CORONA’NIN ARDINDAKİ GÜÇ…

ABONE OL
11:27 - 23/10/2020 11:27
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Bizde bir laf vardır.  Kötü bir insan bir belaya uğradı mı “Allahın sopası yok ki adamın gözünü çıkarsın” derler.

Dünya’nın da sopası yok ama, Corona’sı var.

Aslında çok önemli bir mesaj veriyor:  “Biraz sabun ve su Corona’yı temizler.”

Yani, dünyanın da temizliğe ihtiyacı var.

Ev kirlendi diyor…

Yaşamı anlamlandırmaya çalıştığım zamanlar, dünyanın büyük bir uzay gemisi olduğunu, uzayın genişlemesi ile orantılı bir yolculuk süresi olduğunu, insanların çoğalarak elde ettikleri bilgileri genler yolu ile kendisinden sonraki nesil’e aktardığını, bir gün bu yolculuğun sonu geldiğinde saklanan bu emanet bilgilerin üst evrende gerçek sahiplerine teslim edileceğini düşünmüşümdür.

***

Bilim adamları  aşı bulacağız, tedavi edeceğiz diye uğraşırken en önemli gerçeği göz ardı ediyorlar.

Denizlere, nehirler ve dereler yolu ile akan kirletilmiş sular, atmosfere yayılan gazlar, uzay denemeleri için roketlerde kullanılan tonlarca yakıtın verdiği zararlar, bilinçsizce kesilen orman alanları, sırf süs veya zevk uğruna öldürülen doğal hayatın süsü ve yaşam zincirinde önemli bir yeri olan hayvan popülasyonu, Betona boğulan şehir hayatı ve yok edilen yeşil alanlar, daha fazla ürün almak için kullanılan kimyasallar, genleri ile oynanmış tohumlar, kimyasal ilaçlarla şişirilmiş hayvanlardan elde edilen et ve süt ürünleri, gravyer peynirine hücum etmiş fareler gibi dünyayı kendi çıkarları için sömüren insan oğlunu başına gelecek daha beter felaketlere hazırlamakla meşgul. Bizler, misafir olduğumuz dünyanın gerçek sahiplerini kendimize köle yapmaya çalıştık…

***

Bunların hepsinde bitmez tükenmez ego ve düşüncesizlik, kıskançlık, elde etme dürtüsü rol oynuyor. Parası olanlar daha çok para kazanmanın, malı olanlar daha fazla mal edinmenin, gücü olanlar dünyaya hükmetmenin peşindeler.

Ve bütün bunların karşısında dünya’yı savunmasız zannediyorlar.

Oysa dünyanın da bir savunma sistemi var. Sırtındaki yükleri silkelemek, neden var olduğunu unutan insanoğlundan, onun verdiği zararlardan kurtulmak için gizli silahları var.

Son çaresi;  yeni bir başlangıç yapmak için dünya nüfusunu azaltmak ya da yok ederek milyonlarca yıldır kurduğu düzeni yeniden tesis etmek olacak.  Bana kalırsa bu Doğal savunma sistemi devreye girmiş bulunuyor.

Virüs bahane…

Bastığı yeri toprak, kırdığı kayayı taş, kestiği ağacı odun olarak görmeye; dünyanın kanını emmeğe devam ettiği sürece bu silah devrede olacak.

Oysa İnsanoğlu doğduğu gün öleceğini biliyor ve maalesef içindeki bomba ile yaşamını sürdürüyor. Onun ne zaman patlayacağına dair kararı biz vermiyoruz.  Bazen insanın insana yaptığı kötülükler sayesinde hayatımızı kaybederken, bazen de doğal seleksiyon devreye giriyor.

***

Kim ne derse desin.

Bize emanet edilmiş hatta misafiri olduğumuz Dünyanın sonunu biz hazırlıyoruz. Hiçbir güç bu gerçeği değiştiremez. Çevremizde yaşanacak bir gezegen olmaması da yer küreyi önemli kılan başka bir faktör. Büyük tröstler aklını başına almaz ise son daha da hızlanacak ve gördüğümüz bilim kurgu filimler gerçek olacak.

Bu günleri, görünmez bir duvara çarptığımız günler olarak  algılamalıyız.

Yarın ateş çukuruna düşersek şaşmam.

Örnek vermek gerekirse her bireyin yere atmadığı ve ayrıştırdığı bir kağıt parçası bile yaşamın ta kendisi… Onu geri dönüşüme teslim etmek ve tüketimimizi azaltmak zorundayız.

Yoksa, gübre olmaktan başka bir işe yaramayacağız.

Dünya intikamını almaya devam edecek.

Coronavirüsler bitmez, tükenmez…

Ama insan soyu tükenebilir.

Tabii, yaşam formumuzu yeniden düzenler ve dünyanın isteklerini anlayabilirsek, hayat normale dönecektir.

Uzağa gitmeyin. İşe kendi evinizden başlayın. İnanın bana sizi anlayacaktır…

Taner Tümerdirim

[email protected]

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.