0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Reşit Keleş Çorum Belediye Meclisi’nin AKP’li üyesiymiş.

Kemalistlere, cumhuriyetçilere çok, öyle böyle değil, çok kızmış ve kızgınlığını bakın nasıl dışa vurmuş.

Bu tür sözleri ağzına alan terbiyesizler için “Ağzından amel olmuş.” derler bizde. Tam olarak ağzından ötürüğe tutulma durumu…

Bize, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 30 Ağustos Zafer Bayramı’na rastlayan cuma hutbesinde Atatürk ve silah arkadaşlarından, o kahramanlardan tek bir sözcük ile söz etmemesine kızan, eleştiren bu ülkenin evlatlarına, facebook hesabından, hiç utanıp sıkılmadan şunları ötürmüş.

„Diyanet Kemalistlere göre hutbe yapacak… Diyanet Kemalistlere göre Fetva verecek… Müslüman Kemalistlere göre başını kapatacak… Müslüman Kemalistlere göre inanacak… Müslümanların helalini haramını Kemalistler belirleyecek… Buna laiklik diyeceğiz… Siz kimsiniz O. ÇOCUKLARI… “

(Yazım yanlışları da bu ağzından ötürüklüye aittir, bana değil. HA)

Ulan ağzından ötürüklü; bak, ben sana kim olduğumuzu, bir kez daha, Bilâl Oğlan’a anlatır gibi anlatayım:

Biz; ulusçuluğu (milliyetçiliği); sınırlar ötesi bir amaç olarak gözetmeyen, ırkçılığı kesinlikle yadsıyan çoğulcu bir düşünce olarak benimseyen, aynı topraklar üstünde, benzer koşulları paylaşan insanlarımızın dışarıya karşı korunma ve dayanışma gereksinimlerini karşılayan bir düşünce olarak anlayan Kemalistleriz.

Egemenlik ulusunsa; ülkenin kimler tarafından, hangi kurum ve kurallarla yönetileceğinin de ulus tarafından belirlenmesine, devletin ülkemiz halkının devleti olduğuna inanan Kemalistleriz.

Ayrıcalıkları olmayan toplum kesitlerinin tümünü halkımız olarak tanıyan Kemalistleriz.

Koşullara koşut olarak; salt kurumların değil, düşüncelerin de değişmesinin gerekliliğini bilen, dünya görüşü sürekli devrimcilik olan Kemalistleriz.

Evrime inanmayan senin gibi ağzından ötürüklüler anlayamazsınız bunun ne demek olduğunu.

Ekonomide devletin görevinin doğrudan yatırımcılık olduğu kadar, özel girişimleri de desteklemek, düzenlemek ve denetlemek olduğuna inanan Kemalistleriz.

Bir çağdaşlaşma ve aydınlanma ideolojisi olan Kemalizm açısından laikliğin; demokrasi anlamındaki cumhuriyetçiliğin, ulusçuluğun, devrimciliğin ve halkçılığın olmazsa olmaz koşulu olduğuna inanan Kemalistleriz.

Laiklik ilkesinin altına dinamit koymak anlamına gelen imamlara nikâh kıyma yetkisinin doğruluğunu savunan senin gibi ağzından ötürüklülerin bizim kim olduğumuzu sorgulamaya ne hakları ne hadleri vardır.

Osmanlı İmparatorluğu içinde dili ve tarihi unutturulmuş, kendine güvenini yitirmiş bir halktan çağdaş, başı dik, kendisiyle gurur duyan bir ulus yaratan o büyük kurtarıcı ve kurucuya bilinçli bir biçimde bağlanan Kemalistleriz biz.

Şimdi; bana bir de hele bakalım, sen ve senin gibi ağızlarından ötürüklüler bu saydığım gerekçelerin hangisine karşısınız?

Biz; Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün izinde değiliz. Yolundayız.

O yolda yönümüz çağdaşlığa ve aydınlığa doğrudur.

Ne hurafelere inanırız ne tekkelere, ne cemaatlere…

Bizden yaradılış konusunda dinlerin açıklamalarına ya da dogmalarına inanmamızı mı bekliyorsunuz hadsizler?

Haydin oradan, densizler!

Yaşamın en gerçek yol göstericisinin bilim olduğunu O öğretti bize.

Hoca Efendilerden medet ummayız biz, sizin gibi.

Onun yolu bizi tam bağımsızlığa götürecek olan yoldur. Hiçbir alanda bağımlılığı kabul etmeyiz. Çünkü; herhangi bir alanda bağımlı olmanın tam bağımsız olmamak olduğunu O öğretti bize.

Yurt savunması söz konusu değilse eğer; savaşın cinayet olduğuna inanırız biz Kemalistler...

İlkemiz “YURTTA BARIŞ, DÜNYADA BARIŞ”tır bizim.

Ulususal sınırlarımızın dışında asla gözümüz yoktur. Ulusal sınırlarımız içinde kalan topraklar bizimdir ve bütündür. Bir karışını, kimseye, ne nedenle olursa olsun vermeyiz, verdirmeyiz.

Bunu geçmişte deneyenlere verdiğimiz vatan ve ulus sevgisi dersini bugün denemeye kalkan senin gibi ağzından ötürüklülere vereceğimizden de kimsenin kuşkusu olmasın!

Özgürlüklere sınır koymamaya evet!

Vatanın bölünmez bütünlüğüne dönük her türlü düşünce ve eyleme hayır!

Yurttaşlarımız arasında din, mezhep, dil, etnik köken, renk ayırımı yapmayız biz.

Bu vatan hepimize yeter.

Demokrasinin yasama, yürütme ve yargı güçlerine güveniriz. Onlar arasındaki denge ve dengeyi bozacak girişim ve uygulamalardan uzak durmak demokrasinin en önde gelen, tartışılmaz kuralıdır. Dengeyi bozacak her girişim ve eylem, geçmişte olduğu gibi gelecekte de karşısında biz Kemalistleri bulacaktır.

O; bize gereksinim duyacağımız gücün nerede olduğunu da söyledi.

İşimizi ne birleşik bir takım devletlere, ne de kimi birliklere bırakırız biz.

Birinci görevimizin bağımsızlığımızı ve cumhuriyetimizi sonsuza değin savunmak ve korumak olduğunun bilincindeyiz.

Siz ağzından ötürüklüler, hurafelere olan inançlarınızı açıklayadurun!

Hurafelere inanma özgürlüklerinizi tepe tepe kullanın!

Bu ülkede nikâh kıyma yetkisi verilecek kurum olarak yalnız camileri ve Sünni imamları yetkili görmeyi savunadurun!

Ülkenin Alevi Müslümanlarını, Hristiyanlarını, Yahudilerini, Yezidilerini, onların ibadet yerlerini ve din görevlilerini yok saymaktan sakın vazgeçmeyin!

Bizim dünyaya Kemalist pencereden bakmamıza senin gibi ağzından ötürüklülerin gücü yeter mi sanıyorsun?

Hadsiz!

Siz; kuyruklarınız arka ayaklarınızın arasında sürmenizi sürdürün, bizim yönü çağdaş uygarlık olan kervanımız ne yönünden çıkar ne yörüngesinden…

Siz; katran karası yobazlık batağınızda boğulmamak için çırpınadurun!