BAŞÖRTÜSÜ-TÜRBAN-SİYASET-MUHALEFET -1-

ABONE OL
22:25 - 03/01/2021 22:25
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Siyasal İslamcılar bilerek, Türban yerine Başörtüsü sözcüğünü kullanırlar.

Yalnız Siyasal İslamcılar değil, birçok liberal, solcu, hatta kendini laik düşünceden yana olduğunu söyleyen kimi kişiler Başörtüsü-Türban kavramını birbirine karıştırırlar.

Bunların içinde ikiyüzlü, sözde demokratlarda ya politik çıkarları ya da laikliği tam olarak kavrayamadıkları için, laiklik yerine ABD sekülerizmini savunurlar.

Laiklik ve Sekülerizm birbirinden farklıdır.

Başörtüsü sadece İslam ülkelerinin değil, dünyanın birçok ülkelerinde kadınlarca, kimi yerde takı, kimi yerde gelenek olgusu olarak kullanılır.

Halife Sultanların yönettiği Osmanlıda türban yoktu.

Orta Asya ve Anadolu’da kadınlar, başlarını ‘’baş örter’’ sözcüklerinden türetilen, pamuktan üretilmiş ‘’YAZMA’’ denilen başörtüsü ile örterlerdi.

Hatta çiftçilikle uğraşan erkekler, yazın toz ve sıcaktan, kışın soğuktan korunmak için başlarını ve ağızlarını bez dokuma ile örterlerdi.

Sümerlerde belirli kadınlar, (!) diğer kadınlardan ayrı olduklarını göstermek için başlarını örtmeleri zorundaydılar. (*1)

Kadınların saçlarını örterek sokağa çıkma kuralı dört bin yıl öncesi Hamburabi yasalarıyla getirilmişti.

Türkiye’de ilk türban eylemini Şule Yüksel Şenler yaptı.

Onu kışkırtıp eyleme hazırlayan Atatürk ve Laik Cumhuriyet karşıtı   Mehmet Şevki Eygi ile şehirlerde: ‘’Başörtüsü saçı ve gerdanı gizlemeli, vücut hatlarını belli etmeyen manto ve pardösü giymeli’’ çağrısında bulunmuştu.

Şer-i devlet özlemcileri, kasıtlı olarak tesettürün İslam’da olmayan, Siyasal İslam’ın simgesi olarak TÜRBANI dayattılar.

Dinin hiçbir makamında (peygamber, halife, papa, papaz, haham, müftü, imam) yeri olmayan kadın Siyasal İslamcılarca araç olarak kullanılmışlardır.

Türbanı savunan siyasal İslamcılar nedense türbanlı ninelerinin tek resmini gösteremezler.

Türban dindarların değil, dini araç olarak kullanan siyasal İslamcıların siyasal simgesidir.

“Velev ki bir siyasi simge, Bir siyasi simge olarak takmayı suç kabul edebilir misiniz? Sözü ile AKP, AYM tarafından ‘’Laikliğe karşı eylemlerin odağı’’ kabul ederek mahkûm edilmişlerdi.

Halk arasında yine mahalle baskısıyla, tam bugünkü türbana benzemeyen bir başörtüsü ve neredeyse yerleri süpüren pardösüler dikkat çekiyordu.

Kadınlar daha çok aile, mahalle-daha çok erkeklerin baskısı ile- tesettüre büründürüldüler. (**2)

Köylerde çalışma şartlarından dolayı kadınlar tesettür yerine normal başörtüsü takarlardı.

Hıristiyan rahibeleri saçlarını önce kap ile kapattıktan üzerine yüzlerini açı bırakacak beyaz örtü örter, bellerine kadar önü açık siyah bir tül veya ipek örtü örterlerdi.

Türban, bu rahibe kıyafetinden esinlenerek ortaya çıktığı söylenmektedir.

Daha sonra tarikatlara göre bağlama şekillerinden sonra renkleri ve bağlama şekilleriyle ayrıştılar.

Eşarbın üzerine takılan iri güneş gözlüklülerin Gülen Cemaatinden olduğu söylenirdi.

İkiyüzlülüğü (Takiyye) ilke edinen Siyasal İslamcılar özde değil, şekilsel olarak din maskesi taktılar.

‘’Bir lokma-bir hırka’’ ilkesini savunan dindarları iş bilmezler olarak gördüler.

İslam’a; ‘’çalıyorlar ama iş yapıyorlar!’’ Kuralını ayet gibi kabul ettirdiler.

Kombassan, Yimpaş, Deniz Feneri (***3) soygunları ‘’Gavurlarda(!) suç sayılırken’’ Siyasal İslamcılar müritlerine hırsızlığı ‘’Ganimet’’ olarak kabul ettirdiler.

Bu yolsuzlukları, Almanya’da araştırıp, Türkiye’deki işbirlikçileri yargılamak için görevlendirilen Cumhuriyet Savcılarının elindeki belgelerin AKP yönetimini zorda bırakacağı korkusuyla görevden alındılar ve yargılandılar.

Cumhuriyet Savcıları; Nadi Türkaslan, Abdulvahap Yaren ve Mahmut Tamöz berat ettiler.

Ama, Deniz Feneri soygununun Türkiye ayağı kapatıldı.

Bu konuda AKP’nin kurucusu olmaktan öte AKP’nin prensi sayılan Ali Babacan 28 Şubat’ta tek bir kimsenin bile burnunun kanamadığı dönemin korkunçluğu yanında, kız kardeşlerinin Türbanı nedeniyle okula alınmadığını ağlamaklı anlatmasını ibretle izledik.

Bu vurgunlar hakkında özür şöyle dursun, eleştirisel tek bir sözcük etmemesi ortadayken:

Türbanlı hâkim, savcı konusunda düşüncesini bilimsel açıdan açıklayan, başından geçenleri vurgulayan eski bakan, eski Milletvekili Fikri Sağlar birdenbire hedef tahtasına oturtuldu.

Bu konudaki sorulan soruya kimseyi rencide edecek söz söylememişken

AKP’nin öfkesi anlaşılır da

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun öfkesini anlayamadım.

Hani Pir Sultan’ın dediği gibi

‘’Dostun bir tek gülü yâreler beni! ‘’

DEVAMI HAFTAYA

Yıldız AKALIN

 

(*1) Felsefeci Sadettin Elibol’un, Minimal Yayıncılık’ın yayımladığı “Cumhuriyetçi Demokrasi” adlı kitabında, Muazzez İlmiye Çığ’ı kaynak göstererek (Sümerlerde hangi kadınlar başını örterlerdi? Muazzez Ulviye Çığ 92 yaşında yargılanmış ve beraat etmişti.

(**2) Emine Erdoğan; ‘’Ağabeyim artık kapanacaksın diye baskı yapınca, intiharı bile düşündüm’’ itirafı…

 

(***3) AKP’NİN FENERİ BÖYLE SÖNDÜ (Ali Gülen- Vedat Ali Aydın)

             Sarsıcı Belgelerle DENİZ FENERİ Dosyası

 

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.