BİAT ZİNCİRİ KOPTU!

ABONE OL
11:26 - 23/10/2020 11:26
1

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

18 Yıllık ABD Patentli AKP, daha önceki sağ partilerden ayrıldığı en önemli fark, AKP’nin doğrudan CİA-Pentagon, Beyaz Saray projesi olarak kurulmasıdır.

Kadrolarının ve destekçilerinin Laik Cumhuriyet ve Atatürk karşıtlarından oluşması da rastlantı değildi.

Recep Tayyip Erdoğan’ın, ‘’Kurtuluş savaşının emperyalistlerin kazanmasından yana’’ olduğunu haykıran bir sapığı baş danışman olarak ataması, her fırsatta Atatürk’e iftira atan, hakaret eden sapkın birini Diyanet İşleri Başkanı olarak ataması bu projenin gereğidir.

Atatürk ve İsmet İnönü’ye ‘’İki Ayyaş derken, her darda kaldığında Atatürk Portresinin arkasına sığınmayı da alışkanlık haline getirmişti.

Cumhuriyet’in tüm birikimlerini bir mirasyedi gibi yandaşlarına kelepir fiyatına satarken çocuklarının ve akrabalarının servetleri ABD tarafından bile tespit edilmişken, Türkiye Yargısı sessiz kaldı.

AKP’li belediyelerin gelirleri akraba-yandaş vakıflarına hortumlanarak, devletin tüm kadrolarının tepe noktalarına Bilal Erdoğan’ın Kartal İmam Hatip Lisesinden okul arkadaşları ile doldurulmasını, nutukla önleyemeyeceklerini-geç de olsa- anlayan CHP, halkın içine girerek kavga yerine gerçekleri anlatmasıyla halk tehlikenin farkına vardı.

Halkla bütünleşmenin bedelini Yerel Yönetim seçimlerinde AKP kalelerini aldıklarında hem doğru yolu buldular hem de bu iktidarın kağıttan bir kaplan olduğunu kavradılar.

İslamcılık ayaklarındaki nice şeyhlerin tarikat mollalarının ahlaksızlıklarını, yolsuzluklarını, Mehmet Şevki Eygi gibilerin aldıkları üç yüz bin dolar rüşvetleri, yandaş talanlarını kanıtlayan Murat Ağırel, Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu, Hülya Kılınç, Müyesser Yıldız öç alırcasına AKP’li savcı ve hakimlerce tutuklanarak rehin alındılar.

Muhalefetin normal eleştirilerine, bir devlet adamına yakışmayan hakaretlerle, saldıran, yargıyı iktidarın sopası gibi kullanan Erdoğan, Trump’un, ‘’adam ol, aptal olma, seni mahvederim!’’ Hakaretine boyun eğmesi Trump’un elindeki belgelerden kaynaklandığı bilinmektedir.

Muhalefet Belediyeleri, yasadışı kararlarla görevden alma hazırlığındayken, Corona salgınının hızla yayılmasıyla zorda kaldı.

Erdoğan’ın her felaketten faydalanma alışkanlığını bu salgında da sürdürdü.

Umre için yasak getirmediği gibi, Umreden gelenlerin test yerine ateş düşürücü hap verilerek yörelerinde virüsün yayılmasına katkıda bulundu.

Toplu namazlar, seyircili futbol karşılaşmaları ile salgına katkıda bulunurken kasada para kalmadığı için çalışanlara, küçük esnafa, çiftçiye yardım yerine yüksek faizle kredi vererek onları altından kalkamayacakları borç batağına attılar.

Bilim Kuruluna Türk Tabipler Birliğini almayarak salgının boyutlarını halktan sakladılar.

Muhalif belediyelerin çalışmalarını engelleyerek Türkiye Cumhuriyeti’ni parti devleti gibi yönetirken AKP Genel Başkanı askerlik yaptığında yönettiği kantinden örnek alarak, ülkeyi Anonim Şirket gibi yönetmek istemesiyle, bugün Türkiye’yi İflasın eşiğine getirdiler.

Merkez Bankasının döviz rezervleri eksiye düşmüş durumdadır.

Bugünlerde ülkenin dört bir tarafından sağlık uzmanlarından gelen bilgilere göre salgının verdiği can kaybının ve yayılma sayılarının gizlendiği ortaya çıkmaktadır.

Kendilerini defalarca testlerden geçirirken, düşünme yetisini kaybetmiş sadaka ümmetini Umrelerle, toplu namazlarla virüse teslim ederek salgını körüklediler.

Bilime hasım olduklarından iman gücüyle Coronayı tuş edeceklerine inandırdıkları yığınları, Ayasofya formülü ile en az üç milyon mümin getirmek için yaptıkları bedava taşımaya bile kanan olmadı.

Gelen müminler Ayasofya’da kaptırdıkları virüsü geldikleri yere transfer ettiler.

Kasada kalmış üç-beş kuruşu bile ‘’koyun can, kasap et derdinde’’ hesabı Ahlat’a yapılacak üçüncü saray için ‘’yangından mal kaçırır gibi’’ torba yasayla çıkardıkları yasa, ‘’bu kadarı da fazla’’ dercesine AYM tarafından reddedilince artık, güvendikleri dağlara karlar yağdığını fark ettiler.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ‘müjde’ diye duyurduğu ‘doğalgaz’ bulundu açıklaması ilk değil.

Erdoğan 2004-2006-2007-2011-2012-2013-2019 yıllarında da petrol ve doğalgaz müjdeleri vermişti.

Bütün müjdeler unutuldu ama, Erdoğan’ın çıkmazda olduğu şimdiki çıkmaz durumu saklamak için yandaş medya ile halka ‘’ekmek yerine umut yedirme’’ dönemlerinin bittiğini artık halkın yemediğini görüyorlar

Yerli otomobil, yerli uçak vaatleri üzerinden yıllar geçti.

Hatta ‘’ Nuh’un gemisini bulduk’’ müjdesini bile vermişlerdi

Yüzlerce canlı çeşidinin nasıl 12 metrelik gemiye nasıl sığdığını bile açıklayamadılar.

Artık, devlet bütçesinde sadaka bile verecek durumda değiller…

Yerel seçimlerde başlayan çözülme daha da arttı.

Biat zinciri koptu artık…

İhvanın son kalesi de düşmek üzere…

Yıldız AKALIN

 

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.