0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Bir tavşan tazı olayı da tacizler. Daha çocukluğunda başlıyoruz erkeği tacizkâr, kadını sakınımlı davrandırmaya. Oğlumuzsa o minik, sanki hiç kimse hayatında görmemiş ya da oğlumuzun erkekliğinden şüpheleri varmış gibi, her gelene göster amcalara diyoruz. Gelen misafirin küçük kızını sıkıştırıp öpmesinden keyif alıyoruz. Büyüdükçe sürekli kızlara yöneltip, aman oğlum gez, toz, eğlen hayatını yaşa acele etme, hemen karşına çıkan ilk kızla evlenme diyoruz. Kaç kızı gözü yaşlı bıraktıysa ardında, adına da çapkınlık diyerek övünüyoruz…

İş kızımıza gelince, daha minik yaşta ört eteğini, düzgün otur, o komşunun oğlu var onlara gitme, o pencereden bakma karşı komşunun oğlu var yanlış anlaşılır. Erkek arkadaşın olmamalı, ilk erkeğin evlendiğin kişi olmalı vs.vs diyoruz.

Özetle erkek son derece tecrübeli olacak, kız ise el değmemiş. Bu çelişkiyi de anlamam. Kıza el değmeyecekse, bu erkekler nereden ve nasıl tecrübe edinecek ya da el değdirmeden nasıl kazanacaklar bu tecrübeyi?

Profesyonel hizmet alarak belki ama o zaman da evlendiklerinde hiç tecrübeleri olmayan eşlerinden memnun kalmayışlarıyla, başka sorunlar yaşamayacaklar mı? Nitekim görüyoruz da; el değmemiş özlemleriyle evlenip sonra da önüne gelen kadına eşinden şikâyetlenip yürüyenleri, hatta eşini aldatanları.

Anlayamıyorum bu çifte standardı… Sakınacaksanız, kızınızı da oğlunuzu da sakınacaksınız, sakınmayacaksanız, ikisine de aynı serbestîyi sunacaksınız. Yoksa böyle tavşana kaç, tazıya tut derseniz; işte aynen sık sık görsel ya da yazılı basında gördüğümüz ve çok üzülüp nefret ettiğimiz olaylarda olduğu gibi, tavşanınız kaçamadığında, köşeye sıkıştığında, tazı tutar da öper de tavşanınızı!