ÇANAK ÇÖMLEK PATLADI…

ABONE OL
16:37 - 06/03/2023 16:37
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Hatırlar mısınız bilmiyorum. Eskiden bir çocuk oyunu vardı. Hata yapıldığı zaman ebe “Çanak Çömlek Patladı” diyerek saklanmış olanları yeniden oyuna davet ederdi.

Bizim siyasette aynen böyle…

Son günlerde yaşananları ve 6 lı masanın halini görünce aklıma bu oyun geldi. Mevcut siyasetçilerin ne kadar dar görüşlü olduklarını düşündüm.

Kapitalizmin temsilcileri olan masanın ortaklarına bakıyoruz. En önemli kuralı unutmuş görünüyorlar.  Parti, purti işlerinde demokrasi olmaz. Masayı kim kurdu ise patron odur, onun dediği olur.  Aynen ticari bir ortaklık gibi düşünün. Ne kadar sermaye koyuyorsanız o kadar söz sahibi olursunuz. Mevcut partilerin oy oranlarına bakıyorum, hiç birinin eşit oy kullanmak gibi bir şansı yok. Buna rağmen önerileri eşit oylama yöntemi ile reddediyorlar. Oysa son sözü söylemesi gereken büyük patron… Hoş, şu anda oy dağılımı belli olmadığı için patronda göreceli oluyor.

***

Meral hanım öğretmenliğin verdiği alışkanlıkla hep doğrunun yanında olmaya çalışıyor. Ancak siyaset ormanında dergahta yakmak için odun toplarken öyle istediğiniz gibi düz odun bulamazsınız. Yere düşmüş olan odunlar genellikle eğri-büğrü olduğu, çabuk kırıldığı için yerde kalmışlardır. Düz odunu bulmak için dervişliğe soyunmuş, dünya malından vaz geçmiş olmak lazım. Eh, masadakilerin ne durumda olduklarını yorumlamaya bile gerek yok.  Hepsinin Karun gibi zengin oldukları söyleniyor…

Tek dertleri ikbal ve dışlandıkları siyaset arenasında bir numaradan intikam almak.

Allah insana “İkbal’i nasip ettiğinde eğer aklı kullanamıyorsanız intikam almak isterken intikam alınan durumuna düşüverirsiniz ki, vay geldi başınıza…

***

BAŞ deyince…

Sevgili Hüseyin BAŞ’ın  masaya  alınmamasının nedenlerini açıklamak bize düşmez. Ama nedeninde mutabık olabiliriz. Önceden kazanacak kişi belirlenmiş bir poker oyunu; sizi soymak üzere kurgulanmış ise sizin yapacak bir şeyiniz de paranızda kalmaz. Birkaç el sonra oyun dışı kalırsınız.

Söylemlerini dinlemek, eylemlerine bakmak yerine sadece Haydar Hoca’nın oğlu olduğu ve devrimci söylemlerde bulunduğu için masaya dahil edilmediğini belirtmek yeter.  Hoş, kendisinin de 65 yaş kuşağına dahil olarak genç düşünceleri ile ışıması pek desteklenmedi ya…

Başkanlığa anasının ak sütü gibi helal yoldan oturan ve partisi kurulurken kimseye gebe kalmayan BAŞ’ın ilahi adalete güvenip; gençlerin yola çıkacağı süreci beklemesi; Milli Ekonomi Modeli ve Milli Devlet söylemini devam ettirmesi, Atatürk çizgisinden ayrılmaması lazım. 1 numara işlerin yolunda gitmeyeceğini, masanın görev paylaşımında dağılacağını zaten görmüştür. Kılıçdaroğlunun kılıcını çekemeyeceği ise, siyasi tecrübesinden belli idi.  Parti içindeki unsurların iktidardan vazgeçmesine rıza göstermeyeceklerini biliyordu. Daha doğrusu; ayrı inanç ve düşünce yapıları olan kişilerin banka mabetleri dışında bir araya gelemeyeceği ne kadar deneyimlense de zor oyunu bozuyordu.

Gelelim Akşener Abla’ya… Çok eleştiriliyor ve kimseye “yar olmadığından” bahsediliyor. Doğrudur. Eğer zümrüt, kendisini işleyecek doğru ustayı bulamazsa ziyan olurmuş. Öğretmenlikten gelen alışkanlık ile sayın Akşener’in sırf soyadındaki Ak takısı yüzünden Ak partili olmasını beklemek safdillik olur. Siyasi hayatında büyük servetlerin sahibi veya bekçisi olarak yola çıkmadığı için patronunu seçmeye çalışması, taleplerinin reddedilip masanın suskun üyesi olmaya zorlanması ise son derece normal.

Eh insanoğlu Kavun değil.  Kimin olgun, kimin ham olduğunu anlamak için koklayamıyorsun. Yapacağı en doğru şey bundan sonra bir partinin cankurtaran sandalı olmak yerine kendi takasının kaptanı olarak dünya seyahatine devam etmesi, ya da kendine verilen Loca’ da oturup; Yelkenlerini rüzgara teslim etmesi idi.

Teslim olmak sadece Allah indinde geçerli bir davranıştır. İnsanın insana teslimiyeti şirk olur. Ayrıca başını çektiği bir hareketten sonucunu görmeden ayrılmak ise çok üzücü ve izah edilemezdi.

Depremin yaraları sarılmadan bu meselelerle uğraşmanın ne kadar doğru olduğunu da bir nevi yangından mal kaçırmak olarak yorumlanıyor. Bunu vicdanlarınıza bırakıyorum.

Çünkü çanak çömlek patlamış; gelecek için ümit olduklarını belirtenlerin ipliği pazara çıkmıştır. Hatası ve sevabı ile planlanan menzili maksuda birlikte yürümek gerekir… Böylece kendilerine inananların hayalleri suya düşmemiş olur.

Zaten en çok ta bu işten toplum moral anlamında zarar görür.

Bekleyelim görelim bakalım neler olacak?

Taner TÜMERDİRİM

[email protected]

 

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.