0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

BATI değerleri deyince Demokrasi, Hürriyet, İnsan hakları ve Uluslararası Hukuk anlaşılıyor. Bu kavramlar BATI ülkeleri için geçerli, diğer zayıf ülkelerde güç ve çıkar amaçlı sözde kullanılıyor.

Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı kabul edilecek hiçbir argüman bırakmıyor. Savaşa kadar NATO, Amerika ve AB tarafından sıkıştırılan Rusya boğulmak isteniyordu, ilerlemesine engel olunuyordu. Şikâyet etmekte haklı idi, savaşla haksız duruma düştü. Bilhassa Rusya Başkanı Vladimir Putin’in savaş başlayınca eski Sovyetler Birliği’ne özlemi vurgulayan konuşması, gerekirse Atom bombası kullanabileceğini tehdit etmesi, karşıt ülkelerin birleşmesine sebep oldu.

Fransa Başkanı Emmanuel Macron’un NATO’nun beyninin ölü olduğunu söylemesi zamanı geride kaldı. BATI ülkeleri bir araya geldi ve NATO’da tarihte görülmemiş bir hareket başladı. Bununla Amerika’nın istediği silahlanma yarışı yeniden başladı.

Ülkelerin silahlanması savaşı yaklaştırıyor. Silah tüccarlarının işine yarayacak. Şimdilik kurban olan Ukrayna halkı. Evlerini terk etmek zorunda kaldılar. Babalar, oğullar cephede savaşıyor, her an ölümle karşı karşıya. Halkı sığınmacı olarak yollara düştü.

Korona virüs pandemiden sonra küre halkının silahla değil, beslenmek için gıdaya ihtiyaçları vardı.

Alternatif olarak Ukrayna başkanı yenilgiyi kabul etseydi, Doğu’da iki bölgenin özerkliğini tanısaydı savaş sona ererdi belki.

Ukrayna’ya sürekli silah gönderilmesi, savaşın uzaması anlamına geliyor. Bu durumda Avrupa tehdit altında. Ülkeleri idare eden yöneticilerin şaşkınlığı sözlerine yansıyor. En ileri giden İngiltere Başkanı Borris Johnson nefret kusuyor.

Soğukkanlı, aklı başında olan Alman politikacıları da arka arkaya hata yapıyor. Federal Almanya Dışişleri Annalena Baerbock, bu son ambargo kararları Rusya’yı mahvedecek, yıkacak güçtedir, demesi basında filin porselen dükkânına girmesi gibi yıkıcı bulundu.

Tüm ülkelere savaşa karşı çağrı yapmıyor, Rusya düşmanlığına zorluyor. Çocuklara silahla oynamayı yasak eden Yeşiller Parti temsilcisi Ukrayna’ya ağır silahlar verilmesini istiyor. Kadınlar ülkeleri idare ederse küreye barış gelir hayalini yerle bir ediyor.

ABD Başkanı Biden Rusya Başkanı Putin’in Uluslararası Hukuk Konseyinde savaş suçlusu olarak yargılanmasını istiyor. Kritik düşünenler Amerika’nın Kuzey Irak’ta, Suriye’de yaptıkları savaşlar ne olacak, zamanın Amerika Başkanları da yargılanacak mı, diye soruyor.

Amerika İkizler Kulesi’ne yapılan terörden sonra kin ve nefret tutumuyla Dünya’nın her yerinde savaş yaptı, canı ilk defa yanmıştı. Yoksa savaşları yurtdışında yapmaya alışmıştı. Bu nedenle olsa gerek, Amerika halkı savaşa karşı güçlü direnç göstermiyor. Amerika Savaşlarda yıktı, diğer BATİ ülkeleri arkasından kırılan camları topladı. Yani açılan zararları örtmeye, yaraları tedavi etmeye çalıştı. Kuzey Afrika ülkelerinde devlet başkanları öldürüldü, kaos yaşandı.

BATI değerleri güçlü ülkelerde uygulanıyor. Rusya bağımlılığından kurtulmak isteği, BATI değerlerinin uygulanmadığı Katar gibi otoriter ülkelerle petrol ticaret anlaşması yapmakta sakınca görmüyorlar.

Mustafa Kemal Atatürk Türkiye’nin BATI’ya yüzünü çevirmesini, onların kendi halkına sunduğu değerleri anlamında, istiyordu. Yoksa Afrika’da olduğu gibi sömürme mantalitesini ve Amerika kıtasında yerli halkı yersiz etmelerini doğru bulmuyordu elbette. Yüz yıllarca uygulanan köle ticaretini asla kabul etmezdi.

Sosyal medyada Türkiye ne Rusya’ya ne de Ukrayna’ya yaranamıyor, diye yazıldı. Politikada yaranma olmaz, ülkelerin çıkarları olur. Halkını, savaştan koruma politikası tarihte İkinci Paylaşım Savaşı’nda İsmet İnönü hükümeti göstermiştir. Bugün Türkiye’nin diyalog ve uzlaşma çabasını, Almanya hariç tüm BATI takdir ediyor, devam edilmeli.

Hem savaştan kaçan, sığınan Ukraynalılara, hem de Rusya’da takibe uğrayan savaşa karşı koyan düşünür, gazeteci, akademisyen Ruslara kucak açması çok doğrudur. 3 SAT TV’de gösterildi, sanatçılar Türkiye’ye olan minnettarlığını dile getirdiler. Atatürk Hitler rejiminden kaçmak zorunda olan Musevi Alman bilim insanlarına sığınma imkânı vererek canlarını kurtardı. Aynı zamanda bilimde onlardan faydalanarak modern Türkiye Cumhuriyeti’ni kurdu. Türkiye tarihinden örnek alınırsa, hata yapılmaz.

Bugünkü hükümetin işi daha zor, çünkü NATO üyesi, o zaman bu birlik yoktu. Tarafsız kalmasının zor olması, politik becerilerini gösterecektir.

Tüm Avrupa savaşa sahne olursa Türkiye korunacak. Milyonlar Afrika’ya sığınacak. Atom savaşı olursa önce Avrupa ve sonra gezegenimiz yok olacak.

Avrupa, Amerika NATO, EU Ukrayna BATI değerlerini koruma adına bizim için savaşıyor, bu nedenle bütün gücümüzle yardım etmeliyiz, derken Başkan Wolodymyr Selenskyj’e  BATI’nın adeta idaresi verildi. Tüm bu ülkelerin parlamentolarında video konferansıyla mesleği olan oyunculuğu küre sahnesine taşıdı.

Rusya’ya nasıl ambargo yapılacağını dikte ediyor, ağır silahlar istiyor. Öyle ileri gidiyor ki, Federal Almanya Cumhurbaşkanının geçmişte yaptığı olumlu Rusya siyaseti nedeniyle ülkesini ziyaretini kabul etmiyor.

Federal Almanya politikacıları, Rusya’ya geçmiş zamanda dost eli uzatanları her etkinlikte Ukrayna Almanya elçisi Andrij Melnyk sürekli eleştiriyor.

Karar mercilerine sağduyu çağrı yapan, düşünürlere kulak verilmelidir. Duygu ile mantığı birlikte işler hale getirme, gezegeni atom savaşından koruyabilir. Geç kalındı, ama hâlâ çok geç sayılmaz.

Barışla kalın!

Bu konuda okuduğum ve kaynak olarak kullandığım makaleler:

www.nachdenseiten.de