Avrupa’daki en eski Osmanlı temliknamesi Berlin’de ortaya çıktı

Avrupa’daki en eski Osmanlı temliknamesi Berlin’de ortaya çıktı

ABONE OL
22:45 - 30/01/2020 22:45
Avrupa’daki en eski Osmanlı temliknamesi Berlin’de ortaya çıktı
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

İstanbul Medeniyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Güler Doğan Averbek’in Berlin Devlet Kütüphanesinde yaptığı çalışmalar sırasında bulduğu 2. Murat dönemine ait berat türünde temlikname, kütüphanede düzenlenen etkinlikte sergilendi


Almanya’nın başkenti Berlin’de Avrupa’daki en eski Osmanlı temliknamesi ortaya çıktı.

Temlikname, İstanbul Medeniyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Güler Doğan Averbek’in yürüttüğü “Berlin Devlet Kütüphanesinde Bulunan Kayıtsız Türkçe Yazmaların Tespiti” projesi kapsamında yapılan çalışmalar sırasında geçen yaz aylarında tespit edilerek dün akşam Berlin Devlet Kütüphanesinde düzenlenen bir etkinlikte sergilendi.

Doğan Averbek,  yaptığı açıklamada, Osmanlı padişahları tarafından verilen beratın bir çeşidi olan ve mülk ihsan edildiğini gösteren temliknamenin 2. Murat’ın ilk saltanatı dönemine ait ve bu türde Avrupa’nın en eski belgesi olduğunu söyledi.

Beratın Hicri 845 (Miladi olarak 1441) tarihini taşıdığını belirten Doğan Averbek, içerik olarak da 2. Murat tarafından dönemin veziri Fazlullah Paşa’ya devlete sağladığı yararlar neticesinde bugün Bulgaristan sınırları içinde kalan Saruhan Sancağı’na bağlı Batıkon köyünün tüm müştemilatıyla verildiğini gösterdiğini anlattı.

Doğan Averbek, “Bizim için eski olması belgeyi önemli kılan bir unsur. 2. Murat döneminden çok fazla bu türde esere sahip değiliz bugün. Şahitlerin isimleri oldukça dikkat çekici. Çandarlı Halil Paşa var aralarında. Yine burada Osmanlı idari teşkilatı açısından öne çıkan bir husus var. Biz o tarihte henüz defterdar makamının tesis edilmiş olduğunu görüyoruz. Bu da tabii belgeyi yine önemli kılan unsurlardan biri.” dedi.
Belgenin okunabilir durumda olduğuna işaret eden Doğan Averbek, “Bunlar şahıslara verilen belgeler olduğu için şahıs bunu kendisi muhafaza ediyor. Tabii üst tarafına bir deri yapıştırmış, özellikle tuğra bölgesini koruyabilmek için. Bu sayede tuğra korunmuş. Sürekli katlanarak taşındığından, sürekli şahıslardan şahıslara nakledildiği için de çok yıpranmış. Kat yerleri çok yıpranmış. Bunların sonraki tarihlerde yırtılmaması ve yazının daha fazla zarar görmemesi için düzleştirilerek muhafaza edilmesi lazım.” diye konuştu.

Doğan Averbek, Berlin Devlet Kütüphanesinde 1300’den fazla kayıtsız Türkçe yazma bulunduğunu ifade ederek, “Üniversitemin desteğiyle yazmaların her biri için tespit fişini oluşturabilmek amacıyla buraya geldim. Bunu da (temliknameyi) onların arasında gördüm. Kataloglanmadığı için şu an araştırmacıların kullanımına kapalı. Ama oluşturduğumuz tespit fişiyle ve restore edildikten sonra incelemeye açık hale gelecek.” şeklinde konuştu.

Bunun önemli şahsa ait bir belge olduğunu ve muhtemelen miras yoluyla veya başka kanallarla buraya kadar geldiği için hiçbir zaman resmi kurumun kayıtlarına girmediğini vurgulayan Doğan Averbek, belgeyi burada gördükten sonra ilgili yetkililere ve Türkiye’nin Berlin Büyükelçiliğine bilgi verildiğinin altını çizdi.
“Burada belgeyi gördüğümüz zaman içinde bulunduğu durum çok içimizi acıttı.” diyen Doğan Averbek, Berlin Büyükelçiliği Eğitim Müşaviri Prof. Dr. Cemal Yıldız’ın konuyla ilgilendiğini, yapılan görüşmeler sonucunda Berlin’deki iş insanı Vahap Bayram’ın katkılarıyla 15. asra ait olan belgenin restore edileceğinden memnuniyet duyduğunu kaydetti.

Bu belgenin Berlin Devlet Kütüphanesinin mülküne girmiş olduğuna ve bunu buradan almanın mümkün olmadığına dikkati çeken Doğan Averbek, şimdi en azından iyi muhafaza edilmesinin sağlanabileceğini ve araştırmacıların erişimine açılabileceğini dile getirdi.

Doğan Averbek, eserin restorasyonunun yaklaşık 6 ay süreceğini söyledi.

Eğitim Müşaviri Yıldız da bu kütüphanede Osmanlı dönemine ait, değişik tarihlerde, kaynağı ve buraya ne şekilde geldiği bilinmeyen çok sayıda belge bulunduğunu, bazılarını Doğan Averbek’in çözümlediği bu belgelerin yayımlanacağını aktardı.
Yıldız, belgelerin restorasyondan geçtikten sonra kullanıma açılacağını ve dijital olarak da yayımlanacağını anlattı.


Bu tarihi eserlerin restorasyonunu, aynı zamanda sanatsever iş insanı Vahap Bayram’ın üstlenmesinden dolayı kendisine teşekkür eden Yıldız, başka iş insanları ve sanatseverleri de arzu etmeleri durumunda eserlerin restorasyonu için kütüphane yetkilileri ile buluşturabileceğinin altını çizdi.
Yıldız, burada ayrıca 1916’da İstanbul’da basılmış Türkçe-Almanca bir sözlüğü tespit ettiklerini, bunun da bir yayınevinde basılacağını söyledi.

Bunların uzmanlık isteyen araştırmalar olduğunu vurgulayan Yıldız, sahadaki uzmanların bu eserleri araştırması gerektiğini, bu yıl 10 civarında eserin restorasyonunu gerçekleştireceklerini aktardı.

İş insanı Bayram da tarihi sevdiğini, bu tür eserler gelecek nesiller için önemli ve faydalı olduğu için bu faaliyetleri desteklediğini kaydetti.

 

Inal

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.