çok geç! İnsan büyüyüp, iş hayatına atılınca ekmeğin aslanın ağzında değil, karnında olduğunu, bilim ve eğitimin gelecek için önemini daha iyi anlıyor.

Düşünün bir kere; çocuğunun eğitim ve öğretimi için harcaması gereken parayı içki, kumar ve zevki için harcayan ya da bankaya yatıran baba mı, yoksa çocuklarının eğitim ve öğretimi için olanaklarını seferber eden bir baba mı ileride daha rahat edecektir. Çocuklar ailelerin onlara yaptıkları yatırımın bir yansımasıdır. Çocuklarınız sizin istediğiniz gibi değil, yetiştirdiğiniz gibi olacaklardır.

Başka bir konu: Yeni yetişen çocukların okullarda aldıkları eğitime paralel olarak evde, okulda ve yaşamın değişik alanlarında sorumluluk alarak büyümeleri gerekir.
Sorumluluk almadan büyütülen, bir dediği iki edilmeyen ve şımartılan çocuklar hep çocuksu kalacaklar ve ileri yaşlarda kendi ayaklarının üstünde durmakta hayli zorlanacaklardır.

Çocuklar açısından eğitimin önemini herkes biliyor!.

Ancak çoğu göçmen Türk aileler çocuklarının eğitimini ev de genelde yalnız anneye, okullarda da öğretmenlere bırakıyorlar. Velilerin okul idaresi ve öğretmenlerle sıkı bir iş birliği yaparak, sınıf öğretmenlerinin tavsiyeleri doğrultusunda kendilerine düşen görevleri yapmaları ve çocuklarına yardım etmeleri gerekir. Veliler çocuklarının okul çağında lisan sorunu yaşamamaları için onların zamanında yeterince Almanca öğrenmelerine ön ayak olmalılar ve para harcamaktan da kaçınmamalıdırlar.

Sonuçta doktor olmasını istediğiniz çocuk kebapçı olursa şaşmamak gerekir!..

Rıza Almalı