0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

AKP’nin yobaz kalemşorları: ‘’BEKAMIZI DEMOKRASİYE FEDA ETMEYELİM!’’ Derken, AKP’nin Yeni Anayasa ve kendi anlayışlarına uygun   karşı devrim reformlarını (!) açık ediyordu.

Bu çağdışı kafalar da tek değil elbette.

Diyanette, bürokraside, TSK’de, bilim yuvaları olması gereken Üniversitelerde konuşlandırılmış orta çağ kalıntısı, Sevr özlemcisi Boynukalınlar, AK İtler: Yargıç, savcı, ordu komutanlarının, hatta Belediye Başkanlarının da atamayla görevlendirilmesini istiyorlar.

Halkı güdülmesi gereken bir sürü olduklarını kabul ettikleri, bu sayede iktidara geldiklerine inandıkları için Demokrasiyi, Corona dan daha tehlikeli bir virüs olarak görüyorlar. 

Gidici olduklarını anlayınca, BEKA dedikleri sadece kendi maddi çıkarları ve uydurdukları hiçbir kitapta olmayan hiçbir inanca, dine uymayan uyduruk bir inancı dayatmayı tek çıkar yol olacağına inanıyorlar.

Bu nedenle, ya oluşturdukları AKP Polisi, yetmezse yeni dinin sözde şeyhülislamlarıyla uyduruk fetvalarla, Allah’ın evi camileri AKP propaganda şubesi olarak kullanan sözde imamlarca

Ya da oluşturdukları AKP yargısını sopa olarak kullanarak, halkı ve muhalefeti yok etmek istiyorlar.

Muhalefet artık bu gerçekleri görerek ‘’dindarları küstürmemek, iktidarın şiddet tuzağına düşmemek, millet ittifakını hoş tutmak’’ adına savunmada kalmamalıdır.

Vatandaş hoşnutsuzluğunu açıkça söylemekten çekinmezken

Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri ve gerçek bilim insanı olan öğretim üyeleri, her türlü baskı, tehdit ve yasadışı şiddete rağmen direnmekteler.

Birçok aydın, demokrat, yurtsever kendi alanlarında yazarak, konuşarak, yasalar çerçevesinde tüm baskı ve tehditlere rağmen demokrasi mücadelesi vermektedirler.

Şimdi artık Türkiye yeni bir döneme girmiştir:

Erdoğan, güç gösterisi olarak yaptığı Lebalep Kurultaylarıyla bilmeden tükendiğini ilan ediyordu.

Öylesine tükenmiş ki, değil Türkiye’nin, ‘’dünya lideri’’ yakıştırmasına inanmış, o eski kibirli tavrı yok olmuş, umarsız, bir garip Âdem görüntüsü veren bir reklam robotuna dönüşmüştü…

Eskiden döne döne, sanki doğaçlama konuşuyor gibi, promterden konuşmasını bilenler, bu zoraki azamet gösterisinden ‘’bizim kral çıplakmış!’’ Gerçeği ortaya çıkıyordu.

Eskiden okuyacağı metnin çalışmasının yaparken, son zamanlarda artık gerek duymuyordu.

Zaten eline tutuşturulan yazıları bile okumadığı, bir hafta önce yaptığı konuşmanın tam aksini savunmasından ortaya çıkıyordu.

Binali Yıldırım’ın 2017 yılında okuduğu konuşmasını virgülünü bile değiştirmeden 2021 yılında okumasına hiçbir danışmanı, saray soytarısı yandaş sözde gazeteciler bile uyarmıyorlardı.

Psikolojik rahatsızlığı gereği sinirlendiğinde hatta bakanları bile tokatladığı söyleniyordu.

Bu haberler, zaten AKP’lilerce dillendiriliyordu.

Kurultayda Reis donuk donuk bakıyor, Emine Hanım, el işaretleriyle yaklaşan partilileri kışkışlıyordu.

Corona salgını nedeniyle insanlar evlerine hapsedilirken, Barolar bile kurultay yapamazken, işçiler haklarını arayamazken, AKP kurultayları hiçbir önlem almadan Lebalep yapılıyordu.

Erdoğan, Lebalep kurultaylarla binlerce insanı bir araya getirirken kendi partililerinin bile hayatını hiçe saymasının nedeni Kendi Bekası içindir.

O nedenle kendi bekaları için demokrasiye düşmandırlar.

İktidardan düşmemek için her şeyi yapacaklarını geçmiş şaibeli seçimler, şaibeli referandumlarla gösterdi ki Erdoğan ve yakınları asla dürüst bir seçim bile yaptırmayacaklar.

Muhalefet ve ortakları ise bunun bilincine varmadıkları için uyaranlara kızıyorlar.

Kuvvetler ayrılığının ortadan kaldırıldığı, meclisin işlerliğinin olmadığı

Laik Cumhuriyetin Generalinin sarık ve cüppeyle şeytana secde ettiği bir Türkiye’de

Bu iktidardan dürüst, adil bir seçim beklemek

Ekmeleddin yanlışından

Milletvekili dokunulmazlığına katkı yapmaktan

Hele Muhtar bile olamayacak sabıkalı birini tek adam makamına getirmeden

Daha ağır bir bedeli olabilir…

Bizden söylemesi….

Yıldız AKALIN