EDİRNE SOKAKLARI…

ABONE OL
22:21 - 18/07/2022 22:21
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Edirne…

Huzur bulduğum, sokaklarında tarih ile haşır-neşir olduğum, tabyalarında silah seslerini, yaralı askerlerin inleyişlerini, minarelerinde beş vakit yaratanın ibadete çağıran müezzinlerini duyduğum, gurbetten gelenlerin vatan hasretini dindirdiği, özlem ile her noktasının kendine has kokusunu içine çektiği Edirne…

Bu bayram adeta yurt dışından gelmişçesine yine koştum Edirne’ye… Bir akşam üstü ışıl ışıl ana caddeden geçerek girdim. Selimiye bütün ihtişamı ile gecenin karanlığına kafa tutuyordu. Selimiye’nin önü yıllar sonra saç perdelemeden kurtulmuş, yeşile ve ışığa kavuşmuştu. Her geldiğimizde uğramayı ihmal etmediğimiz Süleyman Nebi ve Fatih Güler’in 52 yıllık Güler Büfesinde İstanbul’dan kalma damak zevkimiz  sosisli sandviçi, Melih’in itinalı hazırlığı sonunda tadacağız.  Kervansarayın alt arasındaki, yılların değişmeyen tadını sunan Çiçek Ciğer de, Kazım ustanın 42 yıllık öğrencisi Nusret ustanın pişirdiği Edirne ciğerinin tadına bakacağız. Yaklaşık 30 yıldır ayni mekanda esnafa küçücük bir dükkanda servis yapan temizliği ve yanık yağ kokusu olmayan emektara yine üç dört kızartmadan sonra tavasını değiştirdiği için teşekkürlerimizi sunacağız.

Daha sonra Rabia Emekligil ERDOĞU’nun Karaağaç  isimli kitabında adı geçen tarihi görmeye gideceğiz. Tabii, özlediğimiz insanları da ziyaret edeceğiz… Bu arada gezi ’ye açılan Hıdırlık tabyalarını ziyaret edeceğiz. Balkan şehitliğinin bunca zamandır kapalı olması ise içimizi burkuyor.

***

Geldiğimiz gün 661. Kırkpınar güreşlerine yetişemedik ama, Altın kemeri alan pehlivan Cengizhan Simşek’i akşam saatlerinde bir buçuk kilo ağırlığında, 22 ayar 480 gram altından imal edilen kemeri kaldırıp Selimiye’nin önünde poz verirken izlemek nasip oldu. Bakalım Mehmet pehlivan Ahmet Taşçının rekorunu kırıp Altın Kemerin ebedi sahibi olabilecek mi göreceğiz. Ahmet Taşçı 2001 yılında Altın kemerin üçüncü kez ebedi sahibi olacak iken, hakemlerin  hatalarına kızarak güreşi sonlandırmış,  rakibi Vedat Ergin’in elini kaldırarak galip ilan etmiştir. (trt haber.com)

Böylesine farklı renklere sahip serhat kentinde bulunmak; tarih boyunca yaşananları öğrenmeye çalışmak, her köşesinde farklı bir hazine gizli olan Edirne’nin insanı kendine çağıran sesinden kaçmak pek mümkün değil.

Meriç, Arda ve Tunca’nın kesiştiği noktada bir çay içmek, Protokol adı verilen belediye kahvesinde yüz yıllardır akıp giden suyun sessiz ama anlamlı seslenişlerini izlemek son derece dinlendirici ve hüzün vericidir.

Bir kenti sevmek ve özlemek; özel bir duygudur.

Karaağaçta kendini kitaplara gömmüş sahaflık yapan emekli öğretim görevlisi, Doçent Mevlüt Yaprak hocayı, karı-koca bir hayali gerçek yapan Gökhan’ın Kapı kule yolunda,  demiryolu altında, tozun toprağın içinde cennetten bir köşe yaptığı Saklı Bahçeyi, yine Karaağaçta güzel sanatlar fakültesinin dibinde içkisiz hizmet sunan, ancak yine kendilerinin yarattığı bir doğal dekor ile leziz tatlar ile öğrencilere örnek bir mekan sunmuş olan Sisler Bulvarı kafeteryanın sahibi Burcu hanımı ziyaret edeceğiz.

***

Sabah uyandığımızda bizi önemli bir hayal kırıklığı karşıladı.

O da bu güzel kentin ara sokaklarından alt yapı bahanesi ile yükselen çimento inceliğindeki toz bulutu idi. Ana arterlerden sapıp ara sokaklara girdiğinizde çukurlar, sökülmüş ancak tamir edilmemiş parkeler bizi şaşırttı. Kentin aylardır bu durumda olduğunu belirten halk doğal olarak belediyeden ve belediye başkanından şikayetçi oldu.  Ana caddeye süslü ışıklandırma direkleri yapılacağına bu sıcakta pencerelerini açmaya izin verilmeyen sokakların niçin tamir edilmediğini soruyorlardı.

Sivrisinekle mücadele eden bir ilaçlama aracı göremedik. Durgun havalarda Protokol adı verilen belediye çay bahçesinde oturmak mümkün değil. Oysa birkaç tane iri vantilatör ve  beyaz ışıkların değiştirilmesi sorunu çözebilecek, her gün bir arasözün tozlu sokakları sulaması, yerinden çıkıp çukur oluşturmuş parkelerin tamiri mümkün iken…

O kente hizmet edenlerin hatalarını kabullenemezsiniz.

Bizde kabullenemedik açıkçası. Edirne’den ayrılırken yüreğimiz buruk. Ancak tekrar geleceğiz. Hem de bu sefer gördüklerimizi TV. ekranlarından sizlerle paylaşmak üzere…

 

 

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.