'Avrupa Cihatçı Vatandaşlarını Yargılamakla Sorumlu'

'Avrupa Cihatçı Vatandaşlarını Yargılamakla Sorumlu'

ABONE OL
11:34 - 22/02/2019 11:34
'Avrupa Cihatçı Vatandaşlarını Yargılamakla Sorumlu'
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Belçika’da 5 yıl hapiste kaldıktan sonra serbest kalan cihatçı Jean-Louis Denis’nin çıkar çıkmaz, “görüşlerinin değişmediğini ve cezaevine girdiği andan daha kararlı olduğunu” söylemesi bu tartışmayı daha da alevlendirdi. Aşırı sağ ve popülist rüzgarın estiği Avrupa Parlamentosu seçimlerinin yaklaşması da, en çok terör saldırısına uğrayan Belçika ve Fransa’da hükümetleri zor durumda bırakıyor.
Barış ve Ekonomi Enstitüsü (IEP) Avrupa ve Ortadoğu operasyonları Direktörü Serge Stroobants, ABD’nin Suriye’deki yeni stratejisini, Avrupa kamuoyunda cihatçıların dönüşünün nasıl algılandığını ve hükümetlerin bu sorunu nasıl çözmesi gerektiğini VOA Türkçe’ye anlattı. “2018 Küresel Terör Endeksi” raporunu hazırlayan isimlerden biri de olan Stroobants, “Avrupalı hükümetlerin hem güvenlik hem de etik açısından cihatçılarını alarak kendi ülkelerinde yargılamalarının bir zorunluluk” olduğunu savunuyor.

VOA Türkçe: Belçika Federal Mahkemesi’nin cihatçıların çocuklarının geri dönmesi yolunda aldığı karar Fransa’yı da etkiledi. Bu kararı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Serge Stroobants: Belçika devleti Suriye’de bulunan cihatçıların eş ve çocuklarının geri getirilmesini zorlayan bir karar aldı. Savaşçıları değil. Büyükanneler torunlarının ve kızlarının geri getirilmesi için mahkemeye başvurdu. Bunun üzerine mahkeme 2 kadın ve 5 çocuğun geri getirilmesi kararını verdi. Çocuklar ve anneleri gelecek. Anneler doğrudan cezaevine konacak. Çocuklarsa büyükannelerine ya da bakımevlerine verilecek. Henüz bu kararın nasıl uygulanacağı üzerinde çalışma sürüyor.

VOA Türkçe: Fransa da cihatçılarını geri getirmeye hazırlanıyor. Belçika da aynı sorunla karşı karşıya. Avrupa hükümetleri neden kendi vatandaşı olan cihatçılarını getirmeli?
Stroobants: Bir tarafta çocuklar ve anneleri var. Şimdi sığınma kamplarında ya da yer değiştirmiş durumdalar. Bunların Avrupa kimliği var. Ve ülkelerine geri dönmek istiyorlar. Bu güvenlik sorunundan çok, insani bir sorun. Anneler geldiğinde doğrudan yargılanacaklar. Ama kamplarda kurbanlar kadar savaşçılar da bulunabilir. Bunun istihbarat birimleri tarafından çok iyi ayırt edilmesi gerekir.
Emmanuel Macron ise, Avrupa’ya sızmaya çalışan cihatçıların belirlenmesini ve onların Fransa’da cezaevine konmasını istiyor. Bu onun cumhurbaşkanı olarak bir nevi görevi sayılır, Fransa’nın güvenliği açısından bu önemli. Bulundukları yerlerde onları tanımlamak, buraya getirmek ve yargılamak önemli. Serbest bırakılmaları ve sığınmacıların arasına sızarak ülkelerine dönmeleri daha tehlikeli. Bu çaba, tehdidi azaltmayı hedefliyor. Fransa cihatçılarını kontrol etmek istiyor. Fransa Cumhurbaşkanı’nın halka “Bu insanları buraya getirip yargılarsak, tehdidi azaltırız” mesajını çok net vermesi gerekiyor. Kendi hallerine bırakılmaları ve Avrupa’ya sızmaları daha da tehlikeli bir durum. Fransız devleti, cihatçıların Fransa’ya ve Avrupa topraklarına dönmesini kontrol etmek istiyor. Bu bence de akıllıca bir seçim.

VOA Türkçe: Fransız kamuoyu getirilmelerine karşı. Siz terör konusunda bütün AB kamuoyu üzerinde çalıştınız. Sizce hükümetler kamuoylarını ikna edebilirler mi?
Stroobants: Yaşadığımız dünyada özellikle çocuklar ve kadınlar söz konusu olduğunda, uluslararası hukuk ve sorumluluklarınız var. Diğer tarafta ise güvenlik sorunu ve potansiyel risk sorunu var. Hem insani hem de güvenlik açısından bu konu ele alınmalı. Diğer taraftan, suç işleyen cihatçıların getirilmesi potansiyel tehdidi kaldırmak ya da azaltmak anlamına geliyor. İnsani açıdan ikna etmek çok daha zor olacak. Bu konuda Avrupa toplumunda çok farklı kesimlerle konuştuk. Ve şöyle bir tablo ortaya çıkıyor. Avrupa halkı cihatçılara, “Bir karar aldınız, ülkenizi yok etmek için yemin ettiniz. IŞİD içinde 5 yıldır ülkenize karşı silah sıkıyorsunuz. Şimdi IŞİD bitti, geri gelip bizim sosyal sistemimizden faydalanmak, avantajlarımızı kullanmak, bizim paramızla yaşamaya devam etmek istiyorsunuz. Bu olanaksız” diyorlar. Bir karar aldınız ve bu kararın sonuçlarına katlanacaksınız diyorlar. Bu insanlara öncelikle çocukların bu işin kurbanı olduğu, onların suçlu olmadığı ve getirilmesi gerektiği anlatılmalı. Ama cihatçılar getirilerek, yargılanıp cezaevine konulmalı. Bu garanti halka verilebilmeli.

VOA Türkçe: Ama bu yargılama noktasında ciddi bir sıkıntı var. Yasalar sert değil ve cihatçıların kısa sürede serbest kalacak olması ihtimali korku yaratıyor. Suçlamak için yeterli delil şartı da var. Nasıl herkesin yargılanacağı garantisi verilebilir ki? Mahkeme delil yetersizliğinden serbest bırakabilir.
Stroobants: Fransa ve diğer AB ülkelerinin istihbaratları çok sayıda delile sahip. Öncelikli sorun delillerin toplanması, bu kişilerin kimliklerinin belirlenmesi. Şu an bunun üzerinde çalışılıyor. Bölgede bulunan tutukluların istihbarat birimleri tarafından ifadeleri alınıyor. İkinci sorun, hukuk kalitesi. Avrupa hukukunda ağır suçlar yok. Mesela Belçika’da Jean-Louis Denis adında bir kişi terör örgütü üyesi olmaktan yargılandı. IŞİD’e terörist toplayan ve çok bilinen bir isim. 5 yıl ceza almıştı. Bir kaç hafta önce cezasını tamamladı ve serbest bırakıldı. Ve cezaevinden çıkınca daha fazla radikalleştiğini söyledi.

VOA Türkçe: En büyük korku bu. Peki bununla nasıl mücadele edecek?
Stroobants: Devlet bunun önlemlerini almak durumunda. Ama bütün bunlar ceza ve hukuk alanı. Asıl ele alınması gereken sorunun temeline gitmek. Bu saydığınız sorunlar hep sonuç. İnsanların radikalleşmesinin ve teröre bulaşmasının nedenlerine saldırmak lazım. Özellikle Batı toplumlarında, bunun sosyo-ekonomik nedenlerine bakmak lazım. Olanakların daha çok önlem ve rehabilitasyon alanına kaydırılması lazım. Bu alanda daha çok araştırmalar yapılması lazım. Münih Konferansı’nda gelecekte, gelecek teknolojilerle, geleceğin terörizmi konulu konferans düzenledik. Kimse bu konuda yoğunlaşmıyor. Kalaşnikofla ya da patlayıcıyla değil, bir düğmeye basarak işlenen terör suçlarıyla nasıl mücadele edilecek. Sonuçlarla daha çok uğraşmaktansa, neden insanlar radikalleşiyor, neden Suriye’ye gidiyor. Bunun nedenlerine ve gelecekte alacağı biçimlere yoğunlaşılmalı.

VOA Türkçe: Avrupa Parlamentosu seçimleri yaklaşıyor. Avrupa’ya cihatçılar uçakları gelmeye başladığında, kamuoyu sizce nasıl bir tepki verecek?
Stroobants: Kamuoyu oldukça hareketli şu anda. Ama cihatçılar gelmeden önce mutlaka bu kişilerin getirilip, doğrudan ilgilenilmesinin tehdidi azalttığının gösterilmesi lazım. Bu savunulabilir bir durum. Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Münih Konferansı’na gelmedi iç sorunlarla ilgilenmek için. Sarı Yelekliler, güvenlik sorunu, tüm toplum sorunları için geçerli bir gerçek var. Artık hiçbir sorun, aksiyon ve reaksiyon, ulusal değil, hepsi küresel. Sarı Yelekliler Fransa’da başladı ama tüm Avrupa ülkelerine yayıldı. Gençlerin çevre yürüyüşlerine bakın. İklim yürüyüşleri İsveç’te başladı, Belçika’ya geçti, Fransa’ya ve tüm Avrupa’ya yayıldı.
Bugün artık sorunlar küresel, çok yönlü ve yönetmesi oldukça güç. Şahsen bugünkü yöneticilerin yerinde olmak istemezdim açıkçası. Artık sorunların sınırı, ucu, gideceği yer belli değil. O nedenle mesela AB ülkeleri arasında, Ortadoğu ve Avrupa ülkeleri arasında iletişim olmalı ve ortak çalışılmalı. Buna yavaş yavaş başladılar. Artık iç ve dış güvenlik karıştı, birbirinden ayrı değil. Ulusal ya da uluslararası tehdit diye bir tanım kalmadı. Terör rakamlarının azaldığını içeren bir rapor yayınladık. Ama bu azalmanın nedeni, uluslararası koalisyonun yerel güçlerle bir araya gelerek operasyon düzenlemesi ve IŞİD’i bitme noktasına getirmesi. Ancak böyle bir işbirliği olursa sonuç alınabiliyor.

VOA Türkçe: Yeniden yabancı cihatçılar sorununa dönersek, Fransa, Belçika, İngiltere, herkes kendi cihatçısını kendisi almalı, kendi ülkesinde, kendi mahkemelerinde yargılamalı ve kendi cezaevlerinde mi tutmalı? Bu mu sizce çözüm?
Stroobants: Her hükümet, ama özellikle de Avrupa genelinde bir iletişimle, cihatçıların geri dönüşünün yaratacağı tehdidin boyutunu değerlendirmeli ve buna göre çözümlerini geliştirmeli. Çünkü terörizm Trump’ın Suriye’den çekilme kararıyla dağılma etkisi yaşayacak, yani merkezden etrafa doğru yayılmaya başlayacak. Bu karar, bölgenin gerçeklerine uymayan stratejik bir hata. ABD’nin burayı terk etme özgürlüğü, böyle bir seçme şansı yok. Şimdi terörizmin merkezileşmesinden, küreselleşmesine doğru bir gidişe yol açıyor. Irak ve Suriye’den Afganistan ve Pakistan’dan, daha güneye, Afrika’ya ve daha güneydoğuya, Asya’ya doğru yayıldı. Amerikalılar 18 yıldır terörizmle savaşıyor ve bir savaş ortamını böyle bırakmak doğru değil. Bir de stratejik ve jeopolitik olarak Suriye’yi terk etmek oradaki dengeler açısından doğru sonuçlar doğurmaz. Tek çözüm hep birlikte karar almak ve hep birlikte mücadele vermek.(Kaynak:VOA)

ha-ber.com

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.