0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Berlin Glaserei 20 yılını doldurdu

Berlin’de camcılık alanında faaliyette bulunan ve şirket olarak kurulusunun 20. yılını kutlayan Berlin Glaserei firması sahibi Ahmet Saat ile cam ve başarısı üzerine sohbet ettik.

„Ya Cam olmasaydı, Neler olurdu “

Sayın Ahmet Saat, günlük yaşamımızda cam giderek daha fazla yer alıyor. Su içtiğimiz bardaktan, büyük binaların dış cephelerine kadar cam kullanılabiliyor. Nasıl bir madde bu cam?

Cam şeffaf, baktığımız zaman karşı tarafı görebildiğiniz, hayatımızın her alanında, kullanabildiğimiz bir materyal. Firma olarak şu anda cam için bir reklam hazırlatıyoruz, “Ya cam olmasaydı? “Diye. Sorunuza en güzel yanıt bu olur herhalde. Çünkü „Cam “dediğimiz gibi, bardaktan çanağa, duştan cam kapıya, penceremizden oda kapımıza kadar hayatımızın her alanında var. Uzay teknolojisinde bile cam kullanılıyor. Ya cam olmasaydı düşünebiliyor musunuz? Neler olurdu?

Haklısınız! Tasavvur etmesi bile zor. Evlerimiz bile penceresiz olurdu.
Kaç çeşit, ne çeşit camlar var?

Kullanım alanlarına göre çok çeşitli camlar var. Gün geçtikçe, teknoloji değiştikçe cam kalitesi, cam çeşitleri hep artıyor. Endüstri alanında, inşaatlarda kullanılan camlar çok çeşitli. Normal camlardan, izole edici veya emniyet camlarına kadar yüzlerce çeşit var. Bugün Berlin Ana Tren Garı’nın çatısı bile cam oldu artık. Mutfaklarda fayans yerine cam kullanılmaya başlandı. Duşların fayansları yerine cam kullanıyoruz.

Köklü bir firma olduğunuzu biliyoruz. Nasıl başladınız bu sektöre?

Biz yaklaşık 20 yıllık bir kuruluşuz. Firmamızı 1999 yılında kurduk. Bu benim baba mesleğim. Çocukluğum camla geçti. Bu işe Kreuzberg ‘te çok ufak bir alanda başladık, fakat çok kısa bir zamanda çok çabuk büyüdüğümüz için orayı kapatıp, Charlottenburg ilçesindeki bu yeni yerimize geçtik. Yaklaşık 20 yıl boyunca yeni makinelere, en son teknolojiye her yıl yatırım yaparak branşımızda, diğer arkadaşlara da öncü olmak istedik. Bizden sonra gelecek nesillere modern bir firma bırakmak istiyoruz.

Gördüğüm kadarıyla cam üzerine işletmenizde çok modern makineler var. Biraz bilgi verir misiniz?

Biz cam üzerine, Başkent Berlin ‘in sayılı firmaları arasındayız. Son teknolojiyi sürekli takip ediyoruz. En son yatırımımız olan bir robotumuz var. Bütün işlemler bilgisayar üzerinden, kesinlikle el değmeden komutlar verilerek gerçekleşiyor. Robotlarımızı bu yıl faaliyete geçirdik. Müşterinin istediği şekle, forma göre cam işliyoruz.
Biz şu anda dünyada en büyük cam tabakası olan 6×3,1 m büyüklüğünde camı işleyebilecek durumdayız.
„Biz yapamayız “diye bir anlayışı kabul etmiyoruz “

Müşterileriniz genelde işletmeler. Bunun yanında küçük işleri, örneğin pencere camı tamiratı gibi işleri de yapıyor musunuz?

Bizim ticari anlayışımız, Almanların bir söylemi vardır, bizde bunu kendi branşımız için söylüyoruz, “Geht nicht, Gibt’s nicht “. Yani yok yapamayız diye bir şey yok. Biz küçük iş, büyük iş ayrımı yapmıyoruz. Bizim çok çeşitli ekibimiz, çok çeşitli elemanlarımız var. Kimimiz ufak işleri, kimimiz büyük işleri yapıyor. Biz iş küçük diye kimseyi geri çevirmiyoruz. Yani cam üzerine yapamadığımız hiçbir şey yok, yeter ki isteyin. Açıkçası, 100 avrodan, 500 bin avroya kadar yaptığımız çeşitli işler var.

Kaç elemanınız var?

Şu anda 10 elemanımız var. Hepsi kendi branşında kalifiye elemanlar. Ayrıca büromuzda 5 dil bilen sekreterimiz var. Evet o çok büyük avantajımız. Berlin artık öyle bir duruma geldi ki, İngilizce bilmezseniz iş alamıyorsunuz. Yaklaşık 9500 civarında müşterim var ve bunun yüzde 90‘ı Alman. Bunların içinde birçok yabancı kökenli var.

Berlin-Brandenburg bölgesinde faaliyette bulunuyorsunuz. Diğer şehirlerden de siparişler alıyor musunuz?

Ağırlıklı olarak Berlin-Brandenburg bölgesinde faaliyetteyiz. Ancak başka şehirlere de gidiyoruz. Berlin’deki müşterilerimizin başka şehirlerde işleri oluyor. Oralarda da bizimle çalışmayı tercih ediyorlar. Örneğin geçenlerde Köln’de idik. Almanya dışında da çalışıyoruz. Mesela Samsung bizim iyi bir müşterimiz. Geçen hafta Barselona ‘dan geldik. Samsung Firması orada Alexanderplatz gibi bir meydanda Showroom yapıyor, Barselona’da onların camlarını taktık.

Berlin ‘de daha doğrusu Almanya ‘da kalifiye eleman bulunamıyor. Siz de böyle bir sorun yaşıyor musunuz?

Bizde de son 1 yıla kadar bu sorun mevcuttu. Fakat insanlara ücretlerini dolgun verirseniz, iyi eleman bulabiliyorsunuz. Ben bunu gördüm. Eğer veremiyorsanız bulamıyorsunuz. Yani iyi eleman iyi para istiyor. Bizimde sorunlarımız vardı ama çözdük.

Meslek eğitimi yaptırıyor musunuz?

Şu ana kadar biz 3 kişiye yaptırdık. Fakat burada büyük bir sorun var. Gençlerin bedenle değil de masa başında para kazanma düşünceleri olduğu için, bu alana pek rağbet etmiyorlar.

Ahmet bey, biraz da sizi tanıyalım.

Ben 1996‘da İzmir’den Almanya ‘ya geldim. Evlilik yoluyla. Yani ithal damat dedikleri (Gülüyor). Bu meslek benim baba mesleğim. Çocukluğum camla oynamakla geçti. Geldikten sonra iki buçuk yıl civarında kendi branşımda işçi olarak çalıştım. Çalıştığım firma kapandı. Bir arkadaş bana önayak oldu. Ben bu işi yapabilirim diye düşündüm ve başladım. Bugünlere kadar getirdim.

İki çocuğum var. 22 yaşında bir kızım ve 14 yaşında bir oğlum var. (Kaynak: TDU Ekonomi Dergisi)

ha-ber.com/Mümtaz Ergün
Fotoğraflar Hüseyin İşlek