BAŞÖRTÜSÜ-TÜRBAN-SİYASET-MUHALEFET 2

ABONE OL
22:22 - 09/01/2021 22:22
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

AİHM, Türkiye’de türbanın dinci siyasal İslam’ın sembolü olduğunu onaylayarak, yasaklamanın haklı olduğuna oybirliği ile karar vermişti.

Kılıçdaroğlu, Almanya’da verdiği demeçte, AKP’nin AYM tarafından ‘’Laikliğe karşı eylemleri odağı olduğu için yargılandığı sırada: ‘’Laikliğin tehlikede olduğunu düşünmüyorum.’’ emişti.

Yıllar önce Nazlı Ilıcak’ın, Merve Kavakçı’yı Türbanla meclise sokma oyununa Ecevit gelmemiş, kumpası bozmuş, Kavakçı meclisten atılmıştı.

Baykal’ın bile olur demediğini, Yeni CHP ve Kılıçdaroğlu, AKP Kadın milletvekillerinin bir gecede Türbana bürünüp meclise girdiklerinde de ‘’tıpış tıpış’’ meclise girip, ‘’Türbanı’’ onaylamışlardı.

Atatürk’ün partisinden, Atatürk’ün makamına aday olan Muharrem İnce miting meydanlarında Türbanı bayrak yapıp ‘’bacımın başörtüsü’’ diye sahip çıkmıştı.

Ailece, Laik Cumhuriyet ve Kemalizm’e karşıt Ali Babacan, partisinin Kongresinde 28 Şubat dönemini eleştirirken kız kardeşinin Türbanla Üniversiteye giremediğini ağlamaklı anlatmıştı.

Atatürkçü ve Laik Cumhuriyetten yana olan eski Kültür Bakanı Fikri Sağlar, kamuda hele yargıda bir türbanlı yargıcın, adil karar veremeyeceğini örnekle anlatmaya çalışmasına, CHP Genel Başkanı yine türbandan yana tavır alarak Fikri Sağlar’a sert eleştirilerde bulunmuştu.

Siyasi partiler içinde tartışmaların olması, o partinin demokrasiyi özümsediğinin göstergesidir.

Eğer bir siyasi parti içinde tartışma olmuyorsa, hele tartışmaların önü kesiliyorsa, o partide demokrasi özümsenmemiş demektir. 

Bu ilke, demokrasiyi trene benzetip ulaşmak istediği hedefe ulaştığında o trenden ineceğini açıkça en başından söyleyen partiler için elbette geçerli olamaz.

Çoğu kez yinelemek zorunda kaldığımız tarihsel gerçeği bir kez daha yineleyerek konumuz olan bu Başörtüsü-Türban sorununu AKP-Bahçeli birlikteliğine karşı olan ‘’Dostların’’ küstürülmesinden kaygı duyanların ‘’Yoğurt yiyeni karıştırma’’ uyarılarını, tehlikeyi önemsemediklerine bağlayarak gerçekleri ve tehlikenin küçümsenecek kadar hafif olmadığını anlatmak –zor olsa da– doğruya doğru, eğriye eğri demeye devam edeceğiz.

AKP’ye karşı güç birliği yapılmasının amacı AKP’nin yerine geçmek için değil, demokrasiyi, düşünce özgürlüğünü ve Laik Cumhuriyetten yana olmak içindir.

Babacan’ın AKP’nin kurucusu olarak, Cumhuriyetin değerleri ayaklar alınırken, ülke yandaşlarca talan edilirken tavır koymak bir yana yıkımın öncülerinden biri olmuştu.

 

Kadınların nasıl giyineceğine, başını açıp- örteceğine kendileri karar vermelidir. (*1)

AKP döneminde at izinin it izine karıştığı bir süreç başlatılmıştı.

Türbanı kimi kadınlar içtenlikle inandıkları için takarlar

Kimine göre iktidara şirin görünerek çıkar sağlamak için araç olarak takarlar

Kimi ise bilinçli, demokrasiye karşı, eğitilmiş bir militan olarak inadına takarlar.

 

Yurt dışında bir dönem Aramko örgütünden maaş alan eşleri ve kızları Türbanlı İmamlar, Allah’ın evi dedikleri Camilerde, yurtdışındaki alın teriyle kazandıkları çocuklarının rızkını, Kombassan, Yimpaş, Deniz Feneri kumpaslarıyla din adına soyulmasına katkıda bulunmuşlardı.

Tek bir türbanlı ne tepki göstermiş ne de itiraz etmişti.

Çünkü türbanı Allah için değil, ideolojileri için takıyorlardı.

 

ABD, 2. Dünya Savaşından sonra ülkelerin uygar, bilinçli ve örgütlü birer bilgi toplumu olmasına hep karşı olmuş, sol- sosyalist rejimlere meyletmesini engellemek için, yerli işbirlikçilerini liberal, ırkçı- milliyetçi zamana göre dinci-yobaz kimlikleri ile kullanmıştı.

Hele çoğunluğu Müslüman olan ülke halklarının dinini, Arapçadan başka dilde öğrenmesini engelleyerek, dinci hoca- imam kimlikli işbirlikçilerle, uydurma hadis ve ayetlerle halkı dinden uzaklaştırmışlardır.

Allah’ın, her şeyi, düşünceyi bile okuyacağına inanmayıp, Arapçadan başka dili anlamaz konumuna düşüren Siyasal İslamcılar için önemli olan din değil, çıkarlarıdır.

Kadını erkeğin kölesi, çocuk doğuran, yaratık olarak gören Siyasal İslamcılar, seksenlerde kadınları araç olarak kullanmaya başladılar.

Her mahallede, maaşa bağlanmış genç kızları türbana büründürerek, mahalle kızlarını türbana özendirmek istemişlerdir. (*2)

 

Uğur Mumcu Siyasal İslamcıların amaçlarını: “Hukuk fakültesinde okuyup da daha önce imam hatip mezunu olanlara burs veriyorlar. Burs verilen öğrenciler de sınavsız yargıç ve savcı oluyorlar. 2000 yılına doğru baktığımızda, vali ilahiyat fakültesi mezunu, emniyet müdürü İslam enstitüsü mezunu, kaymakam imam hatip mezunu olacak Diye uyarmış, Dincilikte Siyasal İslamcılarla dincilik yarışına giren solcuları, liberalleri, merkez sağı da şöyle uyarmıştı:

 

‘’Hangi iktidar din sömürüsüne dayanmış, mutlaka yıkılmıştır. CHP iktidarı,1949 yılında din derslerini kabul etti. Yıkıldı, kurtaramadı bu ödün. DP, 1957’de Said-i Nursi’nin cüppesini bayrak yaptı. Ne oldu? Yıkıldı. Süleyman Demirel 1960’ların ortasında Nurcuların, tarikatların, Süleymancıların sakallarını okşadı. Ne oldu? Yıkıldı. Hac seferleri düzenleyen ANAP ne oldu, yüzde 20’ye indi. Halka güvenmek gerekiyor. Her kim ki din sömürüsünü kullanır, bir süre yararlı olur belki, ama sonunda mutlaka seçim sandığında yenilgiye uğrar. Halk affetmiyor, din sömürüsünü affetmiyor halk. Bu son derece önemli bir sonuç, olgu ve gerçektir.’’ 

 

Atatürk’ün partisi CHP’nin yönetimi bu uyarılara rağmen, AKP’nin adım adım şer-i devlet hedefini görememekte ayak diremesi ibret vericidir.

AKP, kendine biat etmeyen Türbanlılara bile ‘’Vitrin Mankenleri’’ derken aslında kendi yandaşı Türbanlıları da aslında Vitrin Mankenleri olarak gördüklerinin itirafıdır.

Atatürk’ün partisi CHP tabanı, sonuna kadar Laik Cumhuriyetten yana olarak Mustafa Kemal Atatürk’ün yolundadırlar.

Atatürk’ün partisi, özüne dönüp AKP’yi siyasal bir rakip değil

Özel görevlendirilmiş dünkü İngiliz, şimdiki Amerika çıkarları için görevlendirilmiş

İngiliz Muhipler Cemiyeti yerine BOP Projesinin Temsilcisi olarak görmelidir.

31 Mart Yerel Seçimlerinde nasıl başardıysan

Genel seçimlerde de başaracaksın…

Laiklikten, demokrasiden, uygarlıktan ödün vermeden…

 

Yıldız AKALIN

 

(*1) Kuran’da Nur Suresi 31. (Ayet Başörtüsü) 

Mümin kadınlara da söyle, başörtülerini yakalarının üzerinden bağlasınlar.” (Diyanet İşleri Başkanlığı)

“Mümin kadınlara da söyle: Örtülerini / başörtülerini göğüs yırtmaçlarının üzerine vursunlar.” (Yaşar Nuri Öztürk)

“Mümin kadınlara da söyle: Başörtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler.” (Elmalılı Hamdi Yazır)

Fransızca: “Dis aux croyantes: de rabattre leurs voiles sur leurs poitrines.” (D. Masson)

“İnanan kadınlara söyle: Örtülerini göğüslerine indirsinler.”

İngilizce: “Tell the believing women cover their bosoms with their veils.” (Ahmed Ali)

“İnanan kadınlara söyle: Örtüleriyle göğüslerini örtsünler.”

Not: “Göğüsler”= “Memeler”.             Kaynak. (Özdemir İnce)

(**2) Toktamış Ateş: Dolarla türban taktırılan üniversite öğrencisinin anlatımları…

 

 

 

 

 

 

 

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.