BERİ BAK EFENDİ!

ABONE OL
11:45 - 23/10/2020 11:45
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

(-Laiklik Aklın Dilidir!)
Bir yazı okudum:
Kimin yazdığı önemli değil; İslamcı bir yazar.
Dediği yaklaşık olarak şu:
Kemalistler yakında demokrasi mi laiklik mi tartışmasının içinde olacak.
Ellerinde sığınacak oyuncakları kalmadı. Eskiden her şey onların elindeydi, şimdi hiç bir şeyleri yok.
Seçimlerden sonra yeni anayasa hazırlanacak ve o zaman değiştirilmesi önerilemeyecek maddeler kaldırılacak.
Bu ve buna benzer bir çok başka şey…
Ne hallere kaldık:
Bu nasıl bir cü’ret?
Toplumu bıçak gibi ikiye bölen bu cesareti nasıl bulabiliyorlar, anlamak zor.
Ama anladığım şu; bu zamana dek ülke bir çok karışıklıklar ve gerilimler yaşadı.
Sanırım bunlar ileriye doğru da yaşanmaya devam edecek.
Türkiye’nin ne kötü bir yazgısıdır bu?
Laiklik olmazsa demokrasi olacağını savunan bir anlayışın, demokrasi yaratabilmesi olası mı?
Sanıyorlar ki laiklik, din düşmanlığı.
Oysa ilgisi yok.
Laikliğin olmadığı dönemlerde Avrupa’nın nasıl kan gölüne döndüğünü tarihe bakarak bir görseler*
Yeniçağ Avrupasındayız:
Ortaçağdan beri gelen dini taassup, büyük bir baskı yaratmıştı Avrupa’da ve Katolik dünyanın dini lideri papalık, Avrupa’da kralları tahta geçirip, indirecek güce sahipti.
İlk büyük dönüşüm Rönesansla yaşandı.
Derken Protestanlar çıktı devreye:
Bunların ilki Martin Luther ve onun ardılları olan Lutherciler’di. Papalığı protesto ederek, 16. Yüzyılın ortalarında İncil’i Almanca’ya çevirdiler ve kendi kiliselerini kurdular.
Sonra bunlara Calvinistler de katıldı.
1618’de Katolik devletler ile ötekiler arasında kanlı bir savaş başladı.
Tam otuz yıl bir ateş topuna döndü Avrupa.
Baştan aşağı yağmalar, yıkmalar, katliamlar, ırza geçmeler, din adına yok etmeler adına Avrupa kan gölünün içine yuvarlandı.
İsveç’ten İspanya’ya kadar savaş yayıldı.
Katolikler de Protestanla da din adına savaşıyorlardı.
Her iki taraf da ötekine, kendi dini ilkelerini ve dogmalarını dayatıyorlardı.
Almanlara ait bölge bu savaştan en çok etkilenen bölge oldu ve o yörede yer alan nüfusun üçte biri bu savaşlarda yok oldu.
Kimi yerlerde ise nüfusun üçte ikisi yitirilmişti.
Görüyor musunuz vahşeti?
En sonunda 1648 tarihinde aralarında laik ilkeler temelinde anlaşarak savaşı durdurabildiler.
Yani dindarlara karşı laikler çıkıp savaşmış değillerdi; tam tersine iki dindar kesimin arasındaki barışı, laiklik bitirdi.
Laiklik onun dogması, bunun dogması diye bakmaz olaylara.
Bu satırları yazan arkadaşa söylüyorum.
Beri bak efendi!
Laiklik, aklın dilidir.
Laiklik olmazsa demokrasi de olmaz.
Bunu sok kafana.
Bunu anlamak çok mu zor?

Prof. Dr. Kemal Arı
 

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.